Kangal Dernekler Federasyonu yeni başkanını seçti

Kangal Dernekler Federasyonu'nun bugün yapılan 8. Olağan Genel Kurulu'nda yeni başkan ve yönetim seçildi.

soL Haber - Istanbul

Kangal Dernekler Federasyonu (KDF)  8. Olağan Genel Kurulu bugün yoğun katılımla yapıldı.

KDF’nin İstanbul Sarıyer Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde yapılan genel kurulunda,  yöneticiler, konuklar ve delegeler tarafından yapılan konuşmalarda savaş karşıtlığı ve örgütlenme vurgusunun ön plana çıkması dikkat çekti.

Kangal’a bağlı Bakırtepe’de Demir Export firmasının siyanürle altın çıkarmasına karşı verilen mücadeleye de değinilen genel kurulda, KDF'nin eski yöneticisi tutuklu avukat Yaprak Türkmen’e de selam gönderildi.

KDF’nin bugün gerçekleşen genel kurulu tekrar başkanlığa aday olmayan mevcut başkan Hüseyin Birbudak’ın konuşmasıyla başladı. Borçsuz bir yönetim devrettiklerini söyleyen Birbudak, 1 Mayıs’ı alanda kutlamak, Nazım Hikmet gibi şairlerin, Aşık Veysel gibi ozanların anmasına katılmak, 2 Temmuz Katliamını, Hrant Dink cinayetini protesto etmek gibi yönetim kurulu faaliyetlerinden söz etti.

Birbudak’ın açılış konuşmasından sonra söz alan KDF eski başkanlarından Sarıyer Belediyesi Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Erdem, birlik ve beraberlik içinde mücadelenin öneminden söz ederken, Bakırtepe’de mahkeme kararlarına karşı sürdürülen siyanürle altın arama girişimine tepkisini dile getirdi. Erdem, 2 adayın yarıştığı federasyon seçiminde kazanan kim olursa olsun Kangal olacağını sözlerine ekledi.

KDF Genel Kurulu’na katılan TKP’liler adına ise TKP Sarıyer Yöneticisi Ahmet Günaydın söz aldı.

Günaydın, Kangallıları 17 Şubat Cumartesi günü Sarıyer Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde saat 19.00’da TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan’ın katılımıyla yapılacak TKP’nin “Halkın seçeneği güçleniyor” etkinliğine davet etti.

TKP’DEN KANGALLILAR'A DAVET

TKP adına kongreyi selamlayarak ve başarılar dileyerek konuşmasına başlayan Günaydın şunları söyledi:

“Sevgili dostlar halkımızın bu kadar çürümüş ve yıpranmış bu düzenden vazgeçmeyeceği doğru değildir, ancak bunun gerçekleşebilmesi için, halkın seçeneğinin yaratılması gerekir. TKP yaptığı çalışmaların ve verdiği emeğin halka ulaşmasıyla bu seçeneğin güçlendiğini, insanlarımızın umutsuzluktan ve yalancı umutların etkisinden kurtulduğunu görmektedir. Düzen siyaseti, iktidarıyla muhalefetiyle yalan ve tutarsızlık üzerinde yükseliyor. Patronların ve zenginlerin partisi AKP, İşçilerin ve emekçilerin haklarını bir bir ellerinden alan AKP, 15 yıllık iktidarları boyunca kamu işletmelerini, yer altı yer üstü kaynaklarını uluslararası tekellere peşkeş çeken AKP, bugün millilik ve yerlilikten bahsedebilmektedir. Patronların ve uluslarası tekellerin çıkarları milli çıkardır ama işçilerin emekçilerin çıkarları gayrı millidir. OHAL kanunları patronların karlarını arttır, işçilerin payına yoksullaşma ve grev yasakları düşer bu milli davadan. 

Sevgili dostlar AKP ile mücadelenin bir diğer önemli unsuru Aydınlanma mücadelesidir. Laiklik dinin siyasetten ve kamusal alandan çıkarılması demektir. Bugün dinin eğitimden devlet yönetimine tüm kamusal alanlara nüfuz ettirilmesi, toplumun iradesini etkisiz kılmak, eşit ,adil, sömürünün olmadığı bir düzeni kurabilme yetisini toplumdan almak, ilahi bir iradeye tabi kılmak içindir. Aydınlanma düşmanlığı, bilim düşmanlığı, bu amaca hizmet eder. Dinin bu şekilde siyasallaşarak toplumsal adaletsizliği örtmeye dönük bir araç haline gelmesiyle, sahte bir ahlakçılığa eşlik eden kadın düşmanlığının çocuk tacizciliği ile birlikte ortaya çıkması sürpriz değildir. Gericilik bugünkü adaletsizliğin, hırsızlığın ve sömürü düzeninin kutsallığın arkasına gizlenmesini sağlar. Dolayısıyla gericilikle mücadele; aydınlanma mücadelesi eşitlik ve özgürlük mücadelesinin ihmal edilemeyecek bir parçasıdır. Bugün içinde yaşadığımız düzen; piyasacılık yani kapitalizm, çok küçük bir azınlığın; patron sınıfının, çalışarak geçinmek zorunda olan büyük çoğunluğun ürettiğine el koymasına dayanan bir sömürü düzenidir. Bütün dünyada insanları savaşlara açlığa ve yoksulluğa mahkûm eden bu düzendir. İnanılmaz eşitsizliklerin kaynağıdır bu düzen. Geçtiğimiz yıl dünyada üretilen servetin yüzde 82’si en zengin yüzde 1’ine gitmiştir. 2009 yılında dünyanın toplam servetinin yüze 50’si 380 kişiye aitken. Bu sayı geçen yıl 61 kişiye düşmüştür. Bu büyük sömürü ve eşitsizliği ortadan kaldırmadan adalet ve barış getirilebilir mi? Türkiye Komünist partisi bugünkü sömürü düzeni içinde halk için bir seçenek olmadığını söylüyor, TKP Amerikancılıktan, gericilikten ve piyasa düzeninden koparak, kimsenin kimseyi sömürmediği eşitlik üzerine kurulu bir düzen hedefliyor; bu düzen komünizmdir. Halkımız güçlenen bu seçeneğe itibar etmektedir. TKP 2018 yılına büyüyerek ve yeni örgütler açarak girmiştir. halkın seçeneğini güçlendirmeye çağırıyor"

YENİ BAŞKAN VE YÖNETİM SEÇİLDİ

Kangal Dernekler Federasyonu 8’inci Genel Kurulu’nda yönetime talip olan 2 adaydan rakibi Ferhat Kaya’yı 92’ye 87 oy çokluğuyla geçen Hasan Aslan başkanlığı kazandı.

“Her şeyde, her yerde hep beraber” sözleriyle Nazım’dan alıntı yaparak konuşmasına başlayan Aslan, kadınların, gençlerin katılımının sağlanacağı bir yönetim anlayışı sergileyeceklerini söyledi.

Gençlik komisyonu, kadın komisyonu kuracaklarını, eski başkanların dahil olduğu danışma kurulu oluşturacaklarını söyleyen Aslan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 1 Mayıs İşçi Bayramı gibi günleri birlik içinde kutlayacaklarını dile getirdi.

Kangal’da merkezi bir etkinlik gerçekleştireceklerinin sözünü veren Aslan, siyanürle altın arama faaliyetlerine karşı daha etkin mücadele için Bakırtepe Çevre Platformu’nun yanında Kangal Çevre Platformu’nu kuracaklarını ifade etti.

YENİ YÖNETİM KİMLERDEN OLUŞTU?

KDF Başkanlığına seçilen Hasan Aslan’ın yönetim kurulu Veli Uğur, Orhan Taş, Dursun Tiyar, Seher Çınar, Serap Ergül, Bayram Koç, Hacer Elçin, Emrah Duman ve Can Dalcı’dan oluşuyor.