Erdoğan: Mısır’a çabalarından dolayı teşekkür ediyorum

İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmiş dönem başkanı Mısır’a çabalarından dolayı teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

İstanbul Kongre Merkezi'nde 56 ülkeden temsilcilerin katıldığı İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) 13. İslam Zirvesi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, sözlerine bir süredir ilişkilerin yumuşayacağı yolunda adımların atılacağının konuşulduğu Mısır'a "Geçmiş dönem başkanlığındaki çabalarından dolayı teşekkür ediyorum" diyerek başladı. Erdoğan, "İslam adına mazlumlara saldıran terör örgütleri asla bu dinin temsilcisi olamaz" diye konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Bismillahirrahmanirrahim. Sizleri en kalbi duygularımla saygıyla muhabbetle selamlıyorum. Esselamu Aleyküm ve Rahmatullahi ve Berekatuhu. Türkiye'ye ve İstanbul'umuza hoş geldiniz. 

'GEÇMİŞ DÖNEM BAŞKANI MISIR'A TEŞEKKÜR EDİYORUM'

Öncelikle 12. İİT dönem başkanı Mısır'a çabaları için teşekkür ediyorum. Zirve toplantımızın temasını oluşturan adalet ve barış kavramlarının içini doldurmakta acele etmeliyiz. Dünyanın dört bir yanından mağdurların, mazlumların çığlıkları yükseliyor. Maalesef bu çığlıkların ve görüntülerin kahir ekseriyeti Müslümanlara aittir. İslam dünyası yüzünü İstanbul’a dönerek, buradan çıkacak güzel haberlere kulak verdiğini görüyorum, buna inanıyorum. Müslümanlar olarak, üstesinden gelmemiz gereken sorunların başında mezhepçilik, ırkçılık fitnesi geliyor. Benim dinim Sünnilik de değildir, Şiilik de değildir. Benim dinim İslam’dır. Ben tıpkı 1 milyar 700 milyon kardeşim gibi sadece Müslümanım. Diğer tüm farklılıklar bu inancımın gerisindedir. Şayet biz Müslümanlar olarak peygamber efendimizin veda hutbesinde ifade ettiği Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Bir kardeşin kardeşe kanı da malı da helal olmaz anlayışını benimsemezsek yaşanan acılar asla dinmez.

İslam adına yağma yapan terör örgütleri asla bu dinin temsilcisi olamaz. Bizim dinimiz barış dinidir, sulh dinidir. Bizim peygamberimiz barış elçisidir. Allah adaleti, iyiliği, doğruluğu, yardımlaşmayı emrediyor. Buna karşılık çirkin işleri, haksızlığı yasaklıyor. Bu emirleri açıkça ihlal eden hiç kimse İslam adına hareket edemez. Bizler Müslüman olarak, İslam ülkeleri olarak ne kadar birbirimize düşersek umudunu bize bağlayan mazlumlar sıkıntıya maruz kalacaktır.

İhtilafları değil, ittifakları, husumeti değil, muhabbeti güçlendirmeliyiz. Yaşanan çatışmalardan, çekişmelerden zarar gören sadece Müslümanlardır, İslam ülkeleridir. Dostları çoğaltmak düşmanları da azaltmak durumundayız. Bugünkü zirve özellikle, bu zirve toplantımızın tüm Müslümanların birliği, kardeşliği, dayanışması yolunda bir milat, dönüm noktası olmasını Allah’tan temenni ediyorum. Terör ve şiddet sorunu bugün İslam dünyasının en büyük meselelerinden biridir. Geçmişte El Kaide yüzünden Afganistan’ın nasıl tahrip edildiğini, nasıl yüz binlerce Müslümanın katledildiğini, milyonlarcasının mağdur edildiğini çok iyi biliyoruz. Şimdi Irak ve Suriye’de belli noktaları kontrol eden, Libya’yı ele geçirmeye çalışan DAEŞ aynı kirli gayeye hizmet ediyor.

Boko Haram ve Eş Şebab’ı da aynı kapsamda görüyoruz. Birkaç şov amaçlı eylem dışında bu örgütlerin verdiği zararın Müslümanlara olduğunu görmeliyiz. Bu tür eylemleri yapanları terör örgütü mensupları olarak nitelendiriyoruz. Bizim ülkemizde de PKK gibi DHKPC gibi çeşitli terör örgütleri var. PKK Irak’ta, PYD Suriye’de, farklı isimler altında çok sayıda terör örgütü Avrupa’da, çeşitli ülkelerde faaliyet gösteriyor. Maalesef kimi ülkelerin, özellikle de batılı devletlerin terör örgütleri karşısında ikircikli bir tutum içine girdiklerini görüyoruz. Kısa zaman önce nükleer güvenlik toplantısında konuşmacıların bazı ifadeleri dikkatimi çekti. Paris’teki, Brüksel’deki terör eyleminden bahsediyorlar ama Ankara’daki, İstanbul’daki, Lahor’daki terör eylemlerinden bahsetmiyorlar. Kaldı ki o terör eylemlerinde yüzlerce insan öldü. Brüksel’de 9-10 tane, ötekinde 30 kişi falan öldü. Fark etmez, bir kişinin ölmesi tüm insanlığın ölmesidir. Onları niye söylemiyorsunuz? Bu ikircikli tavır bizi üzüyor. Terör örgütlerinin tamamına karşı aynı kararlılıkla üstüne gidilmelidir.