Yenikapı'da 'Demokrasi ve Şehitler' Mitingi

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın çağrısıyla gerçekleşen, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katıldığı "Demokrasi ve Şehitler Mitingi" Yenikapı'da düzenlendi.

15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Sokaklara çıkın" çağrısı yapmasıyla başlayan ve 7 Ağutos (bugün) sonlanacağı açıklanan "Demokrasi nöbetlerinin" sonuncusu "Demokrasi ve Şehitler Mitingi" adıyla Yenikapı'da düzenlendi.

Mitingde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir konuşma yaptı. Programda görünmemesine rağmen Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da bir konuşma yaptı. Mitingde kuvvet komutanları da hazır bulundu. 

KILIÇDAROĞLU YUHLANDI

Yenikapı'daki alanda mitinge katılanların isimleri anons edildi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun isminin anons edildiği sırada kitleden yuhalama sesleri yükseldi. Kılıçdaroğlu'nun yuhalanmasına sahneden "yapmayın" tepkisi geldi. 

CNN Türk canlı yayınına katılan CHP'li Gürsel Tekin'in, "milli mütabakat hükümeti kurulmalıdır" sözleriyse dikkat çekti.

KURAN OKUNMASIYLA BAŞLADI

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve parti liderlerinin selamlamasının ardından İstiklal Marşı'nın okunmasıyla miting başladı. Alanda okunan Kuran'ın ardından sahneye çıkan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, mitinge katılanlarla birlikte dua etti.

Dizi ve film oyuncularının yanı sıra Erdoğan'a yakın isimlerin de katıldığı mitinge Gülen Cemaati'nin önünü açan isimlerden eski Başbakan Tansu Çiller de katıldı. Cemaat'in bankası Asya Bank'ın fikir babası olduğu söylenen Tansu Çiller'in eşi Özer Çiller de protokoldeki yerini aldı. 

İLK KONUŞMA BAHÇELİ'DEN 

Siyasi liderlerden ilk konuşmayı yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmasının satır başları şu şekilde:  

Türkiye tüm güzellik ve görkemiyle yeni bir sefere Yenikapı'dan başlamaktadır. Türk milletiyle iftihar ediyorum. 15 Temmuz’da felaketimizi projelendirdiler. Son nefesimizi vermeyi hedeflediler. FETÖ milletin malı savaş uçaklarıyla saldırdı, bombalar üzerimize yağdı. 15 Temmuz yeni bir istila denemesi, yeni bir yıkım hamlesiydi. Alim ve hoca görünümlü bir terörist beddua seanslarıyla cinayet örgütüne Türkiye’ye vur emri verdi. İblise ruhunu satan vaiz, ihanetle Türk ve Türkiye düşmanlığı ile doruğa çıktı, fitne ve münafıklığı ile rekor kırdı. Fetö Türkiye’nin kalbine nişan aldı. Türk vatanını çekemeyen, üzerine çöreklenmek isteyen ne kadar kanı bozuk çevre varsa FETÖ'nün sırtını sıvazladı. Eline silah tutuşturdu. Bunlar yaratılmışların en aşağısı, en alçağıdır.

Ama ihmal ettikleri Türk Milleti'nin asaletidir. 15 Temmuz’da tankın önüne milli vicdan dikildi. Tanı ağarmayan zifiri geceye mahkum etmek istediler, itiraz ettiniz. İradenizi çalmak istediler reddettiniz. Yeri geldi tankın önüne yattınız, kurşunların önüne gül bahçesine girer gibi yürüdünüz. Çünkü siz Türk Milleti'siniz. İzmir’in işgaline hayır deyip silahına sarıla Hasan Tahsin ile hainlere tek başına direnen ve şehit düşen Ömer Halisdemir aynı kahramanlık destanını farklı zamanlarda yaşayan neferleridir Ağlaya sızlaya merhamet istismarı yapıp terörizme hizmet eden takiyecilerin farkındayız. Bu vatan, toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duranlarındır. FETÖ, PKK, IŞİD ve PYD’nin şehit ettiği tüm kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum. Diyorum ki şehitler ölmez vatan bölünmez.

