Adana'da bugün 15 öğrencinin hayatını kaybettiği yurdun "Süleymancılar" adı verilen bir tarikat grubuna ait olduğunun ortaya çıkması akıllara Konya'da yaşanan Kuran kursu faciasını akıllara getirdi. Yine "Süleymancılar" grubuna ait olan Konya'daki kaçak Kuran kursundaki patlama sonucu 17 çocuk hayatını kaybetmişti. Peki, 17 çocuğun ölümüne neden olan sorumlular cezalandırıldı mı? Hayır! Açılan dava 8 yıldır sürüyor ve davada tek bir tutuklu bile yok.

Konya'da 1 Ağustos 2008'de "Özel Boğaziçi Öğrenci Yurdu" isimli kuran kursunda LPG tankından sızan gazın patlaması sonucu 17 çocuk hayatını kaybetti, 29 kişi yaralandı. Kuran kursu olarak faaliyet gösteren yurdun kayıtlarda "erkek öğrenci yurdu" olarak göründüğü ortaya çıktı. Binada kapasite fazlası öğrenci tutulduğu, ne deprem ne de itfaiye raporlarının bulunduğu da ortaya çıkanlar arasında.

Faciayla ilgili infialler bununla sınırlı değil. Yurt Müdürü Hüseyin Çömlek, dernek ve yurt temsilcileri Mehmet Semerci ve Mehmet Göktaş gözaltına alındı. Apaçık sorumluluğu oldukları belli olan bu isimlerden Mehmet Göktaş ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Hüseyin Çömlek ve Mehmet Semerci de kısa süre tutuklu kaldıktan sonra hemen tahliye edildi.

Bu isimler hâlâ dışarıda ve haklarında açılan dava hâlâ sürüyor! Davada 2 eğitmen, 6 dernek ve yurt sorumlusu, 3 LPG tankını kuran ve gaz dolumu yapan şirket sorumluları yargılanıyor. Ancak hiçbiri tutuklu değil! Ve dava 8 yıldır sürüyor.

Mahkemeye sunulan bilirkişi raporlarına göre sanıkların bir kısmı birinci dereceden asli kusurlu. Her ne kadar son bilirkişi raporunda sadece yurt müdürünün "asli kusurlu" olduğu belirtilse de ortada apaçık bir cinayet ve hesabı sorulmayan kişiler mevcut.

Yani, söz konusu tarikat yurtlarını denetlemeyenler, kaçak yurt açtıranlar facia yaşandığında da sorumluları cezalandırmıyor, cinayete ortak oluyor.

Kısacası, 8 yıldır 17 çocuğun hesabını sormayan devletin bugün Adana'daki yurt yangınına "sebep" olduğu apaçık ortada!