Yüksek yargı organlarının Erdoğan ile ilişkisi tartışılmaya devam ediliyor. Erdoğan’ın Rize ziyaretine Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay başkanlarının da katılıp çay toplamasıyla birlikte alevlenen eleştirilere yanıt Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit'ten gelmiş, Cirit Erdoğan'ı "devletin başkanı" olarak tanımlayıp, kendilerinin orda bulunmasının doğal olduğunu söylemişti. Dün hükümet adına açıklama yapan Numan Kurtulmuş da yargının Cumhurbaşkanı'na bağlı olduğuğunu iddia etti. Kurtulmuş'un açıklamaları güçler ayrılığı hatırlatılarak eleştirildi. 

Yargıtay Başkanı Cirit ile Erdoğan'ın yakınlığı ise eskiye dayanıyor. Cirit, Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olduğu dönemde, Tayyip Erdoğan’ın da yargılandığı 37 sanıklı Akbil davasına baktı. Erdoğan, Üsküdar Cumhuriyet Savcısı Abdurrahman Gündoğan’ın hazırladığı iddianameyle sanık sandalyesine oturmuştu. Erdoğan, Akbil’den kayıt dışı gelir sağlamakla, 2.5 trilyonluk yolsuzlukla suçlanıyordu. Erdoğan ve Ali Müfit Gürtuna hakkında, “görevi başında zimmetine para geçirmek veya mal edinmek” gerekçesiyle 14’er yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezası talep ediliyordu. Mahkeme, 2003’te 29 sanığı beraat ettirdi. Erdoğan ve 3 AKP’li vekil Mustafa Açıkalın, İdris Naim Şahin ve Mikail Arslan’ın yargılanması durduruldu. Cirit, 2004’te Yargıtay üyeliğine, 2011’de Yargıtay 13. Ceza Dairesi Başkanlığı’na, 2015’te Yargıtay Başkanlığı’na seçildi.

TEPKİ ÇEKEN YAKINLIK

Cirit’in Erdoğan’la yakınlığı, daha önce de konuşuluyordu. Cirit, “HSYK’nin halka hesap verebilecek bir sisteme geçmesi gerekir. Örneğin bazı ülkelerde Adalet Bakanı veya Cumhurbaşkanı HSYK üzerinde etkilidir” diyerek tepki çekmişti. Cirit, Yüce Divan görevinin Yargıtay’a verilmesi gerektiğini de söylemişti. 2015 adli yılı açılış töreninde konuşan Cirit, “Bizim ülkemizde birden fazla yüksek mahkeme vardır. Ve üstünlük sıralaması da yoktur” dedi. 17-25 Aralık operasyonu sonrasında, savcı Zekeriya Öz, Erdoğan’ın yolsuzluk operasyonunu durdurması için Cirit’i gönderdiğini ileri sürmüştü.