'Okulumuzu geri istiyoruz, mücadeleyi büyüteceğiz!'

Sarıgazi'de 60. yıl Ortaokulu'nu imam hatipleştirme adımlarına karşı bir araya gelen veliler, "Okulumuzu geri istiyoruz, mücadeleyi büyüteceğiz!" mesajını verdi.

Haber Merkezi

İstanbul'un Sancaktepe ilçesindeki 60. yıl Sarıgazi Ortaokulu'nu imam hatipleştirme adımlarına tepki gösteren veliler bugün Yıldırımlar Düğün Salonu'nda bir araya geldi. Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi çağrıcılarından Gazeteci -Yazar; Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve soL Haber Portalı yazarı Mehmet Kuzulugil’in katıldığı toplantıda AKP’nin imam hatip dayatmasına karşı nasıl mücadele edileceği konuşuldu. Velilerin yaşadıklarını anlattığı toplantı daha fazla imza toplanması ve 7 Haziran Çarşamba günü 12.30'da okul önünde bir araya gelerek dilekçelerin ilçe milli eğitime verilmesi kararıyla sonlandı.

Sarıgazi'de mahallede hiç bir talep olmadan 60. yıl Ortaokulu'nu imam hatibe çevirmeye çalışan AKP'ye tepkili olan velilerin bir araya geldiği toplantıda Atilla Özdemir, başlangıçta 2-3 sınıf talebiyle başlayan imam hatipleşmenin, bugün 38 sınıfla okulun İmam Hatip Ortaokulu'na dönüşmesiyle sürdüğünü, bu dayatmaya karşı verilen mücadelenin çok önemli olduğunu vurguladı. Yapılan ev toplantıları ve imza çalışmasından bahseden Özdemir, “Örgütlü hareket edilmesinden çok korkuyorlar, okulun taşınacağı yalanıyla bizim mücadelemizi kesintiye uğratmaya çalışıyorlar. 4 senedir bizi bu yalanlarla oyaladılar, biz çok haklıyız, hakkımızı aramaya devam edeceğiz” dedi.

TERKOĞLU: BU TABLOYU BOZACAK TEK ŞEY MÜCADELE ETMEK

Özdemir'in ardından sözü alan Barış Terkoğlu Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi'nin Türkiye'de adım adım saldırıya uğrayan laiklik için, laikliği savunmak için yapılan bir çağrıyla yola çıktığını anlattı. Dini inançların kişisel bir mesele olması gerekirken, “dine böyle inanacaksın, böyle icra edeceksin” dayatmasının kabul edilemez olduğuna değinen Terkoğlu, imam hatiplerin tercih edilmediğini, TEOG başarısının zayıf olduğunu, buna rağmen ücretsiz servis ve yemeklerle cazip hale getirilmeye çalışıldığını hatırlattı. Terkoğlu diyanetin dayattıklarına, tarikat ve cemaatlerin yaygınlaştırılmasına ve Türkiye'nin topyekün gericileştirilmesine karşı bu tabloyu bozacak tek şeyin velilerin bir araya gelerek mücadele etmesi olduğunu vurguladı.

Terkoglu, “Çocuklarımızı karanlığa teslim etmemek için mücadele edeceğiz” diyerek ülkenin geleceğinin de bu mücadeleyle belirleneceğini anlattı.

KUZULUGİL: MESELE İMAM HATİBE GİTMEK İSTEYENLER, İSTEMEYENLER MESELESİ DEĞİL, TÜRKİYE'NİN GERİCİLEŞTİRİLMESİ...

Terkoğlu'nun ardından konuşan Mehmet Kuzulugil mücadele edenlerin haklarına sahip çıkmasının, dayatmalara karşı ses çıkarmanın önemli olduğunu söyledi. Kuzulugil dayatmaya karşı olmak ve hakkını aramanın gerekliliğinin yanısıra tartışmanın başka bir noktasına dikkat çekti. Meselenin aslında “Türkiye'de çocuklarını imam hatibe yollamak isteyenler ve istemeyenler gibi bir taraflaşmayla ilgili olmadığını” vurgulayan Kuzulugil, yalnızca kendi çocukları için değil, tüm çocuklar için mücadele etmenin önemine değindi. Kuzulugil, “Adana'da tarikat yurdunda yaşanan yangını hatırlayalım. Oradaki veliler tarikat mensubu oldukları için o yurda yollamadılar çocuklarını, ellerindeki diğer yurt gittiği için yolladılar, yollamak zorunda bırakıldılar. Okula çocuğunu yollayan insanlar, bilim öğrensin, meslek sahibi olsun diye yolluyor. İmam olsun diye yollamıyor. Türkiye'nin 1 milyon imama ihtiyacı olabilir mi? 2017 yılında artık herkes biliyor ki bu kadar imam hatip istenmiyor. Meselenin dinle, inanıp inanmamakla alakası yok. Türkiye'nin yükselişini, Ortadoğu'daki ülkelere seslenişini dinle yapmak istediler bununla alakası var. Biz petrol zengini bir ülke değiliz, insanların çalışması lazım. İnsanlarda imam hatibe gidip çalışamayacağını biliyor. Veliler tercih etmiyor. Bu sebeple bedava servis, ücretsiz yemek ve üniversite sınavlarında takviye ve kolaylıklar sağlıyorlar. Türkiye'nin dinselleştirilerek cihatçı askerlere olan ihtiyacın karşılaması planlanıyor. Hacamat, alternatif tıp gibi 100 yıl öncesi teknikler hastanelere sokulmaya çalışılıyor.

