Kültürpark Platformu: İzmir Fuarı sermayenin değil halkın olmalıdır

86. İzmir Enternasyonal Fuarı'nın sponsorları ve program içeriği tartışmalara yol açtı. Kültürpark'ı sermaye gruplarına ve "kongre merkezi" adı altında yapılaşmaya açmaya çalışan CHP'li Büyükşehir Belediyesi'ni protesto eden Kültürpark Platformu, "İzmir Fuarı halkın fuarı olmalıdır" açıklaması yaptı.

soL-İzmir

İzmir Kültürpark'ın çeşitli sermaye kuruluşlarına peşkeş çekilmesine ve "kongre merkezi" adı altında Kültürpark'ın yapılaşmaya açılmasına karşı uzun süredir mücadele yürüten Kültürpark Platformu, 18 Ağustos'ta açılacak olan 86. İzmir Enternasyonal Fuarı'nın "tüketim endeksli" ve "sermaye gruplarının inisiyatifine terk edilen" niteliğe büründürüldüğünü vurgulayarak, "İzmir Fuarı halkın fuarı olmalıdır" dedi. 

FOLKART VE VESTEL'İN SPONSORLUĞUNA TEPKİ

CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi geçen yıl olduğu gibi bu yıl da İzmir Fuarı'nın ana sponsorluğunu Sancak ailesine ait Folkart'a, diğer sponsorluğu da Vestel'e verdi. 

İŞTE O AÇIKLAMA

Kültürpark Platformu imzasıyla yayınlanan açıklamanın tamamı şöyle: 

Şu anda Kültürpark'a dair önemli gündemlerimizden biri bu yıl 86'ncısı düzenlenecek 18 Ağustos 2017 Cuma günü açılışı yapılacak İzmir Enternasyonel Fuar'ının tamamen tüketim endeksli, kent ekonomisine hiçbir katkı sağlamayan ve üstüne üstlük doğal ve tarihi yapısını gözardı eden bir şekilde gerçekleştirilmesine ilişkin yeni bir sorgulamayı İzmir kamuoyunda açmaktır.

Bu sorgulamayı temelde kamusal bir alan olan Kültürpark'ın ticari bir yapı tarafından yönetilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek başlıyoruz. Platform olarak mücadelemizin başından beri, Kültürpark'a ilişkin taleplerimizin belirtildiği basın açıklamalarında önemli bir madde olarak, İZFAŞ hakkında görüşümüzü ve İZFAŞ’ın Kültürpark'tan çıkartılıp yerine şeffaf, özerk ve katılımcı bir yönetim kurulmasını talep ettiğimizi kamuoyu ile paylaşmıştık.

Ancak geldiğimiz süreçte bu talebimiz İzmir Büyük Belediyesi tarafından karşılık bulmamış, belediye bünyesinde kurulduğu söylenen Kültürpark Müdürlüğü ile halk kandırılmaya çalışılmıştır. Üstüne üstlük son iki yıldır ciddi bir sponsor atağı ile şeffaf, katılımcı ve özerk bir yapının aksine büyük sermaye gruplarının daha çok söz sahibi olduğu bir hale bürünmüştür.

Kültürpark'ın hemen yanında, Basmane çukuru olarak geçen alanda 270 metre yüksekliğinde İzmir'in tarihi kent merkezine, tarihi, kültürel ve sosyal dokusuna büyük bir yıkım getirecek yapının sahibi olan bir inşaat firmasına iki yıldır fuarın sponsorluğu verilmiştir. Aynı zamanda bu sponsorluk üzerinden sponsor olan bu firmanın fuar süresince gerçekleştirilecek sanatsal, kültürel tüm etkinliklerin katılımcılarının belirlenmesine kadar tüm aşamalarında çok aktif rol almakta olduğunu görmekteyiz. Hatta bu durum öyle bir hale bürünmüştür ki, etkinlikler sonunda katılımcılara plaketlerini firmanın yönetiminden kişilerin verdiğini geçtiğimiz yıl şahit olduk.

Gelinen bu süreçte bizlerin, gerek sponsor seçimi, gerekse halka tamamen yabancı olan 'İnovasyon ve Enerji' temasıyla çıkılan fuar organizasyonu ile ilgili taleplerimizde ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir.

Diğer taraftan İZFAŞ'ın 2. derece doğal sit ve tarihi sit olan Kültürpark içinde gerçekleştirdiği fuar organizasyonunda katılımcı olacak firma ve çeşitli grupların, park içinde yer seçiminde doğal yapısının tahrip olmaması yönünde hiçbir kriter belirtilmeden, parkın metrekare fiyatları üzerinden parça parça firmalara kiralandığı görülmektedir. Bu anlayışın Kültürpark'ın flora ve faunasına yıllardır verdiği zarar ortadadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin revizyon projesi ile daha fazla betona teslim edilmek istenen Kültürpark'ta fuar organizasyonunda da aynı anlayışın devam ettirildiğini görmekteyiz.

Sorgulanması gereken diğer konu ise fuar organizasyonu boyunca elde edilen bütçe ve bu bütçenin nasıl dağıtıldığıdır. Neden hâlâ sponsorluklara ihtiyaç duyulduğudur. Bu sponsorluklar varken neden hâlâ girişlerin halka paralı olduğudur? Bu soruları başta Aziz Kocaoğlu'na soruyoruz.

Kültürpark'ın, hemen yanında yapılmak istenen gökdelen projesi ile sermayenin arka bahçesi olmasını kabul etmediğimiz gibi 86 yıldır halka mal olmuş bu kadar önemli bir değer olan Enternasyonal Fuar'ı kent suçu işleyen sermaye gruplarının sahiplenmesini halk olarak sindiremiyoruz ve bu duruma şahit olmak istemiyoruz.

Tüm bu uygulamalara baktığımızda ve dolu dolu gösterilen programın arka planında, Kültürpark'ın 10 günlüğüne bir inşaat firması olan sermayeye meşruluk zeminini arttırmasına katkı sağlayacak bir kapsamda teslim edildiğini görüyoruz. Tüm bu sürecin hesabını başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na soruyoruz ve kirli ellerin Kültürpark üzerinden çekilmesini söylüyoruz.

Kültürpark 90 yıllık geçmişi ile kent belleğinde önemli bir kent hafıza mekanıdır. Sadece İzmirli için değil Türkiye'nin dört bir köşesindeki insanı kucaklamış bir hafızayı yaşatmaya çalışmaktadır. Bu yıl 86'ncısı düzenlenecek İzmir Enternasyonel Fuarı organizasyonu, ilkesel anlamda sermayeden yana değil, halktan yana bir kamusal alan yönetimiyle, tüketimi değil üretimi destekleyen, tarihi ve doğal dokusuna saygılı ve her kesimi içine alan bir yaklaşımla gerçekleştirilmelidir.  

İzmir Enternasyonal Fuarı süresince yukarıda belirttiğimiz birçok konuyu deşifre edecek çeşitli eylemliliklerimiz olacak. Bu eylemlerimizi ve sonuçlarını sosyal medya aracılığıyla kamuoyu ile gün gün paylaşmayı planlıyoruz."