Suriye'ye dair her şey: Suriye bölgesel savaşın eşiğinde...

Yayın hayatına iddialı bir tanıtım sayısıyla başlayan soL Dergi, içeriği ve tarzıyla büyük ilgi çekti... Derginin tanıtım sayısında yer alan önemli başlıklardan biri olan Suriye konusunda oldukça kapsamlı bir değerlendirme yazısı yer aldı.

Geçtiğimiz cuma günü çıkan tanıtım sayısıyla büyük ilgi çeken soL Dergi, 1 Mart'ta çıkacak ilk sayısı öncesi abonelerini bekliyor.

1 Mart'ta ilk sayısıyla okurla buluşacak olan derginin tanıtım sayısında birçok başlıkta önemli değerlendirme, haber ve röportajlar yer aldı.

Bu değerlendirmelerden biri olan ve Ali Örnek tarafından kaleme alınan "Suriye bölgesel savaşın eşiğinde..." başlıklı haberin bir bölümü şöyle:

"IŞİD'in ani yenilgisi ile Şam ve müttefikleri 'kapanış hamleleri'ne yönelmesi, bugüne kadar Suriye'de rejim değişikliği o da olmazsa ülkenin belini doğrultamayacak kadar istikrarsızlaştırılması için vekil güçlerini kullanan ülkeleri daha doğrudan sahaya müdahil olmaya zorluyor. Suriye ve müttefikleri ise yeniden inşa için ihtiyaç duyulan kaynaklara ulaşmak ve ABD'nin Suriye'yi parçalama planlarını akamete uğratmak için bugüne kadar uzak durdukları Fırat'ın doğusuna geçeceklerinin sinyalini veriyor. Bu durum, Suriye'yi bölgesel bir savaşın eşiğine sürüklerken, ABD'nin ülkedeki varlığıyla yaşanması kaçınılmaz hesaplaşmanın şiddetini sahadaki ve uluslararası alandaki dengeler belirleyecek. 

Suriye'de son bir ayda yaşanan gelişmeler baş döndürücü bir hıza ulaştı. Türkiye'nin önce PKK bağlantılı YPG'nin kontrolündeki Afrin'e başlattığı operasyon, ardından İdlib'teki cihatçı grupların çöküşünü geciktirmek için Suriye ordusu ve bu gruplar arasındaki cephe hattına 'gözlem noktaları' kurması, Menbiç nedeniyle Ankara-Washington hattında tehditleşmeye varan açıklamalar, ülkenin güneyinde Suriye ordusunun İsrail'e ait bir savaş uçağını düşürmesi, ABD'nin aralarında Rus savaşçıların da bulunduğu Suriye gücünü Deyr Ezzor'un doğusunda bombalaması ve dahası bunu kendi basını aracılığıyla çarşaf çarşaf yayınlaması... Aslında bu 'öngörülemez' bir tablo değildi. Bilakis 2017 yılında IŞİD'in ani yenilgisiyle Suriye ve müttefikleri hem uluslarası alanda hem de sahada koordinasyon içinde 'kapanış hamleleri' yaparken, rejim değişikliği o da olmazsa ülkenin belini doğrultamayacak hale getirilmesini hedefleyen ABD, Türkiye ve İsrail'in ya havlu atması ya da bugüne kadar kullandıkları vekillerinin güçsüzlüğü nedeniyle sahaya daha doğrudan müdahil olması gerekiyordu."

Yazınının tamamına ulaşmak ve soL Dergi'ye abone olmak için fotoğrafa tıklayınız: