Kadına dönük istismarın gri alanı: 'Stealthing'

Tarafların rızasıyla gerçekleşen cinsel temas sırasında, kadın bedeninin dokunulmazlığı ve cinsel özerkliğini ihlal eden istismar biçimi "stealthing" hukuksal olarak hak aramanın imkansız olduğu gri bir alanda kalıyor. Peki çözüm hukuk olabilir mi?

Haber Merkezi

Son zamanlarda, cinsel temas esnasında giderek artan yeni bir "istismar metodu"ndan söz ediliyor. Gebeliği engellemek ve cinsel hastalıklara karşı korunmak amacıyla prezervatif kullanmaya karar verilmişken gizlice prezervatifi çıkartmak: Stealthing.

Yale Üniversites'nde doktorasını yapan hukukçu Alexandra Brodsky; "Stealthing kişilik haklarına saygısızlık ve insanlık onurunu kırmak demektir" yorumunda bulunuyor. Kendisi bu fenomenle ilgili bilimsel bir araştırma hazırlayıp, Columbia Journal of Gender and Law'da yayınladı.

Brodsky bu konuyu hukusal açıdan ele alan ilk şahıslardan biri. Internet forumlarında bu haksızlığı yaşamış bir çok kadın deneyimlerini anlatıyor. İlk olarak bu konunun nerede ve ne zaman ortaya çıktığını tespit etmek güç. Sabit olan gerçek ise son aylarda bu sorunun sıklıkla konu edildiği ve giderek daha çok kadının yaşadıklarını anlatmaya cesaret buldukları.

Brodsky makalesinde benzer deneyimi yaşamış sayısız kadınla görüşmüş. Bu kadınların bir çoğu için  konuşulup ortak karar verilen korunma metodunun erkek tarafından tek taraflı ve bilinçli olarak ihlal edilmesi şahsi sınırları aşan bir hareket. Brodsky'e göre bu kadınlar benzer endişeler ve hayal kırıklıkları yaşıyorlar: İstenmeyen bir gebelik, cinsel hastalık riski ve utanç, aldatılmışlık ve şaşkınlık.

Stealthing sadece kadının bedensel dokunulmazlığını değil aynı zamanda cinsel özerkliğini de hiçe sayıyor. Erkekler bu davranışlarıyla cinsel güdülerini bahane ederek kadın bedeni üzerinde haksız bir güç uyguluyorlar.

Bazı internet forumlarında "adım adım stealthing" gibi uygulama taktikleri açıklanmakla kalmıyor aynı zamanda bazı şahıslar bu yöntemi başarıyla uyguladıkları kadın sayısı ile böbürlenip bu metodu kendilerine hak olarak gördüklerini açıklayıp şöyle diyorlar: "Bir kadın bir erkekle yatağa giriyorsa başına gelebilecek her şeye hazırlıklı olmalı.“

Bu yorum tahmin edilebileceği gibi forumlarda okunabilecek ifadelerin en yumuşağı. 

Hukuksal olarak "stealthing" karşısında harekete geçmek henüz neredeyse imkansız. Cinsel ilişki her iki tarafın rızasıyla geliştiğinden kurbanların iradelerinin hiçe sayıldığını ve bedenlerinin istekleri dışında bir tacize maruz kaldığını ispatlamaları çok zor. Bu sebeple Brodsky gibi hukukçular araştırmaları ve yayınlarıyla bu konuyu gündeme getirip dikkat çekmeye çalışıyorlar.

ÇÖZÜM HUKUK MU?

Öte yandan çözümü hukuk sahasında aramak da zayıf bir çaba. Kadının böyle bir istismarın ardından, yaşadıklarını yalnızca bloglarda anlatabilmesi de aynı zayıf karşıtlığın bir başka varyantı. 

İki insan arasında, bu denli "incelmiş" ilişkileri düzenleyebilecek bir "üstyapı", var olan düzenin sınırları içinde yazık ki bulunmuyor. Toplumsal ilişkilerin çehresinin değişmediği bir düzen, üstyapılarının yetmezliğiyle her gün yeniden yüzleşiyor. Bütünlüklü bir çözüm, yeni bir yaşam yoksa, bu düzenin rol paylaşımı ancak bu: Erkekler bu kadar aciz ve alçakça davranacak, kadınlarsa mağduriyetlerini bloglara yazacak ya da gri bir alanda karşılıksızca öfkelenecek!

Brodsky gibi çalışkan bir hukukçunun kıymetli çabası bir yana, hukuk ne kadın katliamlarını ne de cinsel istismarı çözebiliyor.

Stealthing, tecavüz ya da cinayetler; toplumsal düzenin değişimi için yıkıcı bir güç sahneye çıkmadığı sürece, ne yazık ki kalıcı olacak gibi görünüyor.