Yargıçlar Sendikası Başkanı Karadağ mesleği bıraktı: Hâkimliği bıraktım, mücadeleye devam!

Yeni Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından Ankara 11'inci Aile Mahkemesi Hâkimliği görevinden alınarak Urfa'ya sürgün edilen Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ mesleği bıraktığını açıkladı. Karadağ, "Mücadele sadece yargıç iken yapılmıyor, aksine dışarıda daha etkin bir mücadele ortamı mevcut" diyerek mücadeleye devam edeceğini belirtti.

Haber Merkezi

Yargıçlar Sendikası Başkanı ve Ankara 11’inci Aile Mahkemesi Hâkimi Mustafa Karadağ, emeklilik kararı alarak mesleği bıraktığını açıkladı. Hâkim Karadağ, kararını sosyal medyadan duyurdu.

Karadağ, soL'a yaptığı açıklamada şunları söyledi: 

"Özellikle 2010 sonrasında yargının artık siyasi iktidarın egemenliği altına girdiğini gördük. İktidarın daha önceki ortağı cemaatti, sonraki ortağı Yargıda Birlik Platformu oldu. Siyasi iktidar her zaman bir taşeron kullandı ve yargıyı denetledi. 2017'de artık tamamen, aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan siyasi parti genel başkanının inisiyatifiyle bir HSK oluştu. Bir yıldır süren OHAL ve bu arada 26 tane kanun hükmünde kararnamenin çıkarılması, bu KHK'lerle yapılan düzenlemeler ve son çıkan kararnamenin giderek sertleşen bir yapıda olması, siyasi iktidarın kendi atadığı yargıçlara bile tahammül edemeyişi, bizlerin yargıdaki örgütlenmemize karşı siyasi iktidarın duruşu gibi nedenlerle, Türkiye'de bağımsız bir şekilde yargıçlık yapmanın koşulları olmadığına kanaat getirdim. Emekli olarak yargıçlığı bıraktım" dedi. 

"SİYASİ İKTİDARIN HUKUKSUZ TASARRUFLARININ OYUNCAĞI OLMAYACAĞIZ"

Karadağ, siyasi iktidarın hukuksuz tasarruflarının oyuncağı olmak istemediğini belirterek, "Bundan sonra mücadelemize devam edeceğiz. Yargının bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, hakimlik teminatı, laik ve demokratik bir sistem için mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu. 

KARADAĞ'IN SOSYAL MEDYADAKİ AÇIKLAMASI 

Facebook hesabından “Neden emekli oldum” başlıklı bir yazı paylaşan Mustafa Karadağ şunları ifade etti: 

“Öncelikle Şanlıurfa’ya sürgün edilmem sürecinde bana verdiğiniz her türlü desteğe çok teşekkür ediyorum. Benim ve üyemiz olan diğer yargıç, savcıların maruz kaldığı uygulamaların, hukuksuzlukların sadece yargıç ve savcılara değil aynı zamanda avukatlara yani yargının tüm kurucu unsurlarına yönelmiş olduğu bir gerçekliktir ve avukat meslektaşlarımızın bu gerçekliğin farkında olarak gerekli tepkileri vermeleri beni umutlandıran bir davranış olmuştur.

Bunun dışında süreç içinde ben, kendimi hiç yalnız hissetmedim, daha önce de ifade ettiğim üzere yeniden söylemek isterim, dostlarım var, hukuka inanan barolar, yargıçların haklarını savunan avukatlar var. Sivil Toplum Örgütleri var, onların üyeleri yiğit insanlar var.

İlk başlarda Şanlıurfa’ya gidip orada göreve devam etme kararındaydım. Ancak daha sonraları izin ve adli tatil taleplerimin görmezden gelinmesi, bazı yayın organlarınca hedef gösterilerek can güvenliğimin risk altına sokulması, Türkiye’de yargıçlık yapmama olanak tanınmayacağına ilişkin söylentiler, yargı örgütlenmesi ile emek, hak, eşitlik ve özgürlük temelli demokrasi mücadelesine yeterince katkıda bulunma koşullarımın elimden alınmaya kalkışılması nedeniyle meslekten ayrılmak zorunda kaldım.

Elbette mücadele sadece yargıç iken yapılmıyor, aksine dışarıda daha özgür ve etkin bir mücadele ortamı mevcut. Bu bağlamda hak ve özgürlük taleplerimizin, hak ve hukuk ihlalleriyle ilgili taleplerimizin daha çok tartışılabileceği, eylemlerin belirleneceği geniş bir kamusal alan yaratmanın gereğine olan inancım nedeniyle 32 yılı aşan kamu hizmetinden ve 29 yıllık yargıçlık mesleğinden ayrılıyorum.”