İnternet insanı ahmak mı yapıyor?

İnternet insan hayatında bir risk yaratıyor mu? Yoksa tüm bunlar gereksiz endişeler mi?

BBC'den Tom Stafford modern dünyanın yaşamımıza soktuğu yeni kaygıları yazdı. Stafford'a göre insanlar artık sadece ruh sağlıklarını ya da kilolarını düşünmüyorlar, beyin sağlıklarına da dikkat ediyorlar. Gazete başlıklarına göre insanlar mesajlaşmanın beyindeki dikkat merkezlerini yıpratıyor mu, Facebook, Twitter normal insan ilişkilerinden uzaklaştırıyor mu, e-posta kullanımı kokain gibi bağımlılık yapıyor mu diye sorular soruyorlar.

Stafford'a göre kötü haber şu: "Gerçek şu ki, yaptığımız her şey beynimizde değişime yol açıyor. En ufak bir düşünceden tutun da en büyük deneyime kadar her şey sinir ağlarımızda yeni bağlantılara ve kopmalara neden oluyor. Buna internet de dahil. Ama televizyon seyretmek, çay içmek, temizlik yapmayı düşünmek vb. de. Beynimiz, ne şekilde yaşadığımızın izleriyle doludur."

Tom Stafford insanların yeniye hep şüpheyle baktığın belirtiyor ve şöyle devam ediyor:

"İnternet konusundaki endişeler, toplumlarda yeni teknolojiye karşı beliren tepkinin bir parçasıdır. Kitaplar yaygınlaştığında da benzer kaygılar ifade edilmişti. Antik Yunan’da ise Sokrates, gençlerin hatırlama becerisine zarar vereceği gerekçesiyle yazıya karşı kaygılarını dile getirmişti. Televizyon ve telefon ilk ortaya çıktığında da benzer endişeler sıralandı. Bu yeni teknolojiler gerçekten de bizi ve yaşantımızı değiştirdi, ama felaket tellallarının öngördüğü şekilde değil."

Stafford internet konusunda da oldukça iyimser ve hayatınızı yaşayın diyor:

"Elde kesin veriler olmadıktan sonra, internet kullanımının çoğunun bilgi arama ya da iletişim amaçlı olduğunu tahmin ediyoruz. Bunun beyindeki etkisi ise soyut bilgiyi değerlendirmede daha iyi hale gelmek olabilir.

İnternet kullanımı ancak hayatımızda önemli olan başka bir beceriyi kullanmamızın önüne geçiyorsa endişe yaratmalıdır. Örneğin Facebook, arkadaşlarımızla yüz yüze görüşmemize son veriyorsa zararlı etkileri olacaktır. Fakat veriler bunun öyle olmadığını gösteriyor. Çoğumuz interneti iletişimde ek bir araç olarak kullanıyoruz, başka şeylerin yerine geçecek şekilde değil.

Yani internetin yarattığı ekstra bir riskten söz edemeyiz. İnternet öncesi hayatımıza giren televizyon gibi, kitaplar gibi o da bazı şeylerin uygulanmasında bir yol sağlıyor. Bu türden pratikler diğer alışkanlıklar gibi beynimizi değiştirecektir. Ayrıca bizler de bu sürecin bir parçasıyız; yani neyi ne kadar yapacağımız konusunda iradi kararlar verebiliriz. Bütün bunlar beynimiz üzerinde ani bir hasara yol açmayacaktır; ama bunların beynimizin ihtiyacı olan egzersiz yerine geçeceğini düşünmek de ahmaklık olur. İnternetin sunduğu olanaklardan yararlanmamak da."