MR ve tomografide uzman sayısı az, çekim kalitesi düşük!

MR ve tomografi çılgınlığının devam ettiği Türkiye'de hastalar gereksiz yere radyasyon alırken, radyoloji uzmanları da aşırı iş yüküyle çalışıyor. Öte yandan MR ve tomografi cihazları aşırı tempoyla çalıştırıldığı için görüntü kalitesi de adeta fotokopi usulü çekim nedeniyle hayli düşük...

İlker Belek

Yılda 1000 kişiye yapılan MR görüntüleme sayısı bakımından OECD birincisiyiz. Tomografideki sıramız da yedincilik. Yüksek gelirli ülkeler bizimle yarışamıyor. Bu durum hastalarımızın gereksiz yere radyasyon aldığını düşündürür.

Ancak aynı konuda bir başka sorun daha var gibi görünüyor: Acaba yapılan tetkikler ne derecede kaliteli, yani işe yarar?

MR VE TOMOGRAFİ CİHAZLARI AŞIRI TEMPOYLA ÇEKİM YAPIYOR

Bu bakımdan aydınlatıcı veri her cihazla yılda kaç görüntülemenin yapıldığıdır. Zira her tomografi çekimi için asgari 15 dakikalık bir zaman gerekir, MR için bu süre daha da uzundur. Cihaz başına tetkik sayısı ne kadar fazlaysa, görüntüleme için o kadar az zaman ayrılabilecek, böylece görüntü kalitesi düşecek, sonuçta hastalık tanısında sorunlar çıkacak demektir.

Bu bakımdan da durumumuz hiç şaşırtıcı değil. Cihaz başına düşen tetkik sayısında MR’da OECD birincisi (OECD ortalamasının üç katıyla), tomografide de (OECD ortalamasının iki katıyla) ikincisiyiz. Anlaşılan bizdeki görüntülemeler fabrikasyon usulü. (Kullandığımız tabloların tümü Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2016’dan)

Grafik 1: Hastanelerde MR cihazı başına düşen yıllık görüntüleme sayıları, 2015

Grafik 2: Hastanelerde tomografi cihazı başına düşen yıllık görüntüleme sayıları, 2015

HESAP ORTADA: FOTOKOPİ USULÜ ÇEKİM! 

Bir küçük hesap yapalım: Bir MR cihazının cumartesi günü ve resmi tatiller de dahil, bayram demeden yılın 300 günü ve her gün 10 saat kesintisiz çekim yaptığını (nasıl olsa üç kuruşa çalışacak taşeron radyoloji teknisyeni bol) düşünelim. Buna göre bir MR tetkiki için ayrılabilen süre 12, tomografi için de 13 dakika olur. Üstelik bu hesaba hastanın cihaza yerleştirilmesi, cihazın çekime hazırlanması için gereken elzem zaman dahil edilmedi. Aynı insanlık dışı çalışma temposunun geçerli olduğu düşünülse bile OECD ortalamalarının MR için 36, tomografi için 24 dakika olduğunu aklımızda tutalım.

Bu hesabı aşağıdaki tablodan yararlanarak yaptık. Sorunun Sağlık Bakanlığı hastanelerinde gerçekten de vahim boyutlarda olduğu, tetkik başına ayrılabilen sürelerin yarı yarıya azaldığı görülebiliyor. Demek ki Bakanlık kendi hastanelerinde gerçekten de fotokopi usulü çekim yapıyor.

Tablo: Cihaz başına düşen yıllık görüntüleme sayıları, 2016

RADYOLOJİ UZMANLARI AŞIRI İŞ YÜKÜYLE ÇALIŞIYOR

Ama konu bu kadarla da bitmiyor... Cihazda çekim yapıldıktan sonra görüntülerin bir de radyoloji uzmanınca değerlendirilmesi, raporlanması gerekiyor. Ülkemizde yaklaşık 4 bin radyoloji uzmanı bulunuyor: 100 bin kişi için 5 uzman. Oysa bu oran Fransa’da 15, Finlandiya’da 13. Öte yandan 1000 kişiye düşen yıllık MR görüntüleme sayıları Türkiye’de 157 iken, Fransa’da 105, Finlandiya’da ise yalnızca 39.

Yani bizim radyologlarımız MR açısından Fransız meslektaşlarının yaklaşık 5, Finlandiyalı meslektaşlarının ise yaklaşık 13 katı bir iş yüküyle çalışıyorlar. Bunun anlamı bizde filmlerin değerlendirilmesine ayrılabilen zamanın bir o kadar az olduğu demektir.

Makinenin ve hekimin görüntüleme yapmak ve görüntülemeyi değerlendirmek için ayırabildikleri zamanın dramatik biçimde kısa olduğu bir ülkeden söz ediyoruz.

Kalite, hasta memnuniyeti mi dendi? Hastaya zarar verilmesin yeter.