Komünist Parti'den Haziran Direnişi'nin yıl dönümünde açıklama: Boyun Eğme!

Komünist Parti, Haziran Direnişi'nin yıl dönümünde yaptığı açıklamada, direnişin sembol sloganını hatılarttı: Boyun Eğme!

Haber Merkezi

Haziran Direnişi'nin 3. yıl dönümünde "Boyun Eğme" başlıklı bir açıklama yapan Komünist Parti, "Haziran Direnişi, bir mucize, bir doğaüstü olay değildir. Bu topraklarda sınıf mücadelesinin, eşitlik ve özgürlük için verilen mücadelenin yasalarıdır, Haziran'ı hazırlayan. Öyleyse bir mucize beklemeye gerek yok: Bu halk boyun eğmeyecektir. Birikmiş olan yine patlayacaktır" ifadelerini kullandı.

Açıklamanın tam metni şöyle:

Boyun Eğme

3 yıl önce bu gece, onbinlerce kişi İstiklal Caddesi'nde omuz omuza verdi.

31 Mayıs gecesi, TOMA'lara, gaz bombalarına, azdırılmış çevik kuvvet polislerine kafa tutan onbinlerce kişi, zorbaların hiç beklemediği, güzel ülkemizinse yıllardır beklediği şeyler yaptı.

Sokaklara kaçıştığı, gerilediği, korktuğu oldu.

Ama bir şekilde yeniden toplandı. Daha cesur olanlar ve illa ki daha örgütlü olanlar halkın beklenmeyen değil, tersine gecikmiş dirilişinin dağıtılmasına izin vermedi.

3 yıl önce bu gece, tüm ülkeyi aydınlatan, herkesi yerinden kaldıran şeyler oldu.

Boğaz Köprüsü'nün öbür ucunda toplananlar, vakit gece yarısını geçmekteyken, yürüyüşe geçti. Köprü sabahın ışıkları altında geçildi.

3 yıl önce bu gece, Haziran Direnişi başladı. Taksim'de ve sonra tüm ülkede…

Fazla söze gerek yok.

Türkiye'nin Komünist Partisi, Haziran Direnişi'ni hazırlayan günlerde diktatöre meydan okumuş, “bu halk sana boyun eğmez” demişti.

Bugün inancımızdan, güvenimizden, bilincimizden tek bir parça eksilmemiş olarak, aynı şeyi söylüyoruz.

Haziran Direnişi, bir mucize, bir doğaüstü olay değildir. Bu topraklarda sınıf mücadelesinin, eşitlik ve özgürlük için verilen mücadelenin yasalarıdır, Haziran'ı hazırlayan.

Öyleyse bir mucize beklemeye gerek yok: Bu halk boyun eğmeyecektir. Birikmiş olan yine patlayacaktır.

Üç yıl önce bir Eylül gününde söylediklerimizi tekrarlayalım:

“Direniş durmamalıdır ve durdurulamaz. Türkiye Komünist Partisi bunun için görev başındadır. Direnişin ideallerini, siyasal doğrultusunu ve oluşturduğu karşıtlıkları yeniden üretmek ve örgütlemek görevi bütün yoldaşlarımızın önünde durmaktadır. Anlatmak, kazanmak, örgütlü kılmak ve cesaretlendirmek zorundayız. Bunun için sadece vicdanı ve cesareti değil, aklı ve yaratıcılığı harekete geçirmek zorundayız. İnanıyoruz, iddia ediyoruz ve biliyoruz: İnsanlık kazanacak. Sosyalizm kazanacak. Emperyalistler, savaş kışkırtıcıları ve uluslararası gericilik kaybedecek.”