Cumhurbaşkanı Erdoğan Saray'daki 11. Kalkınma Planı Tanıtım toplantısında konuşuyor.
Erdoğan, ABD'nin Türkiye'ye zaman zaman hava aracı satmadığını söyleyerek, ''Bize sürekli 'kongreden sonra' dediler, kötü komşu insanı ev sahibi yapar. Artık biz kendi savunma araçlarımızı kendimiz üretiyoruz'' dedi.
Bugün açılış toplantısı vesilesi ile birlikte olduğumuz 11. Kalkınma Planı hazırlık çalışmalarının başarılı geçmesini diliyorum. Görev alan ve alacak olan herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
İnsanlık daha iyi bir hayatın arayışı içerisinde olmuştur. Kalkınma yarışı büyük bir rekabet içerisinde devam etmektedir. Biz de milletimize hizmete talip olurken adalet ve kalkınmayı iki temel önceliğimiz olarak belirledik.
Tüm potansiyeli ile milletimize inanarak yola çıkmıştık. Nitekim 15 yıllık iktidarımız boyunca elde ettiğimiz başarılar tüm Cumhuriyet tarihinin üzerine çıkmıştır.
FIRSATLARI VE RİSKLERİ EN İYİ ŞEKİLDE DENGELEDİK
Bu süreçte fırsatları ve riskleri en iyi şekilde dengeleyip, kaynakları azami ölçüde değerlendiren ülkeler hedeflerine ulaşabilecekler. Bunu yapamayan devlet ve toplumlar ise gerilemeye devam edeceklerdir. Amaçlarımıza ulaşmanın en önemli amacı, planlamadır.
Acil eylem planımız, 9. ve 10. kalkınma planımız, vizyon 2023 belgemiz en somut belgedir. Bugün bölgemizde ve tüm dünyada yaşanan gelişmeler bunun örnekleri ile doludur.
Sosyal ve manevi kalkınmayı da önemsiyoruz. İnsan odaklı, toplumumuzun tüm kesimlerini kucaklayan bir çerçeveye oturtmayı başardık. Hem fiziki altyapıya hem de insanımıza yatırım yaptık. Ulaştırma, enerji ve tarıma yönelik yatırımların yanı sıra birçok alanda da yatırımlarımız ile önemli bir sıçrama sağladık.
ÜLKEMİZDE ARTIK YOKSULLUĞUN ADI ÇOK DEĞİŞTİ
Ülkemizde artık yoksulluğun adı çok değişti. Bugün artık yoksul demek yiyecek ekmek bulamamak değil, belirli bir refah düzeyinin altında kalmak demektir. Çocuk ölümlerinin azaltılması ve anne sağlığının geliştirilmesi olmak üzere birçok noktayı geliştirdik.
Tekstil ve tarım sanayisinden çıkıp teknolojiye doğru adımlar atıyoruz. Şimdi yüksek teknolojiye dayalı üretimin sanayi payını artıracak bir adıma ihtiyacımız var. Bir taraftan sanayileşmenin getirdiği enerji yatırımlarını yaparken, doğal kaynakları da geliştirmeye çalışıyoruz.
Kişi başı milli gelirimizi 11 bin dolar seviyesine ulaştırmamız tarihi bir başarıdır. Refah seviyemizi 15 yılda 3 kat artmasında ve gelir dağılımının daha adaletli bir yapıya bürünmesinde kalkınma adımlarımızın katkısı büyüktür.
2002 yılında 236 milyar dolar olan milli gelirimizi 2016 yılında 863 milyar dolara çıkardık. son 10 yılda 8.3 milyon ilave istihdam oluşturduk. Yüzde 11,3 olan bütçe açığını, 2017 yılında yüzde 1.5 seviyesine düşürdük.
2002 yılında yüzde 72'ye ulaşan kamu stokunun milli gelire oranını 2016 yılında yüzde 28'e kadar düşürdük. 2002 yılında ihracatımız 36 milyar dolardı, 2016 yılında 157 milyar doları aşmış vaziyette.
İşte bu ihracatımız ile buralara geldik geliyoruz.
Türkiye 2002 yılında 17 milyar liralık kamu yatırımı yapıyordu. Hükümetlerimiz döneminde bu rakamı 7 kat artırarak 2017 yılında 128 milyar liraya çıkardık.
Kalkınma için kaynakların çeşitlendirilmesi politikamızı muhalefet bir türlü anlamıyor. Oysa biz bütün yatırımları bu yöntemle gerçekleştirdik.
Modern ülke, çağdaş ülke laf üretmekle olmuyor. Ülkenin dört bir yanını yatırımlarla donatırsın çağı yakalayabilirsin. Ülkenin her yerini doğalgazla döşersin modern ülke böyle olur.