Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) geçen yıl başlattığı "Çocuk işçilik suçtur, yasaklanmalıdır" çalışması kapsamında düzenlenen eylemleri bu yıl hız kesmeden devam ediyor. TKP geçen hafta Sosyal Güvenlik Kurumu İstanbul İl Müdürlüğü önünde düzenlediği basın açıklamasından sonra, bugün de, Türkiye'deki atölyelerinde çocuk işçileri insanlık dışı koşullarda karın tokluğuna çalıştırdığını itiraf eden H&M’nin Türkiye genel müdürlüğü önünde eylem gerçekleştirdi.
H&M IRKÇILIĞI...
H&M’nin Maslak'taki Türkiye Genel Müdürlüğü önünde toplanan komünistler tarafından “Düzeniniz batsın, çocuklar yaşasın, Çocuk işçiliği yasaklansın” sloganı atılırken, okunan basın açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Geçtiğimiz günlerde İsveçli giyim markası H&M bir çocuk model skandalı ile gündeme geldi.
H&M’nin internet sitesinde yer alan bir tanıtımda siyahi bir çocuğa 'Coolest Monkey In The Jungle' (Ormandaki En Havalı Maymun) yazılı bir kıyafet giydirildiği görüldü. Konuya sosyal medyadan tepki gösterildi.
Bu markanın sicilinde şunlar var: Almanya’da tanesi 5 avroya satılan tişörtü günde 12 saat çalışarak üreten her Bangladeşli işçi günlük 1,35 avro kazanıyor. Ülkemizdeki H&M’nin üretim yaptırdığı merdiven altı atölyelerde, işçilerin insanlığa yakışmayacak koşullarda uzun saatler, düşük ücretlerle, iş güvenliksiz, asgari ücret altı ve sigortasız çalışmak zorunda bırakılıyor.
Aynı H&M, Şubat 2016’da Türkiye’de ürünlerinin üretildiği atölyelerde çocuk işçilerin karın tokluğuna çalıştırıldığını itiraf etti. Özellikle Suriyeli çocukların… Sadece H&M için değil pek çok büyük tekstil markası için benzer bir durumun geçerli olduğunu biliyoruz.
Çocuk emeğinin kullanıldığı ortaya çıktığında ve basına yansıdığında aralarında H&M’nin de olduğu bu markalardan birinin CEO’sunun açıklaması çocuk işçiliğin tamamen denetlenmesinin mümkün olamayacağı yönünde olmuştu."
'GÖZ YUMDULAR'
Türkiye’de devletin yetkili kurumlarının çocuk işçiliğine göz yumarken, ikiyüzlülükle 2018’in çocuk işçiliğiyle mücadele yılı ilan edildiği vurgulanarak devam eden açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Peki ülkemizdeki yetkililer bugüne kadar konuyla ilgili ne yaptı? Hemen, hiçbir şey!
Buna benzer konusu yalnızca H&M olmayan onlarca çocuk işçiliği haberine rağmen ülkemizde bugüne kadar herhangi bir inceleme, soruşturma başlatılmadı.
H&M ya da başka bir marka çocukları sömürdü, devletin yetkili kurumları ise göz yumdu.
Hal böyleyken Çalışma Bakanlığının 2018 yılını çocuk işçiliği ile mücadele yılı ilan etmesinin ikiyüzlülük olduğunu TKP olarak geçtiğimiz günlerde kamuoyuna duyurmuştuk.
Çünkü iyi biliyoruz ki bu düzen devam ettikçe patronların ucuz işgücü ihtiyacının doğal bir sonucu olarak çocuk emeği sömürüsü de devam edecek. Emek sömürüsünün en acımasız hali olan çocuk işçiliği bir yandan hız kesmeden artarken göstermelik söylemlerle bunu engellemeye çalışıyor görüntüsü verenler patronlarla işbirliği yapanların ta kendisi. TKP olarak, sermaye sınıfının suçlarının da bunu görmezden gelenlerin de takipçisi olacağımızı bir kez daha belirtiyoruz. Çocuk emeğini sömürenlerin, geleceğimizi karartanların, işçilere kölelik koşullarında çalışmayı dayatanların siyahi bir çocuk üzerinden 'ırkçılık' yapması tesadüf değildir. Ancak konu ırkçılığın da ötesinde bu düzenin en acımasız hali olan çocuk emeği sömürüsüdür.”
SÖMÜRÜ DÜZENİNDEN KURTULMAK İÇİN TKP’DE ÖRGÜTLENİN!
Türkiye emekçilerinin bu düzenden kurtulmak için TKP’de örgütlenmeye çağrıldığı açıklamada şunlar dile getirildi:
“Bütün bunlar ülkemizde ve dünyada sermaye düzeninin; insanlığa çürüme, yoksulluk ve kölelik dışında hiçbir şey sunmadığını göstermektedir.
Irkçılık da gericilik de bu düzenin parçasıdır.
TKP bu düzeni tamamen ortadan kaldırmayı, ırkçılığın da gericiliğin de esamesinin okunmadığı insanca bir düzen kurmayı hedeflemektedir.
İnsanca bir yaşam için Türkiye emekçilerini TKP’de örgütlenmeye ve bu bozuk düzene karşı mücadele etmeye davet etmektedir.”
TKP TAKİPÇİSİ OLMAYA DEVAM EDECEK
Basın açıklamasının ardından ise komünistler tarafından protesto amacıyla hazırlanan mektuplar, H&M yönetimine verilmek istendi. Fakat kendilerini bina yöneticileri olarak tanıtan ve basın açıklamasından önce eylemin bina önünde yapılmasını engellemek isteyen şahıslar, bu sefer de "güvenlik gerekçesi" iddiasıyla mektupları vermek isteyen TKP’lileri bina içine sokmak istemedi. Bunun üzerine yapılan görüşmede, kendisinin bina yöneticisi olduğunu söyleyen kişinin mektupları H&M yönetimine ileteceğini söylemesi üzerine mektuplar ona verildi. TKP’liler işin takipçisi olacaklarını kaydederken, eylem, “Ya barbarlık düzeni ya sosyalizm” sloganı atılarak ve H&M alkışlarla protesto edilerek bitirildi.