Financial Times yazarı Gardner: Erdoğan üç cephede savaşarak risk alıyor

Financial Times gazetesinin dış haberler editörü David Gardner, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın IŞİD, PYD ve Fethullah Gülen ile aynı anda mücadeleye girişmesinin bir risk olduğunu yazıyor. Gardner yazısını, HDP de dahil tüm AKP karşıtlarının darbe girişimine karşı geldiğini hatırlatarak ve bunun Kürt sorunu konusunda Erdoğan için bir fırsat olabileceğini belirterek noktalıyor:

Financial Times gazetesinin dış haberler editörü David Gardner, Türkiye'de son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendirdiği yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aynı anda 3 ayrı cephede savaşmasının bir risk olduğu yorumunu yapıyor. 

Gardner yazısına, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Çarşamba günü Ankara'yı ziyaret ettiğini hatırlatarak başlıyor. 

Bunu bir "ilişki onarma ziyareti" olarak tanımlayan Gardner, aynı gün Türkiye'nin operasyonuyla IŞİD'in Cerablus'tan çıkarıldığını ve Ankara'nın NATO üyesi olarak değerini Washington'a hatırlattığını belirtiyor.

Financial Times gazetesinin dış haberler editörü David Gardner, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın IŞİD, PYD ve Fethullah Gülen ile aynı anda mücadeleye girişmesinin bir risk olduğunu yazıyor. Ancak Gardner'a göre "tatmin edici görünen bu sonuç aslında yanıltıcı" ve "Türkiye hâlâ Batı ile çarpışma rotasında. Ayrıca aynı anda çok fazla cephede savaşıyor."

BBC Türkçe'nin haberine göre Gülen iade edilene kadar ABD ile Türkiye arasında gerilim olacağını ve AB'ye de darbe girişimine karşı tepki vermekte geciktiği için kızgın olduğunu belirten Gardner, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya'yı ziyaret ettiğine ve bir sonraki durağının İran olacağına dikkat çekiyor. 

Batı'nın Türkiye'deki darbe girişiminin demokrasiye yapılmış gaddar bir saldırı olduğunu kabul etmeyi çok ağırdan aldığını belirten Gardner'ın yazısı şöyle devam ediyor: 

"Deliller darbe girişiminin arkasında Gülencilerin olduğunu gösteriyor. Fethullah Gülen'in darbede doğrudan eli olsun olmasın, onun takipçilerinin Türk devletine çok ciddi boyutlarda sızmış olduğu tartışılmaz bir gerçek. 

"Gülen, 2012'ye kadar AKP'nin vazgeçilmez bir müttefikiydi. [...] Ama şimdi Erdoğan, Gülencilerin devlete sızma boyutunun karşısında şok olduğunu iddia ediyor. Gülenciler kurumlara sızarken klasik hücre modelinden daha az algılanabilir yöntemler kullanmış olsalar da, Erdoğan'ın bu tepkisi samimi gelmiyor". 

Fethullah Gülen'in yapılanmasını Mısır'daki Müslüman Kardeşler'e benzeten David Gardner, "eğer Gülenciler devlete Erdoğan'ın iddia ettiği kadar sızdıysa, Türkiye'nin ve Erdoğan'ın başı büyük belada" diyor. 

Financial Times'ın dış haberler editörü Gardner'a göre, Türkiye'nin bu dönemde neden Gülencilerle birlikte IŞİD ve Kürtlerle de savaşa girdiğini anlamak güç: 

"Ankara'nın risk sıralamasını değiştirmek zor: Gülen yok edilebilir, IŞİD bir gün ortadan kaybolacaktır, ama Kürtlerin, Suriye sınırının her iki tarafındaki ilerleyişi Türkiye'nin sınır bütünlüğüne yönelik sürekli bir tehdit olarak kalacak."

Gardner yazısını, HDP de dahil tüm AKP karşıtlarının darbe girişimine karşı geldiğini hatırlatarak ve bunun Kürt sorunu konusunda Erdoğan için bir fırsat olabileceğini belirterek noktalıyor: 

"Hatta Erdoğan, aynı düşürülen Rus savaş uçağında olduğu gibi, PKK saldırılarının atrmasından da Gülen'i sorumlu tutabilir".