İzmir'de JES tehdidine karşı halk nöbeti sürüyor

İzmir Karabağlar'ın 350 yıllık yerleşimi olan Uzundere'de halkın jeotermal enerji santralına (JES) karşı nöbeti devam ediyor. Zeytinliklerin ve yaşam alanlarının yakınına inşa edilmek istenen JES projesine Valilik 'ÇED gerekli değildir' kararı verdi. Yöre halkı konuyu mahkemeye götürdü. Mahkeme sonucunu beklemeden sondaj kuyusu açmaya başlayan şirket, karşısında Uzundere…

İzmir Karabağlar'ın 350 yıllık yerleşimi olan Uzundere'de halkın Jeotermal Enerji Santralına (JES) karşı nöbeti devam ediyor. Zeytinliklerin ve yaşam alanlarının yakınına inşa edilmek istenen JES projesine Valilik "ÇED gerekli değildir" kararı verdi. Yöre halkı konuyu mahkemeye götürdü. Mahkeme sonucunu beklemeden sondaj kuyusu açmaya başlayan şirket, karşısında Uzundere halkını buldu. 

Uzundere Mahallesi'nde bir şirket tarafından jeotermal kaynak aramak için başlatılmak istenen sondaj çalışmalarına karşı, yöre halkının direnişi devam ediyor. Mahalle sakinleri, çalışmaların zeytin ağaçları bulunan alana yakın olduğu ve yaşam alanlarına zarar vereceği gerekçesiyle hem dava açtı hem de sondaja karşı nöbet tutmaya başladı.

NE OLMUŞTU?

Bir şirket tarafından Karabağlar'ın Uzundere Mahallesi'nde, Jeotermal Enerji Santralı (JES) kuyusu açmak için proje dosyası hazırlandı. Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü tarafından yedi yıllığına tahsis edilen alan için proje dosyası hazırlayan şirket, İzmir Valiliği'ne başvuruda bulundu. 2015 yılında arama ruhsatı alan firmanın projesi için, valilik tarafından "Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli değildir" kararı verildi. Bunun üzerine iki JES kuyusu açmak için iş makineleriyle alana gelen firmaya mahalle sakinleri tepki gösterdi.

İzmir 1. İdare Mahkemesinde yürütmenin durdurulması ve projenin iptali istemiyle dava açan mahalle sakinleri, proje alanı olarak belirlenen bölgede firmanın çalışma yapmaması için nöbete başladı. 70 hektarlık alanda 110 zeytin ağacı ve tarım arazilerinin etkileneceğini belirten yurttaşlar, JES kuyularına karşı yargı yoluna gitti.

Vatandaşlar, açtıkları dava sürerken şirketin çalışma yapmak istediğini ancak mahalle sakinlerinin buna izin vermediğini belirtti. Mahalle halkı sondaj çalışmasına karşı nöbetlerinin süreceğini söyledi.

'YAŞAM ALANLARIMIZ TEHLİKEDE'

Nöbete katılan yurttaşlar şunları söyledi:

"Burada yaptıkları çalışma hileli. Aslında yukarı alanda 11 bin 305 ada, 1 parsel var. JES kuyuları açmaları gereken yer orası. Burası 740 parsel. Burası ile ilgili bir ÇED süreci işletilmedi. Hileli bir çalışma yaptıkları için biz bunun karşısında duracağız ve asla yaptırmayacağız. Yaşam alanlarımız tehlikede. Kaçak bir çalışma var. Nöbetimizi tutacağız, şirketi buraya koymayacağız. Projenin durdurulmasını ve iptalini istiyoruz." 

İŞTE İTİRAZ GEREKÇELERİ

Mahalle sakinleri, itiraz gerekçelerini ayrıntılı olarak dava dilekçesinde sıraladı.

Dilekçede, projenin 3575 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun ve Uygulama Yönetmeliği'ne aykırı olduğu belirtildi. Havuzlarda depolanacak sondaj çamuru ve jeotermal akışkanların kurutma ve buharlaştırma yöntemiyle bertarafı sırasında oluşacak etkilerin, bilimsel olarak göz önünde bulundurulmadığı vurgulanırken, bu durumlarda yapılacak iş ve işlemlerin göz ardı edildiğine değinildi. Dava konusu proje dosyasında yeri belirtilmeyen hafriyat depolama alanlarındaki atıkların, telafisi güç veya imkansız zararlara neden olacağına dikkat çekildi. Proje alanının, yürürlükteki tüm alt ve üst ölçekli imar planlarına uygun olmadığı da itirazlar arasında yer aldı.