TÜİK verileri sonrası akıllardaki soru: Erdoğan’ın 3 çocuk önerisini dinleyen oldu mu?

TÜİK verilerinin açıklanması sonrası Erdoğan'ın 3 çocuk konusundaki bunca ısrarına rağmen çiftlerin bu öneriye pek kulak asmadıkları anlaşılıyor.

İlker Belek

TÜİK dün 2016 yılı nüfus istatistiklerini yayınladı. Yıllık nüfus artış hızını (yani doğumlarla ölümler arasındaki fark) binde 13.5 olarak bildirdi. Oran 2011 yılından beri bu civarda seyrediyor.

ERDOĞAN'DAN ÇOCUK SAYISI KONUSUNDA ÖNERİLER

TÜİK’in nüfus verileri insanın aklına kaçınılmaz olarak Erdoğan’ın çok çocuk politikasını getiriyor. Sık sık nikah şahitliği yapıyor. Herkese en az üç çocuk öneriyor.

Şunu söylediğini bile duyduk: “Bir olur tek olur, iki olur rakip olur, üç olur hareket olur, dört olur bereket olur, beşe doğru gider.”

AKP AİLE PLANLAMASINI FİİLEN ENGELLEDİ

Bu kampanyaya bütün AKP teşkilatı ve en önemlisi Sağlık Bakanlığı da anında katıldı. Hatta hükümet çocuk başına para ödemeye bile başladı.

Aslında aile planlaması bir hak. Her çift kaç çocuk doğuracağına kendisi karar verebilmeli.

Öte yandan 1982 anayasasının 41. Maddesi gereği olarak devletin de aile planlamasının uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alma görevi bulunuyor. 41. Maddedeki ifade tam olarak bu şekilde.

Hal böyleyken Sağlık Bakanlığı son birkaç yıldır aile planlaması hizmetlerini özellikle aksatıyor. Örneğin aile planlaması hizmeti sunan esas kurum olan ana çocuk sağlığı merkezleri pek çok ilçede kapatıldı. Aile planlaması malzemelerinin kamu kurumlarında bulunmasında artık ciddi zorluklarla karşılaşılıyor.

Esas engel ise kürtaj hizmetine ulaşım konusunda. Kürtaj tabi ki bir aile planlaması yöntemi değil. Ancak 10 haftaya kadar olan gebeliğin kadının isteğiyle tıbbi olarak sonlandırılması da yasal bir hak. Bunun için herhangi bir tıbbi gerekçe aranması da gerekmiyor.

Buna karşılık AKP çok çocuk politikasıyla bağlantılı olarak kürtajı da engelliyor.

Bu konuda çok önemli bir araştırma Kadir Has Üniversitesi tarafından geçen yıl yapıldı. Buna göre kadın doğum servisi bulunan 431 devlet hastanesinin %12’si hiçbir şekilde kürtaj hizmeti vermiyor. Yalnızca %8’i isteğe bağlı olarak kürtaj hizmeti sunuyor, yani kadınlara anayasada tanımlanmış bu hizmeti ulaştırıyor. Hastanelerin %78’i ise sadece tıbbi gereklilik durumunda hizmet veriyor.

ÇİFTLER ERDOĞAN'I DİNLİYOR MU?

Erdoğan’ın ve AKP’nin çocuk konusunu neden özel olarak gündemlerine aldıkları, nüfusu artırmaya ihtiyaç var mı gibi sorular önemli, ama ayrıca tartışılmalılar.

Buna karşılık, bunca ısrara çiftlerin nasıl yanıt verdikleri, AKP’nin kadın üzerinden gerçekleştirmeye çalıştığı ideolojik müdahalenin ve toplum mühendisliği faaliyetinin başarı derecesini anlamak bakımından çok enteresan bir soru.

Aşağıdaki tabloyu TÜİK’in 2010’dan beri düzenli olarak yayınladığı doğum istatistiklerinden yararlanarak oluşturduk. Elimizde henüz 2016 verileri yok. Kısa süre içinde yayınlanır, onu da ekleriz.

Ancak çok çocuk konusundaki bunca ısrara rağmen çiftlerin bu öneriye pek kulak asmadıkları anlaşılıyor. Zira kaba doğum hızı altı yıl boyunca aynı düzeyde salınıyor. Kaba doğum hızı yıllık canlı doğum sayısının toplam nüfusa bölünmesiyle elde edilir.

Doğurganlık ve çok çocuk ısrarının etkisi konusundaki esas tipik gösterge ise toplam doğurganlık hızıdır. Bu, bir kadının doğurganlık çağı boyunca sahip olduğu toplam çocuk sayısını gösterir.

Toplam doğurganlıkta 2013’den sonra sanki hafif bir yükselme var gibi duruyor. Ancak ele alınan zaman kısa, sonrasını izlemek, değişimin tesadüfi olup olmadığını değerlendirmek gerekir.

Ek olarak, toplam doğurganlığın, yani toplam çocuk sayısının Erdoğan’ın istediği düzeyin halen çok altında olduğu da kesin: 2015 için 2,14.

Peki, acaba Erdoğan’ın önerileri AKP’nin oy oranı bakımından güçlü ve zayıf olduğu illerde farklı düzeyde etki gösteriyor olabilir mi ? Soruyu şöyle de ifade edebiliriz: Acaba AKP’li ve CHP’li çiftler Erdoğan’ın önerilerine farklı tepkiler veriyor olabilirler mi? Bu soru için şüphesiz apayrı araştırmalar yapılmalı.

Yine de eldeki verileri zorlayarak duruma bakalım: Çiftlerin en çok çocuk sahibi olduğu il Urfa, en az çocuk sahibi olduğu il ise Edirne. Yıllardır böyle bu. Bilindiği gibi Urfa aynı zamanda AKP’nin en güçlü olduğu illerden birisi. 1 Kasım 2015 seçimlerindeki oyu %64,3. Edirne ise en zayıf olduğu iller arasında. Oy oranı %27,8 ve Edirne CHP’nin kalesi.

Gerçekten de Urfa’da çiftlerin çocuk sayısı Edirne’nin çok üzerinde. Ancak 2012-2015 arasındaki dönemde bu illerdeki toplam doğurganlık sayısı değişmemiş.

Kısaca çiftler kendi kafalarına göre takılmışlar, Erdoğan’ı dinlememişler. Günümüzde çocuk demek masraf demek.