8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde “Sosyalizmin Aydınlığında Kadın Olmak” etkinliği gerçekleştirildi.
NHKM İşçi Okulu tarafından düzenlenen ve soL yazarı Serpil Güvenç’in konuşmacı olarak katıldığı etkinlik yoğun ilgi gördü.
Serpil Güvenç konuşmasına 8 Mart’ı bizlere kazandıran dünya emekçi kadınlarını selamlayarak başladı. Emekçi kadınların bugün Türkiye’de maruz kaldıkları baskı ve hukuksuzluğun yalnızca bizim ülkemizde yaşanmadığına dikkat çeken Serpil Güvenç, dünyanın her yerinde düzenin ülkesinin adının değiştiğini ama düzenin değişmediğini, kadının adının değiştiğini ama kadının yerinin değişmediğini vurguladı.
Serpil Güvenç AKP iktidarı döneminde artan iş cinayetlerinde hayatını kaybeden emekçi kadınların sayısındaki artışa dikkat çekerek, bu durumun sansasyon değeri olmadığı için gizlendiğine ve AKP’nin çalışma hayatına yönelik çıkardığı son yasaların AKP’nin nasıl bir sınıf iktidarı olduğunu ve 12 Eylül artığı olduğunu gösterdiğini belirtti.
Konuşmasına kurulduğu ilk günden itibaren kadınların hakları ve toplumsal alandaki yeri için çalışan Sovyet iktidarında kadın olmanın ne anlama geldiği ile devam eden Serpil Güvenç, herkes için 8 saatlik iş günü, haftalık 48 saat çalışma, boşanma hakkı, kadın-erkek eşitliği, regl izni gibi hakların yasal güvence altına alındığına değindi ve bugün Türkiye’de devam eden kürtaj tartışmalarına dikkat çekerek dünyada ilk kez kürtaj hakkının yüz yıl önce Sovyetler Birliği’nde tanındığını ekledi.
Ekim Devrimi’nin tüm emekçilere büyük bir ışık yaydığını, o ışıkla biz kadın ve erkek emekçilerin bir görevimiz olduğunu belirten Serpil Güvenç “Bunun için örgütlenmeliyiz. Kadın ve erkek emekçilerin kurtuluşunun aynı olduğunu ve kurtuluşun sosyalizmde olduğunu anlatmak zorundayız.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Etkinlik katılımcıların soru ve katkılarıyla devam etti.