Artuklu Üniversitesi Rektörü Ahmet Ağırakça’nın “Okulumda kız gibi hoca istemiyorum" şeklindeki cinsiyetçi ve homofobik saldırısına maruz kalan akademisyen Emre Özyetiş hakkında şimdi de “terör örgütlerini övmek” iddiasıyla disiplin soruşturması başlatıldı.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde araştırma görevlisi olarak görev yapan Emre Özyetiş, geçen haftalarda gerçekleştirdikleri görüşmede üniversitenin rektörü Ahmet Ağırakça’nın “Kız mı olmak istiyorsun sen? Okulumda kız gibi hoca istemiyorum” şeklindeki cinsiyetçi ve homofobik saldırısına maruz kalmıştı. Ardından Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokuluna (BESYO) bir yıllığına sürgün edilen Özyetiş, bunun üzerine rektör Ağırakça hakkında “tehdit”, “hakaret”, “inanç, düşünce, kanaat özgürlüğünün kullanılmasını engelleme” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlamaları ile Mardin Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu.
REKTÖRLÜK SÜRGÜNLE YETİNMEDİ, ŞİMDİ DE 'TERÖR' SORUŞTURMASI
Sürgünle yetinmeyen Rektörlük, akademisyen Emre Özyetiş hakkında bu kez disiplin soruşturması başlatıldı. Yaşananların ardından 15 Ocak tarihinde Özyetiş hakkında “Terör örgütlerini övücü, devlet büyüklerini ve üniversite yönetimini tahkir edici sosyal medya paylaşımları” gerekçesiyle disiplin soruşturması başlatıldı ve savunma istendi.
Özyetiş’e destek veren akademisyenler ise maruz kaldığı muameleye tepki göstermek ve görevine iade edilmesi talebiyle rektörlüğe dilekçe verdi. Bunun üzerine rektörlüğe çağrılan akademisyenlerden dilekçelerini geri çekmeleri istendi. Özyetiş’in rektörlüğe verdiği dilekçe de, başlatılan soruşturma gerekçesiyle uygun bulunmadı.
'SAHİP OLDUĞUM HAKLAR ENGELLENİYOR'
Hakkında açılan soruşturmalar ve kendisine destek veren akademisyenlere yönelik baskılara ilişkin bilgi veren Özyetiş, şunları söyledi:
“Benimle birlikte bir çalışma arkadaşımın daha aynı soruşturmaya tabi olmasına rağmen sadece benim Mimarlık Fakültesinden, öğrencisi olmayan ve alanım dışındaki bir yüksekokula görevlendirilmem söz konusu.”
Sahip olduğu hakların hiçbir gerekçe gösterilmeden engellendiğini ifade eden Özyetiş, cinsel kimliğine yönelik yaşanan haksız uygulamalara karşı, hukuki mücadelesini sürdüreceğini ifade etti.
'ÜNİVERSİTELER AYRIMCILIĞIN OLMADIĞI YERLER OLMALI'
Yaptığı suç duyurusu ile ilgili halen bir ilerlemenin olmadığını aktaran Özyetiş, şu açıklamalarda bulundu:
“Alanımda çalışabilmek ve eğitimime devam edebilmek için doktora ve araştırma çalışmalarım yerine 26 Aralık 2017 tarihinden beri Rektörlüğün tarafıma uyguladığı mobbing ve hak gasplarıyla mücadele etmek durumunda kaldım. Yetkiyi kötüye kullanmanın, keyfi olarak başlatılan soruşturmaların, ceza niteliğindeki uygulamaların, mobbingin ve cinsiyet kimliğim üzerinden kurulan nefret söyleminin, tehdidin cezasız kalmamasını istiyorum. Eşcinsel, trans, kadın veya kadın gibi olmamın veya rektör ve rektörün dikkate aldığı çevrelerin sahip olduğu ideolojik düşünceden farklı düşünmemin, yaşamamın suç teşkil etmediğini biliyorum. Üniversitelerin nefrete ve ayrımcılığa izin vermeyen, sahip olunan her türlü farklılığa rağmen bir arada tartışılan, çalışılan, üretilen, özgür ve eleştirel düşünmenin benimsendiği mekanlar olmasına dair umudu beslemeye ısrarla devam ediyorum.”