'Sosyalizmi nasıl bilirsiniz?'

Haftalık Boyun Eğme gazetesi, bu sayısında sosyalizm hedefini soyut bir hayal olmaktan çıkartıp "gerçekleşmiş" kazanımlara dönüştüren sosyalizm deneyimlerini sayılarla ortaya seriyor. Veriler sadece yaşanmış olanlara dair değil, Küba örneğinde fazlasıyla evrensel sonuçlar veren kazanımlar var.

soL - Haber Merkezi

Sovyet sosyalizminin 70 yıla sığan macerasında yapılanlar çözülüşten yıllar sonra hâlâ tartışılıyor. 

Aslında "tartışmadan" çok daha soğukkanlı bir "hak teslim etmeden" söz edilebilir. 20 yılı aşan bir "kapitalist deneyim" sonrasında eski Sovyet yurttaşlarının sosyalizme bağlılıklarının arttığına dair çok fazla belirti var.

Son on yılda Sosyalizme dönük ilgi ve inancın dünya genelinde de yükselişte olduğunu söylemek hiç abartmak olmaz.

Bunun Sovyet deneyimi ile ilgili gelişen fikirlerin ötesinde temelleri olduğu açık. Kapitalist dünyanın yaşadığı "insani kriz" sosyalizmin ideolojik çıkışını güçlendiriyor.

Üstelik yaşadığı tüm zorluklara rağmen bir tür "insanlık vahası" olarak görülen Küba sözünü ettiğimiz insani krizin karşısında sosyalizme dönük sempatiyi güçlendiriyor.

Haftalık Boyun Eğme gazetesi, bu sayısında sosyalizm hedefini soyut bir hayal olmaktan çıkartıp "gerçekleşmiş" kazanımlara dönüştüren sosyalizm deneyimlerini sayılarla ortaya seriyor. Veriler sadece yaşanmış olanlara dair değil, Küba örneğinde fazlasıyla evrensel sonuçlar veren kazanımlar var.

Eğitim, sağlık, ulaşım, dünya barışı, kadınların kurtuluş mücadelesi, laiklik gibi konularda sosyalizmin evrensel değerlerinin, ütopyanın nasıl ete kemiğe büründüğü gösteriliyor.

Sayıların ötesinde çok ilgi çekici anekdotlara da yer verilmiş. Haftalık gazeteden bir anekdot kimilerinin "Turan" coğrafyası olarak gördüğü "müslüman doğuda" yaşananları yansıtıyor:

DOĞU HALKLARI ÇARŞAFTAN NASIL ÇIKTI
Rus devrimi Asya’nın yoksul halklarına doğru yayılırken çarşaf ve peçe kadının köleleştirilmesinin bir sembolüydü ve kadınların büyük çoğunluğu tarafından kanıksanmış köklü bir gelenekti.

Komünist kadınların ikinci uluslararası konferansına Doğu’dan katılan 74 delegenin çarşaf ve peçeyle tamamen örtülmüş olarak gelmeleri bunun en çarpıcı örneğidir. 

Bu nedenle çarşaf ve peçenin yasaklanması yoluna gidilmemiş, ideolojik bilgilendirme ve aydınlatma temel alınmıştır.

Çarşaf ve peçenin sağlığa zararlılığı, halkın dini gerçeklerine karşı Kuran’da çarşaf ve peçenin öngörülmediği, bunun sonradan getirildiği, kadının kişilik onuru gibi noktalar üzerinde durulmuştur. Orta Asya, Azerbaycan ve Özbekistan’da bu yöndeki eylemler 1926 8 Martı’nda doruğa varmıştır. O gün “Kahrolsun Çadra ve Parança” şiarıyla büyük yürüyüşler düzenlenmiş, Doğu Cumhuriyetleri’nin bir dizi kentinde binlerce kadının katıldığı kitlesel eylemlerde çarşaf ve peçeler çıkartılıp meydanlarda yakılmıştır. 1928 8 Martı’nda aynı eylem daha büyük kitlesellikle tekrarlanmıştır.

Gazeteler çarşaf ve peçeye karşı kampanyalar oluşturmuş ve insanları bilgilendirmiştir. Bununla birlikte mollalar da örgütlenmiş, çarşaf ve peçesiz kadınlara saldırılmış ve korkunç baskılar yapılmıştır. 1927 yılında yalnızca Özbekistan’da bu meseleden öldürülen kadınların sayısı 14’tür.

7 Mart 1927’de çarşafa karşı gösterilerden bir gün önce Özbekistan Sovyeti MerkezYürütme Kurulu çarşaf ve peçeyle örtünmeyen kadınları koruyan özel bir kararname çıkartmıştır.
1929 yılında Orta Asya’da çarşaf ve peçeye karşı eylemler sırasında 300’den fazla kadın katledilmiştir. 1927 ve 1928 yılındaki eylemler ertesinde çevre baskısı ve terörden dolayı kadınların birçoğu yeniden çarşaf ve peçeye dönmesine karşın bu kitle hareketleri yeninin er geç zafer kazanacağını müjdeleyen bir dönüm noktası olmuştur.

1930’larda Doğu’da sanayinin ve kolektifleştirme hareketinin gelişmesi, okul ve eğitim ağının kurulması, mollaların ve yerli gericilerin halk kitleleri üzerindeki etkilerinin kırılmasıyla genç
nesil peçe ve çarşaf zorunluluğundan tamamen kurtulmuş ve buna karşı mücadeleyi artık eline almıştır. Komünist Parti’nin önderliğinde yürüyen çetin ve uzun süreli mücadele sonuçta
başarıya ulaşmıştır. Doğu’nun emekçi kadınlarının kurtuluş mücadelesi ulusal, cinsel ve sınıfsal olmak üzere boyunduruktan kurtuluş mücadelesi, büyük bir atılım, büyük bir deneyim olarak yaşanmıştır.

Boyun Eğme, Türkiye Komünist Partisi'nin görüş ve politikalarını yansıtan bir haftalık yayın. Cuma günleri dağıtıma çıkan gazete, TKP gönüllülerinin aktif çabasıyla okurlarına ulaşıyor. Gazeteyi, TKP binalarından ve semt evlerinden edinmek mümkün. Büyük kentlerde meydanlarda, otobüs duraklarında ve iş havzalarında gazete için sokak satışları yapılıyor.