Erdoğan: Budistleri iyi niyet elçisi gibi gösteriyorlar, Myanmar'da Budist terörü var

İslam İşbirliği Teşkilatı Ombudsmanlar Birliği 1. Genel Kurulu Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Budistleri iyi niyet elçisi gibi gösteriyorlar, Myanmar'da Budist terörü var" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Ombudsmanlar Birliği 1. Genel Kurulu Toplantısı'nda konuşuyor. 

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

İki gün boyunca burada ortaya konacak tecrübe, teklif ve fikir paylaşımlarının hayırlar getirmesini diliyorum. Ülkemizde, günümüzde Ombudsmanlık, kamu denetçiliği olarak ifade edilen oluşumun bizim tarihimizde farklı örnekleri zaten mevcut.Osmanlı'da Divan-ı Humayun, kazaskerlik, kadılık gibi makamların en önemli görevleri halkın şikayetlerini kısa zamanda çözüme kavuşturmaktı.

Bizim tarihteki devletlerimizin güçlü, başarılı ve uzun solukluk olmasının sebeplerinden biri de halkın sesine kulak verebilmelerini sağlayacak mekanizmalar kurmalarıdır.  Dolayısıyla bu uygulama bize yabancı değildir. Kamu denetçiliği için ilk adımı Başbakanlığım dönemimde attık. 26 binin üzerinde başvuru yapılmıştır. İdare ile halk arasındaki hak arama yolları ne kadar etkin olursa bizim "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışımız da o derece vücut bulur. 

BAŞKAN ÇARE YOK, DURUM ORAYA GİDİYOR

Konuşmak dahi istemediğimiz sıkıntılı günleri hamdolsun geride bıraktık. Artık önümüze bakıyoruz. Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde hayata geçirdiği kriterleri belki bizi tam üye yapmadı ama demokratik standartları yükseltti. AB ikircikli bir tutuma girdiğinde çıktık Kopenhag kriterlerini gerekirse Ankara kriterleri yapar yine de yolumuza devam ederiz dedik.Durum da oraya gidiyor, başka seçenek yok. Artık vakit yaklaşıyor, gidiş o. Almanya seçimleri bir derstir. Artık insanlar her şeyi çok açık net görüyor. Gerçek ortaya çıktı. Bizim demokrasi ile halklarla, haklarla ilgili standartlar konusunda hiçbir sıkıntımız yok. 

İCAT EDİLEN KURALLARI KABUL ETMEDİK, ETMEYECEĞİZ