KILIÇDAROĞLU BİLDİRGEYİ OKUDU

MHP Lideri Bahçeli'nin ardından kürsüye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı. Kılıçdaroğlu sahnede Taksim'de açıkladığı 12 maddelik "bildirge"yi yineledi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

Bugün, demokrasi tarihimizin önemli bir günüdür. Bugün, Türk siyasal hayatı demokrasi tarihinde önemli bir olaya imza attı. 15 Temmuz akşamı TSK içinde yuvalanan bir çete kurulu Türk demokrasisine darbe yapmak istedi. Parlamentoya darbe yapmak istedi. Daha doğrusu size, bize, hepimize darbe yapmak istedi. Çok şükür, özellikle buradan TBMM’nin 15 Temmuz akşamı sabaha kadar açık tutan ve yöneten TBMM Başkanı’na yürekten teşekkürlerimi sunmak istiyorum. 

TBMM, Gazi Meclisi Kurtuluş Savaşı’nı yönetmiş bir meclistir. TBMM sabaha kadar çalışarak darbecilere karşı dik durarak sadece kendi onurunu değil, sizin seçip parlamentoya gönderdiğimiz milletvekillerinin onurunu korumuştur. Parlamentoda grubu bulunan dört siyasi partinin liderleri ve milletvekilleri darbeye karşı açık net bir tavır koymuşlardır. Darbeye karşı demokrasi bildirgesini hep birlikte imzalamışlardır. Gönlüm ister ki bu güzel mitinge, beraberliğe eşlik etmek için sadece parlamentoda değil, dışındaki genel başkanlar da burada olsaydı.

15 Temmuz bir özelliği var. 15 Temmuz bir uzlaşma kapısı araladı bize. 15 Temmuz’da artık yeni bir Türkiye vardır. Eğer biz bu gücü, bu uzlaşma kültürünü daha da ileriye taşıyabilirsek, çocuklarımıza güzel bir ülkeyi bırakmış olacağız. Değerli arkadaşlarım, neden ve niçin bu noktaya geldik? Önce, teşhisi doğru koyacağız ki tedaviyi güzel yapalım. “Bir musibet bin nasihatten evladır” diye bir atasözümüz var. Ben dahil bütün siyasilerin bu musibetten ders çıkarması lazım. Yeni bir olaya zemin hazırlamadan Türkiye’yi çağdaş uygarlığa götürmemiz. Ne dedik? Bir musibet bin nasihatten evladır. Bir musibetle karşı karşıya kaldık, neler yapmalıyız neleri söylemeliyiz. 12 madde hazırladım. Benim görüşüm, partimizin görüşü. Sözüm söz, göreceksiniz Türkiye, çağı yakalamış, gerçekten de sokaklarında caddelerinde güler yüzlü insanların olduğu bir Türkiye haline gelecektir.

HULUSİ AKAR'DAN PLANSIZ KONUŞMA

CHP liderinin ardından kürsüye programda görünmemesine rağmen konuşma yapmak üzere Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar çıktı. Akar konuşmasında şunları kaydetti:

"Asil milletimizin kahraman ve fedakar mensupları, hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Bugün burada, 7 Ağustos Demokrasi ve Şehitler Mitingi’nde sizlerle beraber olmanın onur ve heyecanını yaşıyorum. 15 Temmuz günü ülkemizin tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte TSK’ya sızmış bir kısım illegal çete üyesi, terörist hain FETÖ tarihimizde görülmemiş bir şekilde, vatanımıza, milletimize, cumhuriyetimize bu zilleti ve rezaleti yaşatmış ve TSK’nin şan ve şerefle dolu geçmişine kara bir leke sürmüşlerdir. Her yönüyle milli ve yerli olan yüksek siyasi liderlikçe verilen direktifler doğrultusunda aziz milletimiz ve TSK’nin gerçek evlatlarıyla emniyet mensupları kahramanca bu hain girişime karşı koymuşlardır.

