Komünist Gençlik'ten mücadele programı: Biz başka bir dünya isteriz!

15 Temmuz sonrası Türkiye'nin içerisine girdiği siyasi sıkışmaya ilişkin bir açıklama yapan Komünist Gençlik, bir mücadele programı yayımladı ve tüm Türkiye'de gençliğin sözünü söyleyeceği toplantılar düzenleyeceğini duyurdu.

Haber Merkezi

Darbe girişiminin ve sonrasındaki “uzlaşma” görüntüsünün ardından Türkiye'nin içerisine girdiği tabloya ilişkin bir açıklama yapan Komünist Gençlik, önümüzdeki dönem vereceği mücadelenin programını açıklayarak tüm Türkiye'de toplantılar düzenleyeceğini duyurdu.

Komünist Gençlik'ten yapılan açıklamada, “Biz bu düzende gelecek olduğuna inanmıyoruz. Ülkemizin karanlığa gömülmesinin sorumlularından birini diğerine tercih edip, bu pisliğin bir gün dahi sürmesine razı olamıyoruz. Ülkemizin geleceğini, başını gerici, piyasacı, işbirlikçi AKP iktidarının çektiği 'milli mutabakat' denilen zırvalıkta aramıyoruz. Bizler genciz ve gençliğe, insanlığa yaraşır bir düzen istiyoruz” denildi.

“Memleketimizi, paranın padişahlığına, yobazın karanlığına, yankinin roketine bırakmayacağımızı ilan ediyoruz” ifadelerine yer verilen açıkalamada, gençliğin mücadele programı 13 madde altında özetleniyor. Her bir maddenin etrafında yaygın bir mücadele örülmesini hedefleyen Komünist Gençlik, Türkiye'nin her yerinde 3-10 Ekim tarihleri arasında yerel toplantılar yapılacağını da duyurdu.

Açıklamanın tam metni şu şekilde:

Bu düzende gelecek yok, biz başka bir dünya isteriz!

İnsanlığa ve gençliğe, sömürü, gericilik, geleceksizlik ve savaştan başka hiçbir şey sunamayan sermaye düzeni; ülkemizdeki son gelişmelerle birlikte bir kez daha karanlık ve köhnemiş yüzünü ülkemiz emekçilerine ve gençlerine gösteriyor. 

En son yaşanan darbe girişimiyle toplumun içerisine sokulduğu tablo, ortaya atılan sorular ve cevaplar; hiç biri bahsettiğimiz gerçeği değiştirmiyor. Amerikancı ve gerici bir darbe girişiminin, yine Amerikancı ve gerici bir iktidar partisiyle gördüğü hesap, gençliğin önüne yeni bir ülke çıkartmıyor; Ortadoğu'da her gün yeni bir bataklığa giriliyor, bombalar patlamaya devam ediyor, şiddet giderek tırmanıyor, iş cinayetleri rekorlar kırıyor. 

Görülüyor ki bu düzenin sahiplerinin en keskin hesaplaşmaları dahi insanlığın içine itildiği bataklığın kurutulmasını sağlamıyor. Ensarcılardan, hırsızlardan, yolsuzluk yapanlardan, işçi katili patronlardan kimse hesap sormuyor. Çark işlemeye devam ediyor. Kasalar doluyor. Gericilik memleketin tepesinde bir kara bulut gibi gezinmeye devam ediyor.

Biz bu düzende gelecek olduğuna inanmıyoruz. Ülkemizin karanlığa gömülmesinin sorumlularından birini diğerine tercih edip, bu pisliğin bir gün dahi daha fazla sürmesine razı olamıyoruz. Ülkemizin geleceğini, başını gerici, piyasacı, işbirlikçi AKP iktidarının çektiği "milli mutabakat" denilen zırvalıkta aramıyoruz. Bizler genciz ve gençliğe, insanlığa yaraşır bir düzen istiyoruz. 

Bu dünya, bu köhnemiş düzenin egemenliğinde yaşlanıyor. Biz dünyanın yeni bir düzende gençleşeceğini biliyoruz. Memleketimizi, paranın padişahlığına, yobazın karanlığına, yankinin roketine bırakmayacağımızı ilan ediyoruz.

Yeni bir ülkeyi kurmaya soyunan bizler aşağıda ilan ettiğimiz hedeflerimizin tüm Türkiye'de takipçisi olacağız:

1. Gençlik ABD ve emperyalistler için savaşmayacak. Emperyalizm başta Suriye olmak üzere Ortadoğu'da büyük katliamlara imza atıyor, ulusal sınırları dahi sermaye birikiminin önünde engel olarak görüyor ve halkları esir almak için bölgede gerici güçlerin ve etnik ayrışmaların önünü açıyor. Bizdense bu aşağılık saldırılarda emperyalistler için ölmemiz ve öldürmemiz bekleniyor. Türkiye gençliği Suriye'de veya başka herhangi bir yerde Amerikan askerliği yapmayacak.

2. Emperyalizm topraklarımızdan sökülüp atılacak. Emperyalizmin taşeronluğunu yapmayacağımız gibi emperyalizmin ülkemize müdahale etmesine de izin vermeyeceğiz. Ülkemiz emekçilerinin ve gelecek nesillerin kaderinin emperyalistlerle oturulan masalarda belirlenmesine izin vermeyeceğiz. Başta İncirlik Üssü olmak üzere tüm üsler kapatılacak, emperyalistlerin müdahale araçları ortadan kaldırılacak. 

3. Geleceğimizi karartan gericilikten kurtulacağız. Gericilikle çürümenin, geleceksizliğin, bağımlılığın, cehaletin, bilim ve sanat düşmanlığının, kadın cinayetlerinin, çocuk tecavüzlerinin, sömürünün, örgütsüzlüğün kol kola gezdiğini biliyoruz. Gericiliğin ülkemizi daha fazla karartmasına izin vermeyeceğiz. Aydınlanma davasını memleketin dört bir yanına taşıyacağız.

