'Şeriat mahkemesi' isteyen tacizciye, iyi hal indirimi!

'Şeriata mahkemesi'ne gitmek isteyen tacizci öğretmene, iyi hal indirimi yapıldı.

Diyarbakır'da, 16 yaşındaki öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle hakkında dava açılan ve kız çocuğunun babasına, "Şeriata gidelim, cezam ölüm de olsa razıyım" diye mesaj çektiği iddia edilen imam hatip lisesi öğretmeni 34 yaşındaki A.B.'nin yargılandığı davada karar çıktı.

Karar duruşmasında, bir önceki celse açıkladığı esas hakkındaki görüşünü tekrarlayan savcı, hakkında cinsel taciz suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan A.B.'nin 12 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

Mahkeme heyeti, sanık A.B.'yi "Sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı" suçundan, önce iki kez ceza artırımı yaparak 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.

Sanığın geçmişi, yargılama sürecinde gösterdiği davranışı ve cezanın geleceği üzerindeki etkisini gerekçe gösterilerek "iyi hal indirimi" yapılan tacizci öğretmenin cezası, 4 yıl 8 ay 7 güne indirildi.

Oysa 6 Temmuz 2017’de görülen ilk duruşmaya katılmayan sanık A.B. hakkında zorla getirme kararı çıkarılırmış, Ekim ayındaki ikinci duruşmada avukatı olmadığı için savunması alınamamıştı. İfadesinde başından geçenleri anlatan kız çocuğu, öğretmenin tacizinin 5-6 ay devam ettiğini, korktuğu için şikayetçi olamadığını "Hem seni, hem kendimi öldürürüm" diye tehdit ettiğini söylemişti.

AİLEYE VE OLAYI HABERLEŞTİREN MUHABİRE 'TEHDİT' İÇEREN MESAJ YOLLADI

Öte yandan taciz gerçeğinin savcılığa taşınmaması için çaba gösteren öğretmen A.B., ikna çabaları sonuçsuz kalınca kız çocuğunun babasına çok sayıda mesaj göndermiş, davayı "şeriat yoluyla" çözmeyi teklif etmişti.

Tacizci öğretmen mesajında; "Bir hata işledim. Suçun Allahın şeriatı doğrultusunda mahkeme edilmesi gerekir. Allah ve şeriatına iman ettiğini söyleyen biri olarak, davayı şeriata taşımak yerine Allah’ın yasakladığı tağuta ve tağutun hükmüne havale ettin. Şeriatçı biri olarak Allah’ın hükmüne değil tağutun hükmüne müracaat ettin. Gel senin söyleyeceğin bir imama meseleyi götürelim. Allahın hükmü nedir aramızda imam hakim olsun. Şeriat benim ölümüme hükmetsin, eğer ölümden kaçarsam yerlerin ve göklerin laneti üzerime olsun. Kendi elimle tuttuğum parmak izleri bana ait bir silahla canımı sana teslim ederim ki intihar gibi görünüp sana ceza verilmesin.Tağutun hükmü adalet sağlamaz. Seni tağuta müracaattan vazgeçip Allahın hükmüne müracaat etmeye çağırıyorum. Şeriatçılık sözle olmaz, yaşantıda kendini gösterme zamanı. Şeriata gidelim, cezam ölüm de olsa razıyım. Bu rezil ve kötülerin dünyasından bir an önce defolup gitmek istiyorum. Haram olan namusuna zarar verecek bir şey yapmadım. Allahın helalini talep etmekten dolayı bu leke üzerime sürülürse bununla asla yaşayamam. Gençlerinizin bir eline keleş bir eline satır da verseniz geleceğim. Bir hiç yüzünden hayatım zehir oldu. Yaptığınız günah ve iğrençliklerin haddi hesabı yok. Helalinden bir işe yönelik adım attım. Bana zani, cani, vahşi, kafir muamelesi yapıyorsunuz. O Allahtan korkmaz iftiracı, kalleş, yalancı kızına inanarak namusuna zarar geldiğini iddia ediyordun. Bu iş uzadıkça daha çok koku verir. Bu durumda bütün köy, okul ve yakınlarınız öğrenecek" ifadelerini kullanmış, olayın büyümesi durumunda kız çocuğunun da kötü durumda kalacağını iddia ederek üstü örtük bir biçimde aileyi tehdit etmişti.

Öte yandan Diyarbakır'da haberi yapan ve takip eden Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Felat Bozarslan da, tehdit edildiğini söylemişti.

Bozarslan, sosyal medya hesabı Twitter'da aldığı tehditleri şu ifadelerle anlattı: "Mağdur ailesini şeriat hükmüne çağıran cinsel taciz sanığı öğretmen, bizi aramış. Haber yaptığım için beni mahkemeye verecekmiş. Cinsel taciz olunca şeriat hükmüne, Felat haber yapınca Tağut dediğin mahkemeye git. Şimdi sen hangi yüzle tanımadığın mahkemeye beni şikayet edeceksin ki? Taciz haberinin üzerinden çok geçmeden, tam olarak beklediğim gibi tehditler de gelmeye başladı. Büromuzu arayan bir kişi 'Sizi Mahkemeye vereceğiz, sadece mahkeme ile kalmayacak, kurtulacağınızı sanmayın, cezanızı da göreceksini' diyor."

Cinsel istismar davası sanığı evli ve üç çocuk babası öğretmenin evi Hizbullah bayrakları ile dolu olduğu görülmüştü. 

Dosyadaki sabıka kaydında A.B.’nin "Hizbullah terör örgütüne üye olmak" suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezası aldığı, kesinleşen ceza nedeniyle 2004’e kadar tutuklu kaldığı, Topluma Kazandırma Yasası’ndan faydalanıp sabıkasını sildirdiği ortaya çıkmıştı.