Norveç'te bir reality şov: Kamboçya'da sömürüye yakından bakmak

Norveç'in en büyük gazetesi Aftenpost tarafından düzenlenen, Anniken Jorgenson, Frida Ottesen ve Ludvig Hambro isimli 17 yaşındaki 3 moda bloggerı gencin katıldığı 5 bölümlü bir reality şovda, Kamboçya'da sömürünün derinden hissedildiği bir tekstil atölyesinde yaşadıkları ekrana getiriliyor.

Norveç'in en büyük gazetesi Aftenpost tarafından 2014 yılında düzenlenen, Anniken Jorgenson, Frida Ottesen ve Ludvig Hambro isimli 17 yaşındaki 3 moda bloggerı gencin 5 bölümlü bir reality şovda, Kamboçya'nın başkenti Phnom Penh'te sömürünün derinden hissedildiği bir tekstil atölyesinde yaşadıkları ekrana getiriliyor.

GERÇEK HAYAT
Ecouterre.com'da yer alan habere göre, öğrencilerin bahar tatili gibi, üç genç merakla ve endişesiz yola çıkıyorlar, ta ki etraflarındaki şartların farkına varana kadar. Programın 2. bölümünde gençler Kamboçya'nın başkenti Phnom Penh'de daracık bir apartman dairesinde yaşayan fabrika işçisi Sokty'nin evini ziyaret ediyorlar. Ottesen izlenimlerini önce onun için üzüldüm sonra ise bütün hayatını nasıl geçirdiğini düşündüm. Gittiğimiz yer onun eviydi ve Sokty bunun kötü olduğunu düşünmüyordu sözleriyle anlatıyor. 

Bölümler ilerledikçe, çelişkiler daha görünür olmaya başlıyor. Hambro, bir bluzun 35 Dolara yani Sokty'nin bir aylık kirasına denk gelen bir ücrete satıldığı Mango için çalışan Sokty ile ilgili açıkça endişeleniyor ve Mango'nun yaptığı eşyaların en azından onları üreten işçileri tarafından alınabilir olması gerektiğini söylüyor.

Sokty'nin dairesinde pek de rahat olmayan bir gece geçirdikten sonra, gençler ev sahiplerinin yaşamla ilgili memnuniyetsizliğini fark ederek şaşırıyorlar. Oradaki herkesin mutlu göründüğünü bu durumun da alternatiflerden örneğin Norveç'teki evlerden haberdar olmamalarıyla açıklıyorlar. Hambro, Norveç'teki yaşamını kapalı bir fanusta yaşamak olarak nitelerken, "Aslında bildiğinizi düşünüyorsunuz bunları, ne kadar kötü olduğunu ama görmeden önce aslında ne kadar kötü olduğunu gerçekten tahmin edemiyorsunuz" diyor.

ZORLU SINAV 
Üçüncü bölümde bloggerlar giysi atölyesindeki ilk mesailerini değerlendiriyor. Zaman geçtikçe, eğlence yerini kedere bırakıyor. Ottesen zorlukla gülümseyerek, "Sonsuz bir zorluk çemberi gibi, hiç durmuyor, oturuyor ve aynı şeyi tekrar ve tekrar dikiyorsunuz. 2 saattir buradayım ve aynı şeyi yapıyorum. Acıktım, yoruldum ve sırtım ağrıyor" diyerek durumu özetliyor.

Fakat deneyimlenen bu iş yükü bile henüz en büyük yüzleşme değil. 4. bölümde, programın yapımcıları gençleri, o günlük kazançları olan kişi başı 3 dolar olan toplamda 9 dolarla, bütün çekim ekibini doyurmakla görevlendiriyor. 

Hambro, bol sulu sebze çorbasını hazırladıktan sonra, 9 doların ne kadar az olabildiğini deneyimlemenin televizyon kanallarında göremeyeceğinizi söyleyerek, "Burada yaşamak gerçekten neye maloluyor, bilmek çok zor. Bu insanların yiyecek alacak parası yok, moda devleri işçilerini açlığa mahkum ediyor ve hiç kimse onları bundan sorumlu tutmuyor" diyor.

KESKİN DEĞİŞİM
Bölümlerin sonunda, blogger gençler gözle görülür bir değişim geçirmiş durumdalar. Özellikle de 1. bölümde işçilerin yaşamını "En azından işleri var" şeklinde değerlendiren Jorgensen son bölümde, gözyaşlarını tutamayarak, dünyadaki birçok insanın aslında gereksiz olduğunu düşündüğünü açıklıyor kameralara. Aslında hiçbir şeyler ve hayatları boyunca hiçbir şey yapmıyorlar diyor.

Annesi açlıktan ölen bir kadının hikayesini öğrenen Jorgensen, "Onun annesi hastalıktan ya da başka bir şeyden ölmedi, öldürüldü. Açlıktan ölüme mahkum edildi çünkü yiyecek alacak paraları yoktu" yorumunda bulunuyor.

Ottesen ise giyim devlerinden birini işaret ederek, "Nasıl oluyor da H&M gibi büyük şirketler hiçbir şey yapmazlar, büyük güç sahibi şirketler. Bir şey yapın! İşçileriniz için sorumluluk alın" şeklinde konuşuyor.

H&M Kamboçya'da önemli ölçüde varlık gösteren büyük bir şirket. Kamboçya gibi ülkelerde işçilere ödediği ücretler ise oldukça düşük. Programın sosyal sorumluluk alanındaki çabalarını yansıtmadığını iddia eden İsveç şirketi H&M, yapılan yorumlar, iş ve ücret şartlarımız hakkında yanlış bir algı oluşturuyor diyerek kendini savunuyor.