Savcılık iddianamesi: 'Reis'in Erdoğan olduğunun bilinmemesi imkansız

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Üniversitesinden ihraç edilen akademisyen Cenk Yiğiter'e içinde 'reis' sıfatının geçtiği bir paylaşım nedeniyle Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan dava açtı. Yiğiter, ifadesinde 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kastetmedim' dedi. Savcılık ise iddianamede, 'Erdoğan'a sevenleri Reis sıfatını taktı. Sanığın, reis sıfatının…

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Üniversitesinden ihraç edilen akademisyen Cenk Yiğiter'e içinde "reis" sıfatının geçtiği bir paylaşım nedeniyle Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan dava açtı. Yiğiter, ifadesinde “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kastetmedim” dedi. Savcılık ise iddianamede, “Erdoğan'a sevenleri Reis sıfatını taktı. Sanığın, reis sıfatının Erdoğan'la özdeşleştiğini bilmemesi imkansız” dedi.

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre Cenk Yiğiter, Facebook hesabından 14 Ekim 2016 tarihinde “Eskiden reis denilince aklıma ilk Temel Reis gelirdi. Ama şimdi yavşağın biri geliyor artık” cümlesini paylaştı. Yiğiter'in üniversitede öğrencisi olan bir kişi, bu paylaşım nedenle savcılığa suç duyurusunda bulundu. Başlatılan soruşturma kapsamında ifadesi alınan Yiğiter, “Bu paylaşımda hiçbir şekilde cumhurbaşkanını kastetmedim. İsim ya da sıfat bulunmayan bu yazıda, Cumhurbaşkanı'nı hedef aldığım iddiasını kesinlikle kabul etmiyorum. Yavşak diye kastettiğim kişi, sosyal çevremde var olan ve kişisel husumetimiz bulunan bir erkek şahıstır. Bunun ayrı bir şikayet konusu yapılmasını istemediğim için hedef aldığım o kişinin ismini söylemek istemiyorum. Ancak hiçbir şekilde cumhurbaşkanını kastetmedim” dedi.

SAVCILIK: REİS'İN ERDOĞAN OLDUĞUNU BİLMEMEN İMKANSIZ!

Ankara Basın Savcılığı, Yiğiter hakkında 19 Ocak tarihinde iddianame düzenleyerek, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan dava açtı. İddianamede, “reis” sıfatının Cumhurbaşkanı Erdoğan ile özdeşleştiği belirtilerek, şu değerlendirme yapıldı:

“Siyasi liderlere zaman zaman kendi isimleri dışında sıfatlar takılıp kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Bu kapsamda eski siyasilerden Süleyman Demirel'in 'barajlar kralı', Bülent Ecevit'in 'Karaoğlan', Alparslan Türkeş'in 'Başbuğ' adıyla maruf oldukları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için de sevenlerince takılan 'reis' sıfatının, zamanla Erdoğan'la özdeşleştiği bilinen bir durumdur. Kısa bir süre öncesine kadar Ankara Üniversitesi Genel Kamu kürsüsünde doktor asistan olarak görev yapan ve kamuoyunca barış bildirisi olarak adlandırılan yazıya imza atması nedeniyle işine son verilen ve halen avukatlık stajı yapan şüphelinin mesleki müktesebatı ve konumu gereğince 'reis' sıfatının Recep Tayyip Erdoğan'la özdeşleştiğini bilmemesinin imkansız olduğu, bu itibarla şüphelinin savunmasının suçtan kurtulmaya dönük ve inandırıcılıktan uzak olduğu, başka bir anlatımla şüphelinin soruşturmaya konu yazıyla Cumhurbaşkanına hakaret ettiği kanaatine varılmıştır.”