'Müftüye nikah yetkisi' komisyonda: Medeni hakların hukuksal güvencesi ortadan kalkacak!

AKP'nin hazırladığı müftülere nikah kıyma yetkisi veren yasa tasarısı İçişleri Komisyonu'nun gündemine alındı. Hukukta Sol Tavır Derneği Başkanı Ali Rıza Aydın, tasarının yasalaşması halinde medeni hakların hukuksal güvencesinin ortadan kalkacağını, çok eşlilikten çocuk evliliklerine kadar çok yönlü bir parçalanma yaşanacağını söyledi.

Haber Merkezi

AKP'nin hazırladığı müftülere nikah kıyma yetkisi veren yasa tasarısı TBMM'de İçişleri Komisyonu'nun gündemine alındı. Tasarı görüşmeleri 15.30'da başlayacak. Diğer yandan tasarıya karşı tepkiler büyüyor. 

Müftüleri evlendirme memurları arasına ekleyen "Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" bugün İçişleri Komisyonu gündeminde ele alınacak. 38 maddeden oluşan tasarı görüşmeleri 15.30’da başlayacak. 

Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi'nden Ali Rıza Aydın, soL'a yaptığı açıklamada, tasarının yasalaşması halinde medeni hakların hukuksal güvencesinin ortadan kalkacağını, çok eşlilikten çocuk evliliklerine kadar çok yönlü bir parçalanma yaşanacağını söyledi. 

"AİLE MÜESSESİNİ ALTÜST EDECEK"

Hukukta Sol Tavır Derneği Başkanı da olan Ali Rıza Aydın, şunları söyledi: 

"Söz konusu tasarı, yalnızca nikah konusunu değil, medeni hukukun 'aile müessesini' alt üst edecek içerik taşıyor. Laik hukuk devletine geçişin önemli ayaklarından biri medeni hukuk ve onun içinde de aile hukuku. Ümmetçilikten yurttaşlığa geçişi tanımlıyor.

Bu düzenleme ise aile hukukunu tersine çeviriyor. Bunu yaparken de, AKP'nin hep yaptığı gibi hukuk aracı olarak kullanılıyor.

Yasalaşırsa, medeni hakların hukuksal güvencesi ortadan kalkacak, çok eşlilikten çocuk evliliklerine ve nüfus kaydına alınmayacak çocuklara kadar çok yönlü bir parçalanma ile karşı karşıyayız. Yani ahlaki ve insancıl olmayan her davranış meşrulaştırılabilecek. Başta da çocuk istismarcılığı ve tecavüzleri...

"KİRLİ EMELLERİN MEŞRULAŞTIRILMASI..."

Bu, kirli emellerin meşrulaştırılması girişimine toplumsal tepki sürüyor, sürmeye de devam edecek. Ancak bir yandan da yasama süreci başlamış oldu. Yasama süreci AKP döneminde 'durdurma', 'reddetme' işlevini yerine getirmede zaaflı. Bunu biliyoruz. Ama hiçbir şey için geç değil. 

Laik toplumda, hukuk devletinde, dinsellik ve keyfilik ne devlete ne de hukuka giremez. Aile müessesesi, kimilerinin dediği gibi 'dinsel özgürlük' alanına da sıkıştırılmaz. Bu hukuk dışına çıkışa Meclis hemen dur demeli, daha Komisyonda iken tasarıyı reddetmelidir. İnsanlığı ve yaşamı ilgilendiren konularda milletvekillerinin, parmak hesabına sığınma lüksü yoktur."