Bir süredir emperyalizm karşıtı çalışmalarını yoğunlaştıran TKG üyeleri, bugün İstanbul Beşiktaş'ta bulunan Kartal Heykeli önünde buluşarak protesto eylemi gerçekleştirdi.
TKG üyelerinin, "NATO'ya, ABD'ye ve emperyalizmin yerli tüm işbirlikçilerine karşı" gerçekleştirdikleri kalabalık protestoya çevredeki yurttaşlar büyük ilgi gösterdi.
Yapılan basın açıklamasında, "Bugün bu anlaşmalara dokunmayan, İncirlik Üssü’ne derhal el koyamayan, NATO’dan çıkamayan hiçbir iktidar yurtsever, bağımsızlıkçı bir iktidar olamaz; Türkiye’nin, Türkiye halkının çıkarını savunamaz" diyen TKG üyeleri, ülkenin yurtsever gençleri ve emekçilerine anti-emperyalist mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu.
Protestonun sonunda ABD ve NATO bayrağını ateşe veren Türkiye Komünist Gençliği (TKG) üyeleri, "Emperyalistler, işbirlikçiler 6. Filo'yu unutmayın!" sloganlarıyla eylemlerini sonlandırdı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
"Değerli yoldaşlar ve dostlar,
Bu ülkenin yurtsever gençleri ve emekçileri,
Türkiye Komünist Gençliği’nin çağrısı sizedir.
Ülkemiz 66 yıldır NATO denen emperyalist terör örgütünün parçasıdır ve 66 yıllık NATO üyeliğinin Türkiye halkına faturası son derece ağır olmuştur.
Avrupa’nın pek çok ülkesinde sermayedarlar, yükselen işçi sınıfı hareketi ve komünizm tehdidi karşısında çareyi NATO’ya, yani emperyalist dünyanın en büyük gücü ABD’nin korumasına girmekte bulmuştur. Bu coğrafyanın sömürücüleri de aynı şeyi yapmıştır. Sonuç olarak, NATO’ya bağlı kontrgerilla örgütleriyle Türkiye’nin ABD yörüngesinde kalması sağlanmış, bunun için bütün eğemenlik hakları ihlal edilmiş, sayısız katliam ve siyasi suikast tertiplenmiş, darbeler yapılmıştır. Kendi kendine yetebilen yerli bir savunma sanayinin kurulmasına izin verilmemiştir. NATO sadece ordunun ve polisin değil, siyasi ve ekonomik yapının da batılı emperyalist güçler tarafından ele geçirilmesini garanti altına almıştır.
NATO Türkiye’nin egemenliğinin ve bütünlüğünün güvencesi değil, aksine onun en büyük düşmanıdır.
ABD ile ülkemiz arasında yapılan utanç verici ikili anlaşmaların, imzalanan yüz kızartıcı ek protokollerin ise izahı yoktur.
Bugün bu anlaşmalara dokunmayan, İncirlik Üssü’ne derhal el koyamayan, NATO’dan çıkamayan hiçbir iktidar yurtsever, bağımsızlıkçı bir iktidar olamaz; Türkiye’nin, Türkiye halkının çıkarını savunamaz.
Türkiye’nin sınır güvenliği ve egemenliği için ilk önce bu anlaşmalar reddedilmeli, başta İncirlik olmaz üzere ülkemizdeki 100’ü aşkın NATO ve ABD üssüne el konulmalıdır. Bunu yapamayan hükümetin yurtseverlik iddiası koca bir yalandan ibarettir.
Değerli yoldaşlar, dostlar;
Seçilir seçilmez Washington’u ziyaret edip Beyaz Saray’a yüz sürmeyi gelenek haline getirmiş siyasetçiler bugünlerde anti-emperyalist mücadeleden, İkinci Kurtuluş Savaşı’ndan, ABD’ye güven olmayacağından bahsediyorlar. Onlar nutuk atıyor; müttefiklerine bazen küsüyor, bazen zeytin dalı uzatıyorlar. Ama kendileri de müttefikleri de aynı sömürü çarkının dişlileri, aynı emperyalist sistemin parçalarıdır. Hepsinin ortak derdi sömürü düzeninin sürmesi ve pastadan kendileri için daha çok pay kapmaktır; hepsi emekçi halkın düşmanıdır.
