Milli Eğitim Bakanlığı, yönetmelik değişikliğiyle müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı için yazılı sınav şartını kaldırarak atamayı sadece mülakat puanına bağladı. Eğitim-Sen’e göre bu karar, atamaların ‘torpil’le gerçekleştirilmesine neden olacak.

BirGün’den Burcu Cansu’nun haberine göre, olağanüstü halde atılan binlerce eğitimciyle okullarda oluşan kadro eksikliğine çözüm ‘mülakat puanı’yla geldi. MEB, Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı için yazılı sınav şartı kaldırdı, sözlü sınavı getirdi.

MÜLAKATTA 60 PUAN ALANI VALİ ATAYACAK

Yeni düzenlemeyle müdür yardımcısı olabilmek için dört, müdür başyardımcısı olabilmek için sekiz yıllık öğretmen olmak gerekiyor. Açılan kadrolar için çağrılan adaylardan 60 ve üzeri puan alanlar başarılı olacak.

Öte yandan mevcut yöneticilerden dört yılını dolduranlar ile kurucu müdürler aynı kurumu tercih ederlerse ek dört puan alacak. Kadrolara başvuran adaylar, tercihleri de dikkate alınarak puan üstünlüğüne göre eğitim kurumu müdürünün önerisi ve il milli eğitim müdürünün teklifi üzerine valinin onayı ile görevlendirilecek.

EĞİTİM-SEN'DEN TEPKİ: KABUL EDİLEMEZ

Yönetmelik değişikliğinin iptali için dava açacaklarını belirten Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, “İdareciler ile ilgili 2014’ten bugüne kadar sınavın da mülakatın da şaibelerini ortaya koymamıza rağmen, yeni yönetmelikle yazılı sınavı kaldırıp sadece mülakat yapılması kabul edilemez” dedi.

Bu uygulamanın hukuksuz ve haksız olduğunun altını çizen Karaca, düzenlemedeki sıkıntıları şöyle anlattı: “Bu değişiklik doğrudan kadrolaşmaya dönük bir uygulamadır. Yazılı sınav olmadan mülakat üzerinden yapılacak atama, kadrolaşma olacağının belgesidir. İki yıl önceki Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararları yok sayılıyor. Biz sadece ‘Yazılı sınav olmalı’ derken, yazılı sınavın yanında mülakat sürüyordu, şimdi de yazılı sınavı tamamen kaldırıyorlar. Eşitsizliğin adaletsizliğin önü tamamen açıldı. Bu değişiklik, özellikle mesleki bilgi yönüyle yetersiz olan ancak yandaş olanların idareci yapılması anlamına gelir. Sadece Eğitim Sen değil bütün eğitim sendikalarının bu değişikliğe karşı çıkması gerekir.”