Yazarlık talebi reddedilen Gökçek'ten Sözcü'ye yanıt: Son sözlerim sana...

Sözcü gazetesinde yazmayı istediğini ifade ettikten sonra "Onun Sözcü'de yazması diye bir şey söz konusu olamaz" yanıtını alan eski Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek, gazetenin başyazarı Rahmi Turan'a cevap verdi.

Sözcü gazetesinin başyazarı Rahmi Turan, gazetedeki köşesinden, Sözcü’de köşe yazarı olmak isteyen Melih Gökçek’e "Tabii ki onun Sözcü'de yazması diye bir şey söz konusu olamaz!” yanıtını vermişti.

Turan'ın sözlerine eski Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek'ten karşı cevap geldi. 

Turan'a Twitter hesabından yanıt veren Gökçek şu ifadeleri kullandı.

“Rahmi Turan yazmış; ‘Tüm AKP'lilerin günün birinde Melih Gökçek gibi doğruyu bulacağı düşüncesiyle Sözcü o sözlere yer verdi. Melih Gökçek'le dünya görüşümüz ve demokratik anlayışımız çok farklıdır. Tabii ki onun Sözcü'de yazması diye bir şey söz konusu olamaz!’ Rahmi beycim birincisi; Sözcü de yazmanın doğruyu bulmakla ne ilgisi var? Benim Sözcü’de yazmam demem sizin yanlışlarınızı düzelten birinin bir köşeyi doldurması demek... İkincisi Sözcü yazarlarının meydanı boş bulmaması demek... Üçüncüsü; ‘tabii ki onun Sözcü'de yazması diye bir şey söz konusu olamaz!’ demişsiniz...

Bunun böyle olacağını ben zaten tahmin ediyordum... İstedim ki demokratlığız (!) tescil edilsin... Harbi söyleyin... Sağ medyanın size tahammülsüz olduğunu iddia edip duruyordunuz... Ama siz bu davranışınızla sizin sağa tahammülsüz olduğunuzu kanıtladım mı? Bundan böyle ağlama şansınız kalmadı… Daha ben Sözcü’de yazmadan ortalık kel alinin bağına döndü. Ta bide yazsaydım... Tandı gülüm keten helva. Rahmi beycim, bir de; ‘tabii ki onun Sözcü'de yazması diye bir şey söz konusu olamaz!’ demişsin. Anlaşılan Sözcü’nün patronu sensin... Bu suretle kamuoyu öğrenmiş oldu... Sevgili Saygı Öztürk... Son sözlerim sana... Arkadaşlarının demokratlığını gördün. Bir daha sizinkilerin demokratlığından bahsetmezsin sanırım. Son iki günün linçle geçmiş… Sana verdiğim sıkıntı içinde beni mazur gör lütfen…”