Karabük Üniversitesi Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi'nin müzik ve resim bölümü öğrencileri, eğitim-öğretim yılına akademik personel yetersizliğiyle başladılar.
11 Eylül'de açılan okulun müzik ve resim bölümlerinde ders işlenemediğinden yakınan öğrenciler, "Derslerimizin neredeyse tamamı boş geçiyor. Eğitimci ve akademik personel eksikliği hepimizi mağdur ediyor" dedi.
ÖĞRENCİ VAR, HOCA YOK!
Yaşadıkları sıkıntıyı soL'a anlatan bir grup öğrenci, "Çok sayıdaki dersimizden yedisini hocalarımızla bireysel işlemek zorundayız. Bunların yanında bölüm derslerimizin önemli bölümü boş geçiyor. Örneğin müzik bölümünde şu anda fiili olarak derse giren üç araştırma görevlisi, bir öğretim görevlisi var. Hepsi bu kadar. Okulumuza gelen sözleşmeli öğretmenler ise müzik bölümü için ayrılan bütçenin yetersiz olduğu söylenerek, istifaya yönlendirildiler. Araştırmalarımıza göre görüyoruz ki devlet bize eğitimci gönderiyor. Ama bu eğitimciler nerede, bilemiyoruz" diye konuştu.
Öğrenciler şunları söyledi:
"Eğitim ve öğretim yılına 11 Eylül itibariyle girmiş olsak da biz 19 Eylül'de henüz tek bir ders işleyememiştik. Müzik bölümümüzde doçentimiz bile yok. Bizler dar gelirli ailelerin çocuklarıyız. Çoğumuz garsonluk ya da canlı müzik çalışması yaparak okumaya çalışıyoruz ancak bize bu zulüm reva görülüyor. Sesimize kulak verilmesini istiyoruz."
CHP MİLLETVEKİLİ ALTIOK: AKP'NİN KÜLTÜR-SANAT ALANINA SİSTEMATİK SALDIRISI
CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Safranbolu Güzel Sanatlar Fakültesi müzik ve resim öğrencilerinin yaşadığı sıkıntıların, AKP iktidarında kültür-sanata yönelik bilinçli ve sistematik saldırıların bir parçası olduğunu söyledi.
soL'a konuyla ilgili açıklamalarda bulunan CHP'li vekil Zeynep Altıok şöyle konuştu:
"Cumhuriyet modernleşmesinin sembolü olan kültür, eğitim ve sanat kurumları ya çeşitli nedenlerle tasfiye edildi ya da içleri boşaltıldı. Sanat eğitimi veren güzel sanatlar fakültelerinin ders programları ve giriş yöntemleri değiştirildi, ödenekleri kısıldı. Ders kitaplarından Türk edebiyatının önemli yazar ve şairlerinin eserleri çıkartıldı. Devlet Opera ve Balesi ve Devlet Tiyatrolarının oyunlarına onlarca kez sansür konuldu. Hatta dünyaca ünlü sanatçımız Fazıl Say’ın şair Metin Altıok anısına bestelediği oratoryo bizzat dönemin Kültür Bakanı tarafından sansürlendi. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının repertuvarına müdahale edildi. Ünlü orkestra şefi, piyanist İbrahim Yazıcı gibi bir çok sanatçı görevlerinden alındı. Dünya çapındaki bir takım festivallerin programları değiştirildi veya festival tümden iptal edildi. En nihayetinde OHAL ilanı ile üniversitelerden laik, modern, bilimsel, eğitim sistemini savunan binlerce akademisyen KHK’lerle işten çıkarıldı. 12 Eylül’de işten çıkarılan akademisyen sayısı 120 iken, AKP’nin OHAL döneminde bu rakam 6.398’e ulaştı. 12 Eylül cuntasının yapamadığını AKP yaptı. Tüm üniversitelerin içi boşaltıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mayıs ayında Ensar Vakfı Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada '14 yıldır iktidarız ama sosyal ve kültürel iktidar olamadık' diye bir itirafta bulunmuştu. Şu an tüm çabaları bu yönde. Bu amaçla AKP’nin önceliği, Cumhuriyet’in yetiştirmek istediği özgür düşünen ve sorgulayan laik bireyler yerine, sorgulamadan biat eden dindar ve kindar modeller yaratmak. Sanat ve sanatçıyı kendi ideolojik bakış açılarına göre biçimlendirmek adına ise, millî ve dinî kelimeleri arasına sıkışmış yeni bir sanat estetiği oluşturmaya çalışıyorlar. Evrensellikten, bilimsellikten, özgür düşünceden uzak bu çağ dışı sanat anlayışı ile AKP’li sanatçı modeli üretebileceklerini düşünüyorlar."