Sosyal ve ekonomik yoksunluk nedeniyle korunmaya, yardıma ve bakıma muhtaç çocuk sayısının 2011 yılında 72 bin 956 iken 2017'de bu sayının 159 bin 127’ye yükseldiği ortaya çıktı. 

KOnuyla ilgili bir çalışma yapan Dr. Ergün Demir, çalışmasının sonuçlarını soL Haber'le paylaştı. 

İktidar sahiplerinin vatandaşlara en az üç çocuk doğurun talimatı verirken, binlerce ailenin yoksulluk ve işsizlik nedeniyle çocukları için devletten yardım talep ettiğini söyleyen Dr. Demir, "Rakamlarla sabit olduğu üzere, vatandaşlar giderek daha fazla yoksullaşmaktadır. Yoksulluk içinde olup temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve hayatını sürdürmekte güçlük çeken vatandaşlar, çocuklarının yaşamlarını en düşük düzeyde dahi sürdürmekte zorlandıklarından, çaresizlik içinde çocukları hakkında koruma ve bakım tedbiri talep etmektedir" dedi. 

Dr. Ergün Demir'in çalışmasından satır başları şöyle: 

• Korunmaya, yardıma ve bakıma muhtaç çocuk sayısı 2018'in Ağustos ayı verilerine göre 180 bini aştı. Son yıllardaki bu artışın en önemli nedenleri arasında işsizlik, yoksulluk ve gelir dağılımındaki eşitsizlik bulunmaktadır.

• Yoksulluktan dolayı temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve yaşamlarını en düşük düzeyde dahi sürdürmekte güçlük çeken kişi ve ailelere, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından ekonomik, sosyal yardım ve aile destek hizmetleri sağlanmaktadır.
• Muhtaç çocuklara yönelik ilk tercih sosyal yardımlar ve aile destek hizmetleri gibi hizmetlerle desteklenip ailesinin yanında bakılmasıdır. Kendi ailesinin yanında bakılamıyorsa koruyucu aile veya evlat edindirilerek bir ailenin yanında bakılması sağlanmaktadır. Aile yanında bakımları sağlanamayan çocuklar son seçenek olarak çocuk evleri ve çocuk sitelerinde kuruluş bakımlarına alınmaktadır.11-18 yaş grubu suç mağduru ve suça sürüklenen, sokakta sosyal tehlikelerle karşı karşıya kalan ve madde kullanan çocuklara ise çocuk destek merkezlerinde hizmet verilmektedir.
• "Zenginleştik" diyenlerin üzerini örttüğü yoksulluk, artık saklanamayacak kadar yaygın ve alenidir. Resmi rakamlarla sabit olan Türkiye’de yaşayan vatandaşların giderek daha fazla yoksullaştıklarıdır. Acıtan gerçek ise çocuklarının yaşamlarını en düşük düzeyde dahi sürdürmekte zorlanan, çaresizlik içinde çocukları hakkında koruma ve bakım tedbiri talep eden ailelerin sayısının yıllar itibarıyla gittikçe artmasıdır.