VİDEO - 24 yıl önce katledilen Uğur Mumcu, AKP Türkiyesini böyle anlatmıştı...

Arabasına konulan bombayla katledilen usta gazeteci Uğur Mumcu'nun aramızdan ayrılışının üzerinden tam 24 yıl geçti. Cinayetin failleri hâlâ yakalanamadı. Mumcu, "Rabıta" adlı kitabında Suudi destekli Rabıta örgütünün kongre kararlarını ifşa etmişti. Bugün o kararlara baktığımızda, AKP Türkiyesinin fotoğrafını net olarak görebiliyoruz...

Haber Merkezi

Uğur Mumcu, faili meçhul cinayetlere kurban giden ne ilk ne de son isimdi. Namlunun ucunda hep sol vardı.

Bundan tam 24 yıl önce, 24 Ocak 1993'te araştırmacı gazeteciliğin duayen ismi Uğur Mumcu, evinin önünde arabasına yerleştirilen bir bombayla katledildi. 

Özellikle yolsuzluklara, hırsızlıklara, talana, yağmaya ve gericiliğe karşı yazdıklarıyla tanınan, sadece yazmakla kalmayıp bunlarla mücadele eden bir aydındı Uğur Mumcu. 

RABITA'DA AKP TÜRKİYESİNİ YAZMIŞTI

Mumcu, "Rabıta" adlı kitabında, Suudi destekli Rabıta örgütünün düzenlediği bir kongreyi ve aldığı kararları yazmıştı. O günlerde adı AKP olan bir parti yoktu ama Uğur Mumcu aslında yıllar öncesinden Türkiye'nin AKP- sermaye-emperyalizm eliyle getirileceği noktayı yazıyordu. 

Mumcu’nun o gün yazdığı karar maddelerini ve Türkiye’de AKP iktidarında gelinen durumu bir daha düşünmekte yarar var:

  • Kongreye katılan taraflar, İslâmî öğretiyi ilkokuldan üniversite seviyesine kadar ders olarak okutmalıdırlar.
  • Arapça öğrenimi, bilhassa Arapçanın ana lisan olmadığı ülkelerde mecburî olmalıdır.
  • Kutsal Kur'an'ın asgarî beş bölümünün ezberlenmesi ilköğretim süresince ve bütün ülkelerde mecburî olmalıdır.
  • Kur'an-ı Kerim'in tamamının öğretilmesi ortaöğrenimde zorunlu olmalıdır.
  • Bütün İslâm ülkelerinde azamî sayıda İslâm öğretileri enstitüleri kurulmalı ve enstitüler İslâmî çalışmalar yapmalıdırlar.
  • İslam’ın önemli emir ve öğütleri takrir şeklinde kaydedilerek her türlü vasıta ile yayımlanması tavsiye edilir.
  • İslâmî ahlâk ve değerlerin propagandasına özel bir dikkat sarf edilmelidir.
  • İslâm ülkelerindeki anayasal müesseseler İslâmî esaslara uydurulmalı ve Arapça halka indirilmelidir.
  • İslâmî uymayan kanunlar kaldırılmalı ve şeriata uygun kanunlar güçlendirilmelidir.
  • Bütün daire ve işyerlerinde anlaşma ve nizamlar dua ile birlikte takdim edilmeli ve bu yerlerde bir imam bulunmalı ve mescit açılmalıdır.
  • Dünyadaki kadınlar İslâmî yasaklara uymalıdır.
  • Tamamen şeriata dayalı modern İslâm devleti kurabilmek için gerekli girişimlerde bulunulmalıdır.
  • İslâm Birliği'nin yeniden kurulması ve daha sonra da bütün Müslüman devletlerin birbirini izleyerek birer «İslâm Devleti» olduklarını ilân etmeleri ve bir federasyon teşkil ederek halifeliği ortaklaşa yürütmeleri.

MUMCU CİNAYETİNİN SANIĞI YANDAŞ "GAZETE"YE YAZAR YAPILDI!

Uğur Mumcu öldürüldü, cinayetin failleri bulunmadı, AKP iktidara geldi ve Türkiye'nin içinde bulunduğu durum malum... Peki sonra ne oldu?

Sonra, Uğur Mumcu cinayetinin sanıklarından birisi, AKP yandaşı ve militanı bir "gazete" olan Star'a köşe yazarı oldu. 

24 YIL ÖNCE KATLEDENLER ŞİMDİ ANITINA SALDIRIYORLAR...

Başka ne oldu?

Ve yaklaşık iki hafta önce Uğur Mumcu anıtına bir saldırı düzenlendi. Uğur Mumcu'yu 24 yıl önce katleden zihniyet, kinini ve düşmanlığını aradan geçen 24 yıla rağmen daha da pekiştirerek Mumcu anıtına saldırıyordu. 

UĞUR MUMCU: ARAŞTIRMACIYDI, GAZETECİYDİ, YAZARDI...

22 Ağustos 1942’de Kırşehir’de doğan Mumcu, 1965 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Bir süre Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde asistanlık yapan Mumcu’nun yazı serüveni öğrencilik yıllarında başladı.

İlk yazıları, Doğan Avcıoğlu yönetimindeki Yön dergisinde yayınlanmaya başlayan Mumcu, 12 Mart döneminde yazısında kullandığı ‘ordu uyanık olmalı’ sözlerinden ötürü ‘orduya hakaret etmek’, ‘sosyal bir sınıfın öteki sınıflar üzerinde tahakkümünü kurmak’ suçunu işlediği gerekçesi ile gözaltına alındı. Yedi yıl hapse mahkum edilen Mumcu, kararın Yargıtay tarafından bozulması üzerine serbest bırakıldı.

1962’den itibaren, Yön, Türk Solu, Devrim, Ant, Ortam, Yeni Ortam ve başka dergilerde yayınlanan Mumcu, 1968 – 70 arasında Akşam, Milliyet ve cumhuriyet gazetelerine de çeşitli konularda inceleme yazıları yazdı.

İlk köşe yazıları 1974 yılından itibaren Yeni Ortam Dergisi’nde yayınlanan Mumcu, 1975’te Cumhuriyet Gazetesi’ne geçti. ‘Gözlem’ adlı köşesinden aralıksız 1991’e kadar yazılar yazdı ve 6 Kasım 1991’de İlhan Selçuk ve 80 Cumhuriyet çalışanı ile birlikte gazeteden ayrıldı. 1 Şubat – 3 Mayıs 1992 tarihleri arasında Milliyet Gazetesi’nde yazan Mumcu, Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yönetim değişikliğinin ardından 7 Mayıs 1992’de geri döndü.

Uğur Mumcu’nun‘Ağca Dosyası’, ‘Papa-Mafya-Ağca’, ‘Sakıncalı Piyade’, ‘Suçlular ve Güçlüler’, ‘Kürt İslam Ayaklanması’ ve ‘Kürt Dosyası’ gibi çeşitli konularda yayınlanmış 25 kitabı bulunuyor.