MHP'den Abdulkadir Selvi'ye: Ata binmiş uşak, Abdülgüdük efendi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "kılıç artığı" ve Biz Selvi’nin soy isim olduğunu düşünürken araştırıp at arabalarının yanlarındaki küçük direkler olduğunu da öğrenmiş olduk” sözleriyle hedef aldığı Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'yi bu kez de MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın hedef aldı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Hürriyet Gazetesi Yazarı Abdülkadir Selvi'ye hitaben yazdığı açık mektupta hakaretlerde bulundu.

Odatv'nin haberine göre Yalçın, "Söz konusu MHP olunca AKP’yi Kürt politikası konusunda uyarmayı ihmal etmiyorsunuz. Bu ne yaman çelişkidir Abdülgüdük Efendi?" dedi.

Yalçın'ın mektubundan bir bölüm şöyle:

MAKİ SOYADI SİZE DAHA ÇOK YAKIŞIYOR

"Sayın Abdülkadir Selvi; Bilmem haberiniz, bilginiz var mı? Maki, Akdeniz’de ormanların yok edilmesi sonucu ortaya çıkan bodur bir bitki türüdür. Makiler, yayıldıkları bölgede ormanın yeniden büyümesini ve ağaç fidanlarının büyümesini engeller. Türkiye’de onurlu, haysiyetli ve gerçekten halkın sesi olan selvi boylu gazeteciler tükendiği için sizin gibi maki misali bodur ve güdük dedikodu yazarları türedi. Siz, medyada ağaç misali gazeteciler yetişmesine engel olan makiler gibisiniz. Soyadınız Selvi ama aslında huyunuz, suyunuz medya makisi olduğunuzu gösteriyor. Selvi soyadı sizin konumunuza, fıtratınıza, boyunuza posunuza ve tipolojinize uymuyor. Maki soyadı size daha çok yakışıyor.

Şereften söz ediyorsunuz. Genel Başkanımız Sayın Bahçeli’nin salı günkü konuşmasından sonra eğer siz de bu olsaydı çoktan tası tarağı toplar, Hürriyet’ten istifa ederdiniz. Hatta bir türlü yakışmadığınız ve beceremediğiniz gazetecilik mesleğini bile bırakır, köyünüze dönerdiniz. Ama öyle kolay değil şerefle ilgili itirafta bulunmak ve bunun gereğini yerine getirmek. AKP iktidarı size öyle nimetler bahşetmiş ki bunları terk etmek için yürek gerek. Yüce Türk adaleti önünde Sayın Bahçeli ile hesaplaşacağınızı yazmışsınız. Adalet yeni mi geldi aklınıza? MHP’yi Kürt karşıtı göstermek hangi adalete sığıyor? Hangi izana, hangi idrake, hangi insaf ve vicdana sığıyor? Nasıl bir fitne ve bölücülük ateşine odun attığınızı, nasıl bir cehennem kazanının dibine kütük olduğunuzu göremeyecek kadar izan ve idrakten mahrumsanız, ne demeye gazetecilik yapmaya cüret ediyorsunuz? 

MHP hakkındaki 'âkilane tefsir-i şeriflerinize' Genel Başkanımızın gösterdiği tepki üzerine 'Bu bir siyasi analiz. Bunda rahatsız olacak ve hakaretamiz bir dil kullanmayı gerektirecek ne var?' diyorsunuz. Böyle siyasi analiz olur mu? Sizin yaptığınız analiz değil; gerçeklerin anasını bellemek, doğrulara tecavüz etmektir. Durumunuz, ata binmiş uşağın vaziyetine benziyor. Sizi bindirdikleri küheylanın üstünde eğreti duruyorsunuz. Kendinizi bey sanıyorsunuz ama ata binmiş uşağın vaziyetinde kalmaya mahkûmsunuz" eleştirisinde bulundu.