İBB'nin derdi deprem değil imar: 5 bin imar dosyasına karşılık 32 deprem dosyasına bakıldı!

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinde son üç yılda 5 bin imar dosyasına karşılık sadece 32 deprem dosyasına bakıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Komisyonu'nun CHP'li üyesi Nadir Ataman, İBB’nin son üç yılda 5 bin imar dosyasına karşılık 32 deprem dosyasına bakıldığını belirttip "Depreme hazırlık çalışmaları yerinde sayıyor" görüşünü dile getirdi.

Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre, CHP'li Nadir Ataman Haziran ayı Meclis oturumunda İstanbul'un depreme hazırlık çalışmalarına ilişkin gündem dışı konuşma yapmak için üç kez meclis başkanlığına başvurdu. Ancak Ataman'ın üç gün boyunca yapmak istediği deprem konuşması engellendi. Nadir Ataman, “Ülkemizin neredeyse her gün bir bölgesinde deprem oluyor. İstanbul da bütün akademik çevrelerin hemfikir olduğu gibi büyük bir deprem riski altında. Ancak Büyükşehir Belediyemizin ana gündemi maalesef sadece imar konuları” dedi.

"İBB Meclisi'nin gündemini imar rantının şekillendirdiğini" savunan Ataman şu çarpıcı bilgiyi verdi:

"Deprem Komisyonumuza 3 yılda havale edilen dosya 32'dir, bunlar da olası İstanbul depreminin özü ile ilgili değil. Yurtdışı bilgilendirme gezileri ve protokol konuları üzerine. Siz İBB olarak depreme ilişkin çalışmanız gerekirken, imar komisyonunda üç yılda 5 bin dosyayı değerlendirerek İstanbul'un silüetini bozan, bu kadim şehrin trafiğini allak bullak eden, çok katlı yapılaşmalara, AVM'lere, rezidanslara imkan tanıdınız. Bu şekilde devam ederse CHP olarak Deprem Komisyonu'ndan çekiliriz. Biz beklenen depremde İstanbul'da meydana gelecek can ve mal kaybının vebalini, sorumluluğunu almak istemiyoruz.”

"Deprem öldürmez, sorumluluklarını yerine getirmeyen yöneticiler ve yönetimler öldürür” diyen Ataman sözlerine şöyle devam etti:

“Sayenizde Avrupa'nın en çok gökdeleni olan şehri unvanına kavuştuk. İstanbul'un Boğazı'nı gövdemizden kopardınız. Kat oyunları ile müteahhitler zengin edildi. Bakırköy-Zeytinburnu'nda Fatih Sultan Mehmet'in surlarına rakip gökdelenler yarattınız. 16/9 gibi binalar tarihi camilerimizin ve müzelerimizin görüntülerini yok etti, kirletti. Sessiz kaldınız. Bu meclisi imarla açıyor imarla kapatıyorsunuz. Artık ‘sesim geliyor mu' diye yıkık binalara seslenen insanlar görmek istemiyoruz. Susuyorum ve yönetime soruyorum; sesim geliyor mu?”