Ne yazık ki ülkemiz emperyal maceraların peşinden savaşa sürüklenmekte; birileri cebini doldurur, birileri koltuklarını sağlama alırken gençlerin payına daha çok ölüm düşmektedir. Ancak genç insanlar şunun farkına varmalıdır: Bu savaş bizim savaşımız değil, bu savaş büyük enerji şirketlerinin, ağır silah ihalelerini kapışan holdinglerin, koltuğunu korumak isteyen siyasetçilerin savaşı!
Patronlar için can vermeye, kardeşine kurşun sıkmaya değmez! Alaşağı edilmesi gereken bizzat patronlardır. Her ulusun emekçileri ve gençleri, emperyalizmi yenebilmek için ilk önce kendi sömürücülerinin hesabını görmelidir.
Değerli yurttaşlar,
AKP; iktidarı boyunca ülkemizin dışa bağımlılığını özelleştirmelerle derinleştirirken, tarım ve hayvancılık gibi yaşamsal öneme sahip sektörlerdeki yerli üretimi adeta bitirdi.
Kürsüye çıktığında ABD’ye diklenen AKP kurmayları, biraz da bu nedenle kapalı kapılar ardında ABD’yle barışmak için bin takla atıyorlar. Bu nedenle AKP, ABD’li gıda devi Cargill’in emriyle şeker fabrikalarını özelleştiriyor, pancar üreticisi köylüyü iflasa sürüklüyor ve bütün halkın sağlığıyla oynuyor. Yoksulluk artarken, ekonomi kötüye gidiyor; Suriye’de sonu görünmeyen bir savaşın içerisine sürükleniliyor.
Değerli dostlar, yoldaşlar;
Türkiye’nin yurtsever gençleri ve emekçileri.
Gelin, yerli ve yabancı sömürücülere 6’ncı Filo’yu tekrar hatırlatalım!
1968 Temmuz’unda İstanbul Boğazı’na demirlemiş ABD donanma kuvvetleri 6’ıncı Filo’suna bağlı askerler, aralarında Deniz Gezmiş’inde yer aldığı üniversite öğrencileri tarafından denize döküldü.
Geçmişin NATO’cu yobazları, Avrupa Birlikçi tüccarları şimdi anti-emperyalist kisvesine büründüler. Bir yandan pazarlık yapıyor, müttefik olarak ağırlıyor, emperyalistlerin ülkemizdeki çıkarlarına ve kurumlarına dokunmuyorlar. Bir yandan halkı sözde Kurtuluş Savaşı’na, sınır ötesi operasyonlara çağırıyorlar.
Bu yüzsüzlüğü yapabiliyorlar çünkü enselerinde gerçek anti-emperyalistlerin, gerçek yurtseverlerin nefesini bir süredir hissetmiyorlar.
Emperyalist filoyu Dolmabahçe’den denize döküşünün 50’inci yılında, Türkiye gençliğini emperyalizme karşı mücadelenin nasıl verileceğini dosta düşmana göstermeye çağırıyoruz.
TÜRKİYE’Yİ EMPERYALİZMDEN KURTARMAK BİZİM HARCIMIZ. BUNUN İÇİN İKTİDARA EL KOYMA KAVGASINDA İŞÇİ SINIFININ YOLUNDAYIZ.
NATO ve ABD üslerine el koyacak, yabancı askerleri evlerine yollayacağız.
Sermaye sınıfının çıkarları için Suriye’ye ve başka ülkelere yollanan askeri birlikleri geri çağıracağız.
Dış borçlardan doğan yükümlülükleri tek taraflı reddedeceğiz.
Ordu ve kolluk kuvvetlerinin eğitimine modernizasyonuna ilişkin emperyalist güçlerle yapılan anlaşmalara son vereceğiz.
Stratejik sektörlerden başlayarak ekonomiyi devletleştirecek ve ekonomiyi halkın yararına merkezi planlamaya geçireceğiz.
Emperyalizmin kökünü kazıyacağız…
Yaşasın 6’ncı Filo’yu denize döken devrimci gençler!
Yaşasın sosyalist Türkiye!
TÜRKİYE KOMÜNİST GENÇLİĞİ"