BİNALİ YILDIRIM SAHNEDE

Hulusi Akar'ın hemen ardından sahneye çıkan Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklaması şu şekilde:

Yollara düşen, şimşek gibi çakan, sel gibi coşan huduttan hududa yol bulup koşan cepheden cepheye soranlarındır. İstanbul, ey aziz İstanbul, bugün muhteşemsin İstanbul. 29 Mayıs 1453’te Sultan Fatih şehre girdiğinde ne kadar heyecanlıysa bugün o kadar heyecanlısınız İstanbul. Sayın Cumhurbaşkanım, saygı değer hanımefendi. 11. Cumhurbaşkanım, sayın Meclis Başkanım, ana muhalefet partisinin değerli genel başkanı, MHP’nin genel başkanı hepinizi saygıyla selamlıyorum.

16 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan ayrılırken ne kadar umutluysa milletimiz bugün o kadar umutludur. 6 Ekim 1923’te geldikleri gibi giden düşmanın arkasından ne kadar coşkuluysa bugün de o kadar coşkuludur Türk milleti. 27 Mayıs 1994 bir Türkiye sevdalısını,  bir Kasımpaşalıyı, bir yiğit adamını seçerken ne kadar güzel İstanbul o kadar güzelsin bugün. 

NÂZIM HİKMET, AHMET ARİF, NECİP FAZIL...Bugün, bizim burada toplanmamıza vesile olan 15 Temmuz demokrasi şehitlerimizi kalpten selamlıyorum. Bugün aramızda olan kahraman şehitlerimizin ailelerini yürekten selamlıyorum. İstanbul’u düşmana teslim etmeyen kimi hastanede kimi evinde kimi aramıza olan kahraman gazilerimizi selamlıyorum. 15 Temmuz’da bu milletin önüne geçtiğiniz için dik durduğunuz için en büyük tehlikeden kurtardığınız için sizlere teşekkür diyorum, sizleri selamlıyoruz.

CHP Genel Başkanını ve tüm CHP mensuplarını darbenin ilk saatlerinde milli iradeden yana net bir tavır koydukları için selamlıyorum. MHP’nin değerli genel başkanını ve bütün ülkücü kardeşlerimizi hükümetimizin yanında, cumhurbaşkanımızın yanında demokrasi savunucusu olduğunuz için yürekten selamlıyorum. AK Partili kardeşlerim CHP’li kardeşlerim, MHP’li kardeşlerim her kesimden değerli vatandaşlarım, bu muhteşem tabloyu bize yaşattığınız için bizi buraya getirdiğiniz için hepinize çok çok teşekkür ediyorum. 

Şu anda İstanbul ile birlikte Türkiye meydanlarda bizimle birlikte. 81 ilimiz bizi izliyor, Kıbrıs bizi izliyor. KKTC Başbakanı’nı da selamlıyorum. Dünyanın her köşesinde soydaşlarımız, kardeşlerimiz burada İstanbul’da 81 vilayetimize tüm dünyadaki kardeşlerimize selamlarımızı gönderiyoruz. Aziz milletim, Necip Fazıl ne güzel söylemiş. “Güneşten başını göklere yükselt, aziz İstanbul.” Sevgili milletim bugün sizlere Nazım Hikmet’in dizeleriyle diyorum ki “Emret ki ölelim, güneşe akın var, güneşi zapt edeceğiz, güneşin zaptı yakın.” Ahmed Arif’in dizeleriyle duygularımı dile getiriyorum. Bunlar engerekler ve çıyanlardır, ekmeğimize göz koyanlardır...

 

İSMAİL KAHRAMAN: MALAZGİRT'LE BU TOPRAKLARA GELEN İSLAM...

