VİDEO - AKP'li belediyenin 'evet' kurnazlığı

Üsküdar Belediyesi, Türkiye Gençlik Vakfı'na (TÜGVA) "evet propagandası" için billboardlarda yer açıp, sponsor oldu. Savcılık AKP'li belediyenin kurnazlığı hakkında "Kovuşturmaya yer yok" yanıtını verdi.

AKP’li İstanbul Üsküdar Belediyesi, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ve Boğaziçi Küresel Araştırmalar Merkezi gibi yandaş kurumlar tarafından basılan, ‘evet propagandasının’ yapıldığı kitapçıklara ve billboardlara sponsor oldu. Dikkat çekici nokta ise, CHP Üsküdar Gençlik Kolları Başkanı Mert Bahçete ve Avukat Onur Cingil’in suç duyurusunun ardından tarafsız olması gereken Üsküdar Belediyesi, billboardlarda logosunun olduğu yeri bez parçalarıyla kapatmak istedi. Tüm Üsküdar’daki billboardlarda, logonun olduğu alanın bu yöntemle kapatıldığı görülüyor.

SAVCILIKTAN ŞAKA GİBİ KARAR

Esas skandal ise burada başlıyor. Konu ile ilgili suç duyurusunda bulunan CHP Üsküdar Gençlik Kolları Başkanı Mert Bahçete ve Avukat Onur Cingil, savcılıktan ‘şaka’ gibi bir yanıt aldı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu, AKP’li Üsküdar Belediyesi’nin sponsor olduğu ‘evet’ broşürlerin ve bilboardların, referandum sürecinde asılmadığını ifade ederek, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdi.

Birgün'den Uğur Şahin'in haberine göre, kararda şu ifadelere yer verildi: “Müştekinin şikâyet dilekçesinde bahsettiği olayların 298. Sayılı Seçim Kanunu’nda suç olarak öngörülmesi için, ‘seçimin başlangıç tarihinden seçim propaganda süresinin sona ermesine kadar geçen referandum sürecinin’ yasal olarak ilan edilip işlerlik kazanmadığı, bu hali ile şikâyetçinin şikâyetinde bahsettiği olayların unsuların itibariyle oluşmadığı değerlendirilmiş olup, müştekinin şikâyete konu ettiği ‘seçim kanuna muhalefet’ suçu ile ilgili olarak yukarıda açıklanan nedenlerle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına kamu adına karar verildi.”

'KAYNAKLAR 'EVET' İÇİN HARCANIYOR'

BirGün’e konuşan Avukat Onur Cingil, Üsküdar Belediyesi’nin kanunlara aykırı olarak pankartların ve billboardları finanse ettiğinin altını çizerek, belediyenin yaptıklarının hukuksuz olduğunu vurguladı. Av. Cingil, “Üsküdar Belediyesi görüldüğü üzere, kanunun arkasından dolanmak suretiyle logosunun olduğu bölümleri etiketle kapatarak bu billboardların kaldırılmasını engellemek istiyor. Bu pankartları bizzat Üsküdar Belediyesi, Seçim Kanununa aykırı bir şekilde finanse etmiş, logosunu bastırmıştır. Bir kamu kurumu olan belediye, halkın tümüne eşit hizmet sunması gerekirken, kamu kaynaklarını ‘Evet’ propagandasına sarf etmiştir” diye konuştu.

'KAYNAK NEREDEN GELİYOR'

Av. Cingil sözlerini şöyle sürdürdü: “Etiketle kapatma, bu olayı hukuki bir hale getirmez. Zira bu pankartlar dışında dağıtılan propaganda kitapçıklarında da belediyenin resmi logosu var. Halkın parası kanuna aykırı olarak siyasi propagandaya sarf ediliyor. Bunların kaynağı nereden geliyor?”

'HAYIR BİLDİRİLERİ ENGELLENMİŞTİ'

Samsun Valiliği, demokratik kitle örgütlerinin referandum çalışması yapamayacağını öne sürerek dağıtımı yapılan 'Hayır' broşürüne izin vermemişti. Valiliğin Yüksek Seçim Kurulu’na dayandırdığı kararda, siyasi partiler dışında herhangi bir dernek ya da sivil toplum kuruluşunun referandum çalışması yapamayacağı iddia edilmiş, bir kitle örgütü adına dağıtılmak istenen broşürlere izin verilmemişti.

'REİS'LİK DEVLET GELENİĞİNE UYGUN'

Üsküdar Belediyesi sponsorluğunda yandaş TÜGVA ve Boğaziçi Küresel Araştırmalar Merkezi hazırlanan broşürde dikkat çeken başlıklar ve yanıtlar şöyle: Broşürde yer alan, “Cumhurbaşkanlığı sistemi, devlet geleneğimize uygun mudur?” sorusuna verilen cevapta, “Evet, uygundur. Eski Türkçe’de Cumhurbaşkanı’na ‘Reis-i Cumhur’ denirdi. ‘Reislik/Başkanlık’, ülkemizin tarihinde sıkça rastlanan bir olgudur; toplumumuzu ayakta tutan yapı taşıdır. Toplumun en küçük birimi olan ailenin idarecisine de, en büyük siyasi kurum olan devletin baş idarecisine de ‘Reis’ denmiştir. Bu sebeple devlet geleneğimize parlamenter sistemden daha uygundur” deniliyor. “Bu sisteme, neden ihtiyaç duyulduğuna” dair bir soruya ise şöyle cevap verilmiş: “Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde yürütme organı Meclis’teki dengelerden etkilenmediği için siyasi istikrarsızlığın önüne geçilir. Böylece Türkiye’de geçmiş yıllarda olduğu gibi yönetim kargaşası yaşanma tehlikesi bertaraf edilir.”