AKP'nin taşeron işçisine kadro vaadi büyük bir oyuna dönüşmüş durumda.
Şu ana kadar birçok ilde yüzlerce işçiye çeşitli gerekçelerle kadroya alınmayacaklarına ilişkin bilgi iletilirken, itiraz yolları da işçilere kapatılmış durumda.
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması ret gerekçelerinin bir numaralı maddesi olurken, işçilerin tepkisi giderek artıyor.
Sadece İzmir belediyelerinde 2 bin 500 Genel-İş üyesinin kadro başvurusunun bu gerekçelerle kabul edilmediğinin ortaya çıkmasının ardından, yurdun dört bir yanından işçiler soL'a, AKP'nin taşeron oyunuyla ilgili mesaj gönderiyor.
İşte soL'a gelen mesajlardan bazıları:
MURAT K.
"Ceza evinden çıktım denetimli serbestlik bana bedavaya kamuda işin hazır diyor. Kendime maaşlı iş buldum, belediyede temizlik işi. Önüme sabıka engeli koydular, şimdi biz suç makinası olursak bunun sorumlusu
bizleri ceza evlerinde çürüten yine hükümettir."
SALİH D.
''4 senedir Devlet Su İşleri'nde çalışmaktayım. Taşeron işçisine kadro düzenlemesinin geçmesinden sonra yaptığım başvurunun ardından, 2008 yılında AYEDAŞ'ın tarafımı mahkemeye vermesinden ötürü aldığım ceza nedeniyle kadroya geçiş başvurum reddedildi. AYEDAŞ'tan aldığım cezaysa mahkemece ceza erteleme kapsamında değerlendirilmişti. Şu an benim durumumda binlerce işçi var maalesef.''
GÖKHAN B.
''Kartal Belediyesi'nde 'Topluma kazandırılma projesi' altında 2 buçuk yıl önce çalışmaya başladım. Benim gibi şu an çalışan 30'dan fazla arkadaşım var. Kadro düzenlemesiyle ilgili yaptığımız başvuru geçmişte aldığımız cezalardan dolayı reddedildi.''
DURAN K.
''4 yıldır Ataşehir Belediyesi'nde çalışmaktayım. Ocak ayının ilk haftasında kadroya geçmek için başvuru yaptım. 2002 yılında aldığım bir ceza nedeniyle başvurum reddedildi. Valiliğe konuyla ilgili dilekçe yazmamız söylendi. Dilekçemizi yazdık fakat Valilik 'konuyla ilgili aksi yönde karar çıkmadığı sürece yapacak bir şey yok' yanıtını verdi bize. Taşeronda 10 yılı aşkın süredir çalışan insanlar var. 4 çocuğu 5 çocuğu olan işçiler var, onların bir ay bile işsiz kalması büyük bir yıkım demek.''
AHMET A.
"Belediyelerde evrak kabul listesi açıklanıyor şu anda. Ancak işçilerden bazıları bu evraklar kabul edildiği için kadroya alındığını sanıyor. Böyle bir şey yok. Belgelerin kabul edilmediği işçilerin 31 Mart itibariyle işsiz kalması söz konusu ancak diğer işçiler için de bu tehlike yüksek boyutlarda. Evraklardaki reddin gerekçesi ihalede yanlışlık veya eksiklik, emeklilik durumu ve sabıka durumu oluyor. Ret kararından hemen sonra işçilerin itiraz hakkı var. 3 Mart'ta da evrakı kabul edilenlerin listesi açıklanacak. Sonra sınav ve sicil araştırması olacak. 3-22 Mart arası sınavlar bitecek, Mart 31'de sınav sonuçları açıklanacak. Sonrasındaysa kesin listeler açıklanacak. 2 Nisan tarihinde de kurumlara kesin geçiş olacak. Şöyle büyük bir risk var, bu geçişler yapılsa bile süreç hâlâ devam ediyor. İşçiler sanıyor ki kesin listeler açıklandı ve iş bitti. En temel sıkıntı şu, hâlâ güvenlik soruşturması devam ediyor. İşe alınan bir işçi güvenlik soruşturması gerekçesiyle bir yıl sonra da işten çıkabilir. Yine ihalelerde yaşanan sorunlar gerekçe gösterilerek böyle kararlar alınabilir. İşçilerin buna çok güçlü bir şekilde tepki göstermesi gerekiyor. İşçiler bir arada güçlü bir duruş sergilerse ancak bu sorunun üstesinden geliriz. Bunu yapamazsak binlerce işçinin işten atılması gündeme gelecek. Taşeron işçiler gücünün farkına varır ve bir araya gelirse haklarını kimseye bırakmazlar."
Konuya ilişkin sorun yaşayan taşeron işçiler, yaşadıkları haksızlıkları 'Oradayım' üzerinden soL'a iletebilirler:
