AKP'nin "Yeni Türkiye" diye tarif ettiği ilkellik her alanda kendini gösterirken, bu gerici dönüşüm muayene ücretlerinde de kendini gösterdi. 

saglikhaktir.org'ta Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç'ın dikkat çektiği uygulamaya göre, Sağlık Bakanlığı Kamu Sağlık Hizmetleri Satış Tarifesi'ne göre hacamat ve sülük tedavisi gibi bilim dışı uygulamalar, bilimsel tıbbi muayeneden daha pahalı. 

Söz konusu yazıda şöyle denildi: 

"AKP hükümeti, borç batağında olan kamu hastaneleri ile batma noktasına gelen üniversite hastanelerine yeni kaynak yaratmak için alternatif tedavi yöntemlerine yöneldi. Çıkarılan bir yönetmelikle insanların inançları, duyguları ve acıları istismar edilerek 'sülük, hacamat, sinek larvası, arı, bitkisel ilaç, hipnoz ve çıkıkçı' tedavileri bazı hastanelerde uygulamaya konuldu.

Tedavi ücretleri, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenmeyen kişiler için Sağlık Bakanlığı Kamu Sağlık Hizmetleri Satış Tarifesi üzerinden ücretlendirme yapmaktadır. Bu işlemlerin bedelleri ilan edilmektedir. 05 Haziran 2017 tarihinde yapılan fiyat tarifesi güncellemesinde “sinek larvası, hacamat, sülük, hipnoz ve çıkıkçı” uygulamalarının ücretlerinin hekim muayene ücretinden daha pahalı olduğu görülmektedir."

"TIBBIN ALTERNATİFİ OLMAZ"

Sosyal Güvenlik Kurumunun, 5510 sayılı kanun hükümleri gereğince "geleneksel", "tamamlayıcı", "alternatif tıp" uygulamalarını tıbben sağlık hizmeti kabul etmediğinden bedelini ödemediğinin vurgulandığı yazıda şöyle denildi:

"Bu hizmetlerin bedelinin tamamını hizmet alan kişiler ceplerinden ödemektedir. Sonuç olarak, tüm dünyada bilimsel tıbbi uygulamalar kanıta dayalıdır. Bilimsel olarak kanıtlanmış bu yöntemler eğer tıbbi endikasyon varsa uygulanır. Yapılan bilimsel çalışmalarla bu kanıtlanmış ise artık alternatif değil tıbbi uygulama söz konusudur. Tıbbın alternatifi olmaz!

Sağlık Bakanlığı, kazanç kapısına dönüştürdüğü sağlık hizmetinde yeni gelir getirici kaynak olarak kanıta dayalı olmayan tıp(!) uygulamalarını gündeme sokmaktadır. Bir yandan mali yönden kötü durumdaki kamu sağlık kurumlarına yeni gelir kaynakları yaratılırken diğer yandan da zor ve kronik hastalıkları olan yurttaşlara yönelik 'umut' satılmaya çalışılmaktadır."