Halit Çelenk Hukuk Ödülleri sahiplerini buldu

Halit Çelenk Hukuk Ödülleri, Türkiye Barolar Birliği'nde düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen törende devrimci hukukçu Halit Çelenk bir kez daha anıldı...

Emre Köse

Halit Çelenk Hukuk Ödülleri, Ankara Balgat'daki Türkiye Barolar Birliği'nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

Yoğun katılımın olduğu etkinlikte açılış konuşmasını Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Avukat Başar Yaltı gerçekleştirdi. Konuşmasında hileli referanduma değinen Yaltı, mevcut yargının siyasal iktidarın intikam aracına dönüştüğünü ifade etti. Yaltı, "Yargıç polisleşiyor, polis yargıçlaşıyor" dedi.

Av. Başar Yaltı'nın açılış konuşmasının ardından Halit Çelenk'in hayatından kesitlerin yer aldığı fotoğraf karelerinden oluşan bir belgesel gösterimi gerçekleştirildi.

Belgesel gösteriminin ardından Halit Çelenk Hukuk Ödülleri Seçici ve Düzenleyici Kurulu'nda yer alan Avukat Özlem Şen bir konuşma yaptı. "Bugün hukuk kürsüleri bağnazlığın dışına çıkamıyor" diyen Şen, "Savunmanlık bu memlekette yok sayılıyor" ifadelerini kullandı. Şen, "Savaş çığırtkanı sömürücü iktidar, kaybettiği seçimi devlet eliyle, hukuk aracılığıyla kazandığını ilan etti. Hukuk, toplumsal muhalefete karşı bir silah olarak kullanılıyor" şeklinde konuştu.

Şen, ödül alanların isimlerini ve eserlerini ilan ettikten sonra tören piyanist Dengin Ceyhan'ın piyano resitali ile devan etti.

Halit Çelenk Ödüllerinin sahiplerini ise Seçici ve Düzenleyici Kurul üyesi Av. Özlem Şen Abay açıkladı. Halit Çelenk’in iktidarın zorbalığına karşı boyun eğmeyen adalet arayışı olduğunu belirten Özlem Şen Abay, adalete inanan bütün hukukçuların Halit Çelenk’in yarattığı ve taşıyıcısı olduğu devrimci savunmanlar geleneğinden aldıkları güç ve cesaretle boyun eğmeyeceklerini vurguladı. Ödüllerin açıklamasından önce Şen Abay, Seçici ve Düzenleyici Kurul’un bu yıl yeni bir ödül kategorisi oluşturduklarını duyurdu. İlk defa bu yıl verilen “Akademik Destek Ödülü”nün son dönemde akla, bilime ve akademiye yönelik artan saldırılara, bilim insanlarının pervasızca yuvalarından uzaklaştırılmasına karşı verilen bir dayanışma mesajı olduğunu belirtti.

Törene Sincan Kapalı Kadın Cezaevi'ndeki siyasi tutsaklardan da bir dayanışma mesajı iletildi. Bunun ardından ödüller sahiplerine takdim edildi. Törende birincilik ödülünü "Türkçü Faşizmden “Türk-İslam Ülküsü”ne isimli eseriyle Fatih Yaşlı ve "Türkiye'de Sendika Siyaset İlişkisi - DİSK" isimli eseriyle Süreyya Algül aldı.

Fatih Yaşlı'ya ödülünü Prof. Dr. Korkut Boratav takdim etti. Süreyya Algül de ödülünü DİSK Genel Başkanı Kani Beko'dan aldı.

Yaşlı’nın eserinin faşizmin siyasal ve pratik nedenlerle din ile ilişkisi sorununu Türkiye bağlamında incelemesi, sermaye yanlısı partilerle milliyetçiliğe ve İslam’a yakın partiler arasındaki özdeşleşmenin gerekçelerini ortaya koyması, devletle Türk sağı arasındaki “antikomünist mutabakat” ve “dinselleşme” birlikteliğini düşünsel kökleriyle anlatması ve günümüzde yaşananları anlama uyarılarıyla birlikte; Osmanlı’dan günümüze aydınlanma ile laik hukuk devleti bağlantısının nasıl altüst edildiğine dair arka planı anlatıp,  “Cumhuriyet’ten günümüze antikomünizmin hem düşünsel hem de pratikteki seyrini bütün yönleriyle” ortaya koyabilecek yeni çalışmalara kaynak olması nedenleriyle, ödüle layık görüldüğü belirtildi.    

Süreyya Algül’ün Doktora tezi olarak yazıldıktan sonra kitap halinde yayımlanan eseri ise, Türkiye’de işçi sınıfı örgütlenmesinde ve mücadelesinde önemli ve tarihsel yeri olan DİSK’in 1967-1975 arası tarihine kapsamlı ışık tutması, kapsanan dönemdeki siyasi akımların sendikal örgütlenmeyle bağlantılarını derinliğine ve ayrıntılı olarak incelemesi ve devam çalışmalarına kaynak olması; gerek içerik, gerek işleniş bakımından özellikle yeni kuşaklar açısından bilgilendirici nitelik taşıması nedenleriyle, Halit Çelenk ödülünün amacına uygun olarak birincilik ödülüne değer bulunduğu vurgulandı.

Ödülünü aldıktan sonra bir konuşma gerçekleştiren Fatih Yaşlı, ödülünü şu an Silivri cezaevinde olan gazeteci Ahmet Şık'a adadığını söyledi.

“Hukuk” ve “üstünlük” sözcüklerini buluşturup düzeni yaşatmaya çalışan tavırlara yanıt olabilecek emarelere cesur bir giriş yaptığı için Ayşegül Kars Kaynar’ın “Neo-liberal Dönemde Hukuk ve Neo-Formalizm Tartışmalarına Bir Giriş” konulu makalesi mansiyona layık görüldü.

İşlediği konunun güncel ve yaşamsal olması yanında, konunun Halit Çelenk ile bağlantılı işlenmesi ve Halit Çelenk’in adına layık ilkeli eleştiri yapması nedeniyle Benan Molu  ve Ayşe Bingöl Demir’in “Savunma Yasak” konulu makalesi mansiyona değer bulundu.

Türkiye’de kolay ve keyfi anayasa değişiklikleri hem de iktidarın çizdiği yoldan çıkmadan yaşanırken, Bolivya Anayasasının yapım süreci  eleştirel ve yapıcı örneklerle ortaya koyan Gülçin Çakmak’ın “Bolivya Anayasasının Yapım Sürecinde 4. Anayasacılık Dalgasını Aramak” konulu makalesi de mansiyona değer bulunan üçüncü eser oldu. 

Törende kapanış konuşmasını Halit Çelenk'in kızı, soL yazarı Serpil Güvenç gerçekleştirdi.  

Serpil Güvenç konuşmasında "Babam savunmanlıktan savunulana gitti geldi ama hiç umudunu kaybetmedi" ifadelerini kullandı.
 
Serpil Güvenç, yaşanan saldırılara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurgularken, "Sermaye iktidarının giydirmeye çalıştığı dar, şeriatçı elbiseyi giymiyoruz işte arkadaş" dedi.