'Evrimi çıkarırsanız muska yazarsınız'

Ayınlanma Hareketi ve Halk Komitelerinin ortaklaşa düzenlediği “AKP Müfredatına Aydınlanma Müdahalesi” etkinliği İstanbul Sarıgazi Cemevi’nde gerçekleştirildi.

soL - İstanbul

Sarıgazi Cemevi’nde gerici eğitim müfredatına karşı mücadele yollarının konuşulduğu etkinlik,“AKP Müfredatına Aydınlanma Müdahalesi” başlığıyla Aydınlanma Hareketi ve Halk Komiteleri tarafından düzenlendi.

Etkiliğe soL yazarı Mehmet Kuzulugil, oyuncu Orhan Aydın ve eğitimbilimci Onur Seçkin konuşmacı olarak katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Orhan Aydın, “Geçtiğimiz günlerde Çağlayan Adliyesinde AKP’nın gerici ve faşist müfredatına karşı açıklan davaya müdahillik dilekçelerimizi verirken de söylediğimiz gibi, bu eğitim müfredatı bir parti programı olsaydı Anayasa’ya aykırılıktan o partiyi kapatırlardı” dedi. Yeni eğitim müfredatına ve müftülerin nikah kıyması kararına karşı kitlesel mücadele çağrısı yapan Aydın, “Sanatın her dalından sanatçılara sesleniyorum. Sanatçının halkı bilinçlendirme sorumluluğu bulunmalı, sanat emekçileri, aydınlanma mücadelesi adına hep birlikte üretimi üstlenmeli” sözleriyle sanatçılara seslendi.

'GERİCİ VAKIFLAR OKULLARDA CİRİT ATIYOR'

Aydın'ın yaptığı açılış konuşmasından sonra söz alan eğitimbilimci Onur Seçkin, AKP iktidarı süresince eğitimdeki tahribatın bilançosunun çok ağır olduğunu belirterek, “Türbanın üniversiteye girmesi süreci bugün ana okullarına kadar uzandı; merdiven altı, yasa dışı sıbyan mektepleri her tarafa açılıyor; gerici vakıflar okullarda cirit atıyor" sözleriyle bu tahribatı tarif etti. Normal okullar ile imam-hatip okullarında verilen eğitim arasında seçmeli dersler ve müfredat değişikliğiyle birlikte neredeyse hiç farklılık kalmadığı belirten Seçkin, “Çocuğu özel okullara göndermenin kaçış sağladığı dönem de bitmiştir. Kafayı gömecek kum, kaçak delik kalmamıştır. Çünkü kaçış olarak görülen özel okullar da aynı müfredatı işlemek zorundadır. Müfredata karşı mücadele etmek zorundayız. Bildiğimizi saklamanın manası yok. Bildiğimizi anlatacağız; bir araya geleceğiz; örgütleneceğiz” dedi.

'ADAM KENDİNİ PADİŞAH SANIYOR'

Aydınlanma Hareketi temsilcisi ve soL yazarı Mehmet Kuzulugil ise konuşmasına "AKP’nin zorladığı toplumu gericileştirmeye dönük hamleler, onlar açısından kazanılmış değil. Çünkü Türkiye’yi içine sokmak istedikleri kalıp Türkiye için gerçekçi değil" ifadeleriyle başladı.

"Bunlar gerçeklikle ve bilimle inatlaşıyorlar. Evrim'i ders kitaplarından dışarı atarsanız, bunu tıp ve eczacılık fakültelerine de yansıtırsanız, bilin ki 10 yıl sonra muska yazarsınız ancak" diyen Kuzulugil, "Türkiye gerçeği bu değil; böyle olmadığını da göstermek durumundayız.” Dedi. Türkiye tarihine dair geliştirilen ve müfredata yansıtılanların palavra olduğunu, bunu yapanların gerçeklikten kopuşunu gösterdiğini anlatan Kuzulugil, “Adam kendini padişah sanıyor ama üç tane belediye başkanını yerinden edemiyor. İstanbul silüetini bozan binalar traşlanacak dedi, traşlayamıyor. Orada gökdelenleri diken müteahhitler ‘sen bizim adamımızsın. İmamımız, tetikçimiz, sanayicimiz var; kusura bakma tek başına böyle diyemezsin’diyor. Gerçeklerle, bilimle inatlaşanlar, önce kendi gerçekliklerine çarpıyor. Türkiye’ye giydirilmeye çalışılan deli gömleği de Türkiye'ye olmuyor ama bunun için girdikleri sonuçsuz çabalar her seferinde toplumda tahribat bırakıyor” şeklinde konuştu.

Kuzulugil patron sınıfının suç işlediğini belirterek “Çekeriz Osmanlı sancağını gireriz Ortadoğu’ya dediklerinde; Koçlar, Sabancılar, büyük sermeye bunlara ‘aslan parçası yap yapabiliyorsan bir de bunu deneyelim’ dediler. Bu suçtu. Çünkü hiçbir gerçekçiliği yoktu ve yobazları bu hayal dünyasına onlar ittiler. Biz ise bu suça, umutsuzluğa kapıldığımızda, bunu yapamayacaklarını yüzlerine vurmadığımızda, ortak olmuş oluyoruz" ifadelerini kullandı.

Yeni Eğitim Müfredatı’nın iptaline ilişkin Danıştay’da açılan dava hakkında konuşan Kuzulugil şöyle devam etti:

“Öğretmenler bilsinler ki biz şunun için açtık bu davayı: Dava dosyasında sunulanların hepsi onlara ‘eğer müfredatı işlemeye devam edersen suç işleyeceksin’ demektedir. Pedagojik Formasyon eğitimi almamış birinin çocuklara ders vermesinin karşına veliler dikildiğinde geri aldım atmak zorunda kaldıklarının çok örneği var. Öyle çocuğa anlatılanı evde idare ederek değil okulda karşısına çıkarak mücadele etmeliyiz."

Toplantının kapanışında, konuşmacılar 28 Ekim günü İzmir’de yapılacak olan “Sosyalizm Cumhuriyet’e Çok Yakışacak” etkinliğine tüm ülkeden otobüslerle gidileceğini anlatarak, "Cumhuriyet ancak sosyalizmle varlığını sürdürecek, İzmir'e birlikte gidelim" çağrısında bulundu.