'Tonik hareketsizlik' cinsel saldırı mağdurlarına mahkemede yardım edebilir mi?

Cinsel saldırı mağdurlarının saldırgana direnmelerini beklemek ve bunu göz önünde bulundurarak bir karar vermek, burjuva hukukunun kadın düşmanı açmazlarından biri. Bilim insanları, saldırı anında kadınların 'tonik hareketsizlik' denen bir hareket kaybı yaşadığını, direnmelerinin bu nedenle de çoğu kez mümkün olmadığını söylüyor.

Haber Merkezi

Pek çok insan, eğer bir tecavüz tehlikesi ile karşılaşırsa, kendisinin bu korkunç durum karşısında direnebileceğini, hayatta kalma içgüdülerinin devreye gireceğini düşünmektedir. 

Ancak tecavüz mağdurlarının deneyimleri dinlendiğinde, bunun o kadar da basit olmadığı görülüyor. Çoğu kadın (mağdurların neredeyse tümü kadındır) kendilerini paralize olmuş halde bulduğunu belirtiyor.

İsveç’te, Karolinska Enstitüsü  ve Stockholm South General Hospital tarafından yapılan bir araştırma bunu doğrular niteliktedir. Araştırmaya göre, tecavüz mağdurlarının çoğu fiziksel direncinin bloke olduğunu, hareket edemez hale geldiklerini bildiriyor.

Bu durum, şiddetli korku içeren durumlara tepki olarak istemsiz, geçici olarak motor fonksiyonların baskılanması olarak tanımlanıyor ve “tonik hareketsizlik” olarak adlandırılıyor. Bu tanı, tecavüz mağdurlarının hastanedeki ve mahkemelerdeki durumu için bir farklılık yaratabilir. 

MAHKEMELERİN KADIN DÜŞMANLIĞI EĞİLİMİNE TONİK HAREKETSİZLİK BULGUSU MU ÇARE OLACAK?

Dr. Anna Möller konuyla ilgili yayınladığı makalede “ Mahkemeler, eğer mağdur direnmiyor gibi göründüyse, tecavüz olgusunu reddetmek eğiliminde olabiliyor” diyor ve tonik hareketsizliğin cinsel saldırı kurbanlarında rutin olarak değerlendirilmesi gerektiğine inandığını söylüyor.

Dahası, araştırmacılar, tonik hareketsizliğin, sonrasında Post-Travmatik Stres Bozukluğu (PTSB) veya ağır depresyona neden olabileceğini de ortaya koydular. 

Dr. Möller ve arkadaşları araştırmada, cinsel saldırı sonrası bir ay içinde Stockholm Tecavüz Mağdurları için Acil Yardım Kliniği’ni ziyaret etmiş olan 298 kadına ait raporlar üzerine çalıştı. Başvurulardan elde edilen sonuçlarda saldırı sırasında kurbanların yüzde 70’inin belirgin, yüzde 48’inin ise aşırı tonik hareketsizlik gösterdiği rapor edildi. 

Saldırıdan altı ay sonra, kadınların 189’unda PTSB ve depresyon geliştiği saptanmış, bunların yüzde 38,1’inde PTSB, yüzde 22,2’sinde ağır depresyon geliştiği bildirildi. 

Araştırmacılar, tonik hareketsizliğin PTSB gelişme riskini 2,75 kat, ağır depresyon gelişme riskini ise 3,42 kat artırdığını belirtiyor. 

Dr. Möller “Bu çalışma, tonik hareketsizliğin, bu zamana kadar bilindiğinden daha yaygın olduğunu göstermiştir. Bu bilgiler hem hukuki durumlar hem de tecavüz mağdurlarının psikolojik tedavisi için gereklidir. Dahası bu bilginin hem tıp hem de hukuk eğitimine eklenmesi gerekmektedir” diyor.

Öte yandan burjuva hukukunun sınırları, "tonik hareketsizlik" bulgusunun kadınlara yardım edip edemeyeceğinin tartışmalı olduğuna işaret ediyor.