Kongre kararının ardından Akşener: Seçimde HDP’nin gerisine düşmeyi sindiremedik

MHP’de Bahçeli yönetimine muhalefetin başını çeken başkan adayı Meral Akşener, MHP’deki olağanüstü kongre sürecine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın bizzat müdahale ettiğini, partisinin 1 Kasım seçimlerinde HDP’den milletvekili sayısı olarak geriye düşmesini sindiremediğini belirtti. Yargıtay 18’inci Hukuk Dairesi, MHP’nin olağanüstü kongreye gitmesini kararlaştırmış, parti yönetimi karara saygı…

Habertürk’te Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programına katılan Akşener, kararın bugün açıklanacağını beklemediğini söylerken, bir kez daha MHP’de yaşanan kongre sürecine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın müdahale ettiğini söyledi.

1 Kasım seçimlerinde HDP yüzde 10,8, MHP ise yüzde 11.9 oranında oy almıştı. Seçim sonuçlarına göre MHP 41, HDP ise 59 milletvekilini Meclis’e göndermişti.

“MHP’liler seçimde HDP’nin gerisine düşmeyi sindirememiştir” diyen Akşener, kendisinin olası MHP başkanlığındaki yapılacak bir seçime yönelik yapılan kamuoyu araştırmalarında partisinin oyunun yüzde 25 olarak hesaplandığını belirterek, “Bana gelen anketler başkalarının da önüne gidiyor. Eğer değişim olması durumunda MHP’nin baraj altına itilmesi senaryosu tutmuyor” dedi.

Akşener şöyle devam etti: “Türkiye’de korku şeffaf bir cam halini aldı. ‘Sayın Cumhurbaşkanı istemezse bu ülkede her şey altüst olur. O istemezse hiçbir şey olmaz’. Bu korku duvarı yıkıldı. 7 Haziran’dan sonra AK Parti bana bakanlık teklif etti. Kimseye sormadan reddettim. MHP iktidar olabilecek potansiyele sahiptir. 15 Mayıs’ta gösterilen duruş o kadar önemlidir ki. Biz bunun olabileceğine inandığımız için bu yola çıktık. Atatürk’ü biz birinci başbuğ olarak niteleriz. Atatürk’ten sonra bir başbakan ve cumhurbaşkanı çıkaramadık. Önce bir başbakan çıkarmamız gerekiyor.”

‘ERDOĞAN GEZİ'YE GİTSEYDİ...’

MHP’nin durduğu yeri "tam merkez" olarak tarif eden Akşener, “Bizler iktidar olmaya karar verdik. Esas mesele bizim tabanımızın merkez konumunu anlatma kararlığıdır. Kimsenin endişe etmesine gerek yok” ifadelerini kullandı. Oğlunun Gezi Parkı eylemlerine gittiğini ve ilk beş gün "çok ilginç şeyler" getirdiğini aktaran Akşener, “Sonra ortam bozuldu. Onun anlatmasından sonra ben bu kuşakları anlamaya çalıştım. Sayın Cumhurbaşkanı oraya gidip; ilk beş günden bahsediyorum ama, 'Ne istiyorsunuz çocuklar?' deseydi bu iş bitmişti ve hepsi sıkı Erdoğan’cı olabilirdi. Sonrası için bir şey diyemem. Ben bunun niye yapılmadığını bugün hala düşünüyorum. Onu da yarın bir gün göreceğiz” diye konuştu.

'BAŞKANLIK FANTAZİ'

Akşener, partiye genel başkan olması halinde "terörle mücadele" konusunda hükümete verdikleri desteğin devam edeceğini ve operasyonda görevli güvenlik güçlerini korumaya yönelik bir kanun çıkarılması gerektiğini düşündüğünü belirtti.

Sözlerini başkanlık sistemi’ne dair görüşünü anlatarak bitiren Akşener şöyle konuştu: “Keşke bu tartışma Erdoğan’ın ismi dışında tartışılabilseydi. Bütün ülkelerde rejimler savaş sonrası oluşur. Bizde de öyle oldu. Erdoğan’dan bağımsız olarak söylüyorum bugün başkanlığa geçilse bu sistemin oturması en az 10 yılımızı alır. Dolayısıyla parlamenter sistemden yanayız. Varsa eksikleri elbette giderilebilir. Başkanlık ve partili cumhurbaşkanlığı tartışması fantazidir.”