Başbakan Binali Yıldırım'ın ardından sahneye çıkan TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Muhterem Cumhurbaşkanım, aziz ve necip milletim, milletçe muhteşem bir beraberliğin olduğu bu meydanda tek ses, yürek olduğumuzdan duyduğum sevinçle sizleri selamlıyorum. Bugün, 15 Temmuz şehitlerimizi anmak ve darbeye karşı demokrasimizin kazandığı zaferi taçlandırmak için bir aradayız. Ay yıldızlı bayrağımız altında tek millet tek devlet ve tek vatan şuuru inancı içinde olduğumuzu haykırmak ve darbeleri tarihe gömdüğümüzü bütün dünyaya duyurmak için bir aradayız. Sizler, beyaz elbisesiyle 1071’de Malazgirt’te 200 bin kişilik Bizans ordusunun karşısına çıkarken 'Ey askerler, eğer şehit olursam beyaz elbise benim kefenim olur' diyen Tufan Alparslan’ın torunlarısınız. 10 asır önce Anadolu’ya gelen İslam kıyamete kadar bu topraklarda yaşayacaktır. Sizler, İslam’ı yok etmek için seferlere çıkan Haçlı ordularını yok edenlerin torunlarısınız. İstanbul’u fetheden ve peygamber efendimizin hadisindeki müjdeye nail olan 'Ya ben İstanbul’u alırım, ya İstanbul beni' diyen Fatih’in torunlarısınız.

Büyük bir badirenin içinden birlikte çıktık. Milletimizi birbirine düşürmek isteyen şer güçlere direndik ve kazandık. Açtıkları okullarda, dershanelerde, milletin kurumlarına yerleştirdikleri ajan ve vatan hainlere milletimiz hak ettikleri cevabı en güzel şekilde verdi. Şehitlerimize rahmet diliyorum. Dünyada gazi ünvanı olan tek parlamento TBMM’dir. İkinci defa Meclisimiz gaziliği hak etti. 

ERDOĞAN SAHNEDE

TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın ardından son olarak sahneye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan çıktı.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

"15 Temmuz gecesi ülkesini canı pahasına Fethullahçı terör örgütüne teslim etmeyen aziz milletim sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. 15 Temmuz gecesi sokaklara inerek namluların tankların helikopterlerin uçakların karşısına dikilme cesareti gösteren kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.

Bu kardeşlerimizden 172'si sivil, 63'ü polis, 5'i asker olmak üzere 240 şehadet makamına ulaştılar. Kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum.  gece, adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar, isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar. İnanın bana, vatan uğruna verilen mücadelede bu rütbelere ulaşabilmek her zaman yakalanabilecek, her zaman elde edilebilecek bir ayrıcalık değildir.

15 Temmuz gecesi sokakları dolduran kardeşlerimizin demokrasimizin ve özgürlüğümüzün korunmasında payı vardır. 79 milyon olarak hepimizin gazası mübarek olsun. Darbe girişimine maruz kalan her şehrimizin gazası mübarek olsun. Tüm farklılıklarını bir kenara bırakarak dünyayı kendine hayran bırakan tüm vatandaşlarımızın gazası mübarek olsun. 

Bu millet başka bir millet. Türk milleti bin yıl önce Malazgirt'te hangi inançla Anadolu'nun kapısını açmışsa 15 Temmuz'da aynı inançla darbecilerin karşısına dikilmiştir. Çanakkale'de nasıl kanımızın son damlasına kadar mücadele etmişse 15 Temmuz'da aynı inançla mücadele ettik.

'İDAM GELİRSE ONARIM'

Şu anda, siyasi partilerimizin genel başkanları burada. Sizin zaten talebinizi biliyorlar. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, sizler de idam talebinde bulunduğunuza göre, bunun kararını verecek olan merci, Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Meclisimiz böyle bir kararı verdikten sonra, atılacak adım bellidir. Onamaksa, Meclis'ten gelen böyle bir kararı, ben peşinen ifade ediyorum, onarım. Biz Avrupa'da şurada burada idam yokmuş, Amerika'da, Japonya'da Çin'de dünyanın büyük bir çoğunluğunda var. Burada 84'e kadar vardı, sonra kaldırıldı. Bu millet, egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, eğer böyle bir kararı veriyorsa öyle zannediyorum ki siyasi partiler de bu karara uyacaktır.