TMMOB: Karadeniz'deki felaketin nedeni yağış değil yanlış yapılaşma ve ulaşım

Karadeniz Sahil Yolu'nun Ordu bölümünde dün meydana gelen felaketin ardından Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) bir açıklama yayımladı. Açıklamada, bölgedeki felaketlerin 'dere yataklarındaki yapılaşma', 'Karadeniz Sahil Yolu’nun oluşturduğu setin derelerin Karadeniz’e ulaşmasına engel olması' ve 'HES’ler nedeniyle derelerin akış rejiminin bozulması…

Haber Merkezi

Karadeniz Sahil Yolu'nun Ordu bölümünde dün meydana gelen felaketin ardından Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz bir açıklama yayımladı.

Açıklamada, bölgedeki felaketlerin üç temel nedenden kaynaklandığı bu nedenlerin "dere yataklarındaki yapılaşma", "Karadeniz Sahil Yolu’nun oluşturduğu setin derelerin Karadeniz’e ulaşmasına engel olması" ve "HES’ler nedeniyle derelerin akış rejiminin bozulması" olduğu vurgulandı. 

TMMOB'un açıklamasından satır başları şöyle: 

  • 8 Ağustos 2018 tarihinde Ordu ve ilçelerinde yaşanan yağışlar nedeniyle bölgede bulunan dereler taşmış, dere yatağında bulunan ev, iş yeri ve sanayi bölgeleri sular altında kalmış, dereler üzerinde kurulan köprüler kullanılamaz hale gelmiş ve Karadeniz Sahil Yolu üzerinde bulunan Cevizdere Köprüsü yıkılmıştır.
  • Doğu Karadeniz bölgemizde yılın aynı dönemlerinde yaşanan yağışlarda hep aynı manzaralarla karşılaşıyoruz: Dereler taşıyor, dere yataklarındaki evler sular altında kalıyor ve Karadeniz Sahil Yolu’nun bir bölümü yıkılıyor. Bu durum, yaşadıklarımızın doğal afet değil, plansız ve çarpık kentleşmenin sonucu olduğunu gösteriyor.
  • Yıllardır bölgede yaşanan sel olaylarıyla ilgili yaptığımız inceleme ve değerlendirmelerde, üç ortak noktanın öne çıktığını gözlemliyoruz: İlki dere yataklarındaki yapılaşma, ikincisi Karadeniz Sahil Yolu’nun oluşturduğu setin derelerin Karadeniz’e ulaşmasına engel olması, üçüncüsü de HES’ler nedeniyle derelerin akış rejiminin bozulmasıdır. Bu üç temel sorun çözüme kavuşturulmadan, bölge halkının can ve mal güvenliğinin sağlanması mümkün değildir.
  • Hükümet ise bu sorunları çözmek yerine, sorunları kalıcı hale getirerek bölgenin yüz yüze olduğu tehdidin daha da büyümesine neden olmaktadır. İmar barışı adı altında dere yataklarına yapılmış yerleşimlere ruhsat verilmekte, derelerin üstleri kapatılarak-dere yatağı betonlaştırılarak suyun doğal yollarla denize ulaşması engellenmekte, bölgede yoğunlaşan HES ve Madencilik faaliyetleri nedeniyle doğal bitki örtüsü yok edilmekte, Karadeniz Sahil Yolu ve dolgu alanlarla bölge adeta sellere karşı savunmasız hale getirilmektedir.
  • Doğu Karadeniz Bölgemiz daha büyük felaketler yaşamadan bu yanlışlardan geri dönülmesi gerekmektedir. TMMOB ve bağlı odalarımızın bölgeye ilişkin uyarıları dikkate alınmalıdır. Doğayla ve insanla barışık, planlı kentleşme, ulaşım ve enerji politikaları hayata geçirilmelidir.