Bize ve herkese bilimsel ve laik eğitim lazım. 100 yıl öncesine mi döneceğiz? Bu sebeplerden bu mücadele sadece kendi gasp edilen haklarımızı savunmak, çocuklarımızın haklarını aramak değil, buna mahkum bırakılan çocuklarımız içinde mücadele etmektir. Ülkenin geleceği adına söz söylemektir” dedi.

Aydınlanma Hareketi çağrıcılarının konuşmalarından sonra söz alan veliler okullarda başlarına gelen durumları anlattılar. Çocuğu altıncı sınıfta olan bir veli, “Bizleri aptal yerine koyuyorlar. 4 senedir gidecek dediler, gitmedi okul. Üstelik her sene bir sınıf ya da laboratuvar kaybediyoruz. Okul çıkışlarında imam hatip tarafında okuyanlar tarafından tacize uğruyoruz, 'onlar şöyleler böyleler' diye. Çocuklar çok küçükken taraflaşmaya zorlanıyor. Aynı binada bu çok tehlikeli. Yanı başımızda, aynı bahçede sürekli bir gerilim var. 5. sınıfların katında tuvalet bile yok. Bu yalanlara inanmayıp sesimizi daha fazla duyurmalıyız. Çocuklara tablet vereceğiz diye ikna etmeye çalışıyorlar, daha cazip hale getiriyorlar. Çocuklarımız küçük ne döndüğünü anlamıyorlar. Biz onlar adına bu sorumluluğu üstlenmeliyiz” dedi.

OSMANGAZİ İLKOKULU VELİSİ: İMZA TOPLADIK, ZORLA YAPILAN MESCİT KAPATILDI, LABORATUVARIMIZI GERİ ALDIK

Osmangazi İlkokulu'ndan bir veli söz alarak “Bizim çocuklarımız ilkokuldan sonra 60. yıl'a gidecek, böyle bir gerilimin ve dayatmanın olduğu bir okula çocuklarımızı yollayacak olduğumuzdan endişe içindeyiz. Bizim okulda da bunun benzeri geldi başımıza. Ben okul Aile Birliği Başkanı'yım. Yaz tatilinden sonra okula bir geldik belediye laboratuvarı kapatıp mescit yapmış, duvar örmüş halı sermiş, hemen imza topladık, dilekçe verdik. Okulumuzdan mesciti kovduk, laboratuvarımızı geri aldık. Bir arada hareket edince, taleplerimizi dile getirince başarabiliyoruz. 60. yıl'daki durumun da herkese anlatılması ve mücadelenin büyütülmesi lazım” diyerek kendi deneyimlerini paylaştı.

Ardından söz alan bir başka veli, “Biz bu çalışmaya sadece iki kişi başladık ve bugün bu noktaya geldik. Ne kadar çok kişiye ne olduğunu anlatıp bu mücadeleye katarsak daha fazla ilerleriz. Burada önemli bir mesele daha var. Biz Çarşamba günü topladığımız imzaları okul önünde bir araya gelerek ilçe milli eğitime ileteceğiz. Ancak daha sonrası da önemli. Çünkü AKP döneminde biz biliyoruz ki yaz dönemlerinde kimse yokken okula bir tabela asarlar ve bu iş biter. Bizim imzaları teslim ettikten sonrada Eylül’e kadar bu işin peşini bırakmadığımızı hissettirmemiz lazım. İmza toplamaya devam etmek, daha çok veliye ulaşmak, bunu mahalleliye anlatmak lazım. Velilerin okula gidip müdüre başka sınıf açılmayacak değil mi, ne zaman taşınıyor diye sık sık sıkıştırması lazım. Mücadeleyi böyle süreklileştirerek büyüteceğiz” dedi.

Toplantı velilerin doldurmak üzere daha fazla imza metni alması ve çarşamba günü 12.30’da Sarıgazi 60. Yıl Ortaokulu önünde buluşma için sözleşmesiyle sona erdi. Aynı gün veliler bir süredir imza toplayarak imam hatipin okuldan gitmesini talep ettikleri dilekçeyi milli eğitim müdürlüğüne teslim edecek.

Çarşamba günü gerçekleştirilecek buluşmaya Aydınlanma Hareketi'nden Orhan Gökdemir ve Gamze Erbil, tiyatro sanatçıları Orhan Aydın ve Cansu Fırıncı da destek verecek.