4. Eğitim sistemini Aydınlanmacı ve kamucu bir temelde yeniden üretmek için mücadele vereceğiz. Yıllardır kevgire döndürülen ilkokul, ortaokul ve lise eğitimi sermaye için daha fazla kölelik koşullarında çalıştırılacak “ara eleman”, iktidar için daha fazla cehalet üretmekten başka bir işe yaramıyor. Patron sınıfının ihtiyacına göre şekillenmiş, yaratıcılığı ve eşitliği sıfırlayan, sınavlara boğulmuş eğitim sistemini çöpe atıp yerine Aydınlanmacı, kamucu ve emekçi sınıfların geleceğini gözeten bir eğitimi inşa edeceğiz.

5. İmam Hatipler kapatılacak. Gerici iktidarın eğitim sisteminin merkezine oturttuğu, gençlerin daha çocuk yaşlardan başlayarak gericiliğin pençesine itilmesine sebep olan İmam Hatipler’in varlığına göz yummayacağız. Tek bir gencin dahi gericiliğin örgütlü karanlığına tebaa olmasına izin vermeyeceğiz. Eğitimi, gericiliğin "fetih" alanı haline getirenlerden hesap soracağız.

6. Sınavlarda hakkımızı yiyen, emeğimize göz koyan, geleceğimize çöreklenmiş tarikat örgütlenmelerini dağıtacağız. Üniversite ve lise sınavlarında yıllardır soruları çalan, milyonlarca gencin emeğini çöpe atanlardan hesap soracağız. Cemaatin iyisi kötüsü olmaz. Bir cemaatin darbe girişiminde bulunana dek baş tacı edilmesi, iş işten geçtikten sonra "bugünlere nasıl geldik" diye sorulması, akılsızlık değilse sahtekarlıktır. Biz bu tezgahı dağıtacağız.

7. Genç kadınlar daha fazla şiddet, sömürü ve ayrımcılığa maruz kalmayacak. Gerici düzen kadınlara yaşam alanı tanımıyor, kadınların hayatını çalıyor; en çok da genç kadınların... Türkiye kadınların 12 yaşından itibaren türbana hapsedildiği, üniversiteye gönderilmediği, sokağa çıkamadığı, daha ucuza çalıştırıldığı, cinsel saldırıların hayatının bir parçası haline geldiği, şiddet gördüğü, özgürlüklerinin kısıtlandığı bir ülke olmayacak.

8. Paranın kirini üniversitelerden sileceğiz. Başta üniversiteler olmak üzere eğitim kurumlarının piyasacılığın tahakkümü altında sermayeye peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz. Üniversiteler topluma aittir ve kamu yararına çalışır. Sermayenin kendi çıkarlarını üniversitelere dayatmasına ve buna gençliği alet etmeye çalışmasına karşı duracağız. 

9. Okullarımızda AKP’nin militanlığını yapan idarecileri istemiyoruz.

Üniversiteler ve liselerde kraldan çok kralcı olan, iktidarın uygulamalarını iştahla okullarımıza dayatan ve kendi okulunun hocalarını ve öğrencilerini iktidara ispiyonlayan yöneticilere karşı okullarımızı savunacağız. Pek çok liseli arkadaşımızın yaptığı gibi, "sömürge valileri"ne sırtımızı döneceğiz.

10. Üniversiteleri hak ettiği değere geri taşıyacağız. Üniversitelerin akademik, bilimsel, sanatsal ve düşünsel olarak yara aldığı gün gibi ortada. İçi boşaltılan, akademisyenleri kürsülerinden edilmiş üniversiteleri piyasanın ve gericiliğin tahakkümünden kurtaracak; yeniden aydınlanma ve bilim yuvalarına dönüştüreceğiz. 

11. Geleceğimizi kazanacağız.

Üniversite mezunu olmanın iş bulmaya yetmediği, gençliğin bir işsiz ordusuna dönüştürüldüğü; gençlerin istemedikleri mesleklerde utanç verici ücretlerle ağır sömürü koşullarında çalışmak zorunda kaldığı düzene boyun eğmeyiz. Emekçi sınıfların önemli bir kesimi olarak gençlerin bu düzenle göreceği bir hesap da geleceksizliktir. Geleceğimizi hepbirlikte mücadele ederek, dayanışma içinde kazanacağız.

12. Gençlik yaşayacak. Gençlerini yaşatamayan bir ülke olmanın acısını ve utancını daha fazla taşımayacağız. Okul harçlığını çıkarmak için inşaatta çalışırken düşüp ölen, cemaatlerin çaldığı sorular yüzünden geleceği karardığı için intihara sürüklenen gençlerin hesabını soracağız. Gençliğin öyle ya da böyle ölüme itildiği cendereyi yok edeceğiz.

13. Kendimizi değil düzeni değiştireceğiz. 

Bu düzenin “böyle gelip böyle gideceği” yalanına inanmamızı bekliyorlar. Bir de utanmadan “madem düzen böyle, ayak uydurun” diyorlar. Yalancılığı, hırsızlığı, işçi düşmanlığını, köşe dönmeciliği, bencilliği dayatıp, "oyunu kuralına göre oynamayı" öğütlüyorlar. Yapamayanlara ise çıkış yolunu gösteriyorlar: yurt dışında çalışın, yaşayın. Oysa bu geleceksizliğin muhatabı olan milyonlarca gencin kaçacak yeri yok. Kaçmayacağız, memleketimizi piyasanın boyunduruğundan kurtarmak, geleceğimizi kazanmak için mücadele edeceğiz.

Komünist Gençlik