İmam hatip karanlığındaki okulların velileri ve öğretmenleri konuşuyor (3)

İmam hatiplerin, imam hatipleştirilen okulların ya da imam hatipleştirme operasyonunun kıskacındaki kurumların velileri ve öğretmenleri soL'a anlattı... Yazı dizimizin üçüncü bölümünde, Ankara'da bir imam hatip okulunda görev yapan iki öğretmenin, içerden tanıklıklarını aktarıyoruz...

Haber Merkezi

"İmam hatip karanlığındaki okulların velileri ve öğretmenleri konuşuyor" başlıklı yazı dizimize bugün Ankara’dan iki öğretmenin sorularımıza verdiği yanıtlarla devam ediyoruz.

Öğretmenlerimizi korumak adına bugün de öğretmenlerimizin gerçek adlarını sizlerle paylaşamıyoruz.

VELİLERE "KARMA EĞİTİM KALDIRILSIN" DİYE DİLEKÇE YAZDIRDILAR

Ali öğretmen iki yıldır bir imam hatip ortaokulunda (İHO) görev yapıyor.

Okula geldiğinde karma eğitim olduğunu, sonra birkaç öğretmenin kurulda yaptığı önerinin ardından, bazı öğretmenlerin itirazlarına rağmen velilere dilekçe dağıtılarak karma eğitimin kaldırılması yönünde talep toplandığını dile getiriyor. Öğrencilerin ifadelerine göre dilekçede sadece "karma eğitim istemiyorum" ifadesinin bulunduğunu söyleyen Ali öğretmen, müdürle konuyu görüştüklerinde kendilerine karma eğitimin başarıyı düşürdüğüne dönük bilimsel çalışmalar olduğunu söylediğini ifade ediyor. Ali öğretmen ayrıca birçok öğretmenin farklı düşünmesine rağmen bu durumlarda sessiz kalmayı yeğlediğini kaydediyor.

Ali öğretmen, okuldaki öğretmenlerin çoğunun dindar öğretmenler olduğunu ifade ediyor.

"ÖĞRENCİLER DİN-BİLİM ÇATIŞMASININ İÇİNDE GELGİT YAŞIYORLAR"

Ali öğretmen, dersler çerçevesinde okulda bilim ve din çatışmasının nasıl yaşandığına yönelik sorumuza şu şekilde yanıt veriyor:

"Yaratıcılık kavramı çocukları rahatsız ediyor. ‘Yaratmak Allah’a mahsustur’ gibi tepkiler veriyorlar. Ayrıca, zamanda yolculuk, ışınlanma gibi şeylerin Kuran’da olmadığı ve dine uygun olmayacağı gibi konuşmalar yaşadım. Çok iyi resim yapan bir öğrenciye ‘güzel sanatlara gitmen iyi olur’ dediğimde insan resmi yapmanın  günah olduğunu söyledi. Öğrenciler bir tarafta dini kurallar, bir tarafta hayatın gerçekleri, gelgit yaşıyorlar."

"FEN DERSLERİNDE ALLAH'I ANMAK GEREK"

Yine Ankara’da bir imam hatip ortaokulunda görev yapan Ahmet öğretmen, fen bilgisi derslerinin imam hatip okullarında diğer okullardan farklı işlenmesi, her derste Allah’ı anmak gerektiğini düşündüklerini kaydederek bu sorumuzu yanıtlıyor.

"OKUL İDARESİ VE AİLELER DAYATIYOR"

Ali öğretmen, ders dışı etkinlikler bağlamında özellikle "Kutlu Doğum" haftası etkinliklerine dikkat çekerken, bugünlerde belediye salonunun tutulduğuna dikkat çekerken, "Her şey peygamber ve dine göre yorumlanıyor. Kermes, yıl sonu mezuniyet ve benzeri etkinliklerde dahi ilahi çalınıyor" şeklinde sözlerini sürdürüyor.

