Haziran Direnişi günlerinde polis saldırısı sonucu bir gözünü yitiren Erdal Sarıkaya'nın verdiği hukuk mücadelesinde yıldırma girişimleri sürüyor.
Geçtiğimiz günlerde Sarıkaya'dan istenen "bilirkişi" parasıyla ilgili yeni gelişme yaşandı. Sarıkaya'nın üç yıl önce "adli yardım talebi" doğrultusunda açtığı davanın lehte kararını henüz farkeden mahkeme 1000 TL tutarındaki paranın geri ödenmesini kararlaştırdı. Böylece hala soruşturma aşamasında bırakılmaya çalışılan 4,5 yıllık dosyayı hakim ve savcıların incelemediği, keyfi kararların verildiği bir kez daha gözler önüne serildi.
Sarıkaya'yla ilgili alınan bir diğer karar da Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasıyla ilgili oldu. Mahkeme, hali hazırda "görme yetisini kaybetmiştir" kararı verilen bir Adli Tıp raporu olmasına rağmen raporun yeniden alınmasını istedi.
Erdal Sarıkaya, her iki kararın da dosyayı hakim ve savcıların incelemediğini gösterir nitelikte olduğuna dikkat çekti.
'DOSYAYA BAKMADAN KARAR ALIYORLAR'
soL'a konuşan Sarıkaya, "Hakim ve savcılar dosyaya bakmadan karar verip karar alıyorlar. Bundan bir ay öncesinde bilirkişi incelemesi için benden 1000 TL isteyen 9 idari mahkeme sonra parayı bana geri iade etmiştir. İdari mahkemeye dava açtığımda adlı yardım talepli dava açmıştım ve 31 Ağustos 2014 tarihinde alınan ara kararla adli yardım talebim kabul edilmişti. Bu kararla keşif ücreti ve diğer yargılama ücretlerinden direkt muaf kılınıyorum. Ancak mahkeme heyeti, dosyayı incelemeden benden bilirkişi ücreti talep etti yine de bu ücreti ödedim, şimdi de bu hukuk dışı kararı iptal edip parayı bana iade ettiler" diye konuştu.
'ADLİ TIP' SÜRÜNCEMESİ
Mahkemenin yeniden Adli Tıp raporu alınmasını istemesiyle ilgili de konuşan Sarıkaya, şunları ifade etti:
"Bu ülkede bağımsız yargı yoktur. AKP ve Erdoğan'ın beyanları doğrultusunda karar veren birer noter kurumlarıdır. 4,5 yıl sonra dosyayı Adli Tıp Kurumu'na yolluyorlar benim kör olup olmadığımı Adli Tıp Kurumu karar versin diye. Bu karar da dosyayı sürüncemede bırakma amacındadır çünkü zaten yürütülen soruşturmada Adli Tıp raporuyla kör olduğu karara bağlanmış durumda. Bunu da görmezden geliyorlar. Dosyayı zamana yayıp beni çıkmaza sürükleyerek davadan vazgeçirmeye çalışıyorlar. Bu tür oyunların karşısında asla yılmayacağım. AKP ve Erdoğan'a karşı asla eğilmeyeceğim. Çünkü bu dava tek adam rejimine karşı ülkeyi soyup sömürmeye çalışanlara karşı verilen bir mücadele. Gezi davaları şahsi dava değil tüm hak hukuk, demokrasi, barış, kardeşlik arayanların davasıdır."