Ali öğretmen diğer taraftan bazı öğrencilerin bu duruma "İmam hatipte okuyoruz diye sürekli de ilahi dinleyemeyiz" diye tepki gösterdiğini ifade ederken, öğrencilerin birçoğunun normal ortaokullardaki gibi olduğunu, yaşananların daha çok idare ve ailelerin dayatmasıyla meydana geldiğini ifade ediyor. Ali öğretmen ayrıca okulda her türlü dini vakıf ve derneğin Milli Eğitim Bakanlığı'ndan onaylı yarışma ilanları asılı olduğunu, duvarların ayet ve hadis yazılı panolarla kaplı olduğunu ifade ediyor.

Ahmet öğretmen de yine kutlu doğum haftası etkinliklerine dikkat çekerken, bu haftanın neredeyse tüm öğretmenlerin katkılarıyla düzenlendiğini ifade ediyor.

Ahmet öğretmen ayrıca Çanakkale Zaferi'nin tamamen dua ve namazla kazanılmış gibi yansıtıldığını, milli bayramların sadece mecbur olduğun için kutlandığını kaydediyor.

OKULDA VELİLERLE BİRLİKTE SABAH NAMAZI

Ali öğretmen okulda AKP’nin doğrudan ya da dolaylı bir çalışmasının görünür olmadığını, ancak belediyenin okuldan katkısını esirgemediğini anlatıyor. Ali öğretmen, imam hatip mezunları derneğinin faaliyetlerinin fazla olduğunu, birçok derneğin ve vakfın yarışmaları olduğunu kaydediyor.

Ali öğretmen okulda çocuklara dini yaşamın telkin edildiğini söylerken, bazı öğretmenlerin okulda velilerle birlikte sabah namazı etkinliği düzenlediğini, yine öğrencilere "namaz kıldın mı?" sorularının yöneltildiğini ve öğrencilerin yönlendirildiğini söylüyor.

Ahmet öğretmen de öncelikle okulun sabah selamlamasının, "selamün aleyküm" şeklinde olduğunu, kız öğrencilere yönelik olarak öğretmenler tarafından sürekli başlarını kapatmaları yönünde baskı yapıldığını, öğrencilerin birbirlerini sevmesinin adeta yasak olduğunu, öğretmenler odasında bunun gündem olabildiğini kaydediyor.

BABADAN IŞİD ÖVGÜSÜ

Ali öğretmen okulda başka inançlara yönelik yaklaşımın nasıl olduğuna ilişkin sorumuzu ise, açık bir karalamaya şahit olmadığını ancak öğrencilerin kendi inançlarının en iyisi ve güzeli olduğuna dair bir düşünceye sahip olduklarını dile getiriyor.

Ali öğretmen bir sınıfta IŞID’İ savunan bir öğrenciyle karşılaştığını, ancak başka öğrencilerin de bu öğrenciye IŞID’İn masum insanları öldürdüğünü söyleyerek tepki gösterdiğini dile getiriyor. IŞID’İ savunan öğrenciyle birebir konuştuğunda ise kendisine babasının bu düşünceleri aktardığını söylediğini belirtiyor. Ali öğretmen, ayrıca bazı erkek öğrencilerin kızlarla çıkmanın günah olduğunu söylediğini duyduğunu, ama yine de okulda birbiriyle çıkan öğrencilerin olduğunu söylüyor.

ÖĞRENCİ YURDUNDA CUMHURİYETE YÖNELİK KARALAMA

Ahmet öğretmen de, öğrencilerin sadece sünnilik var gibi davrandığını, örneğin okulda yılbaşını karalamaya yönelik şeyler gördüğünü ifade ediyor. Ahmet öğretmen okulda değil ama özellikle yurtta öğrencilere cumhuriyet ve modern yaşam konusunda karalamalar yapıldığını, onların kendi cephelerinde çok iyi yetiştirildiğini kaydediyor.

"VELİLER ÇOĞUNLUKLA BİR TARİKATLA BAĞLANTILI"

Ali öğretmen, okulun velilerle ilişkisine yönelik sorumuza ise öğrenci velilerinin çoğunun bir tarikatla bağı olan kişiler olduğunu, bir kısmının da eğitim düzeyi düşük, din öğrensin diye çocuklarını imam hatibe gönderdiklerini kaydediyor. Ali öğretmen bu nedenlerle idarenin velilerle genel olarak uyumlu olduğunu ve sorun yaşanmadığını, birçok etkinliğe ailelerin severek katıldığını ifade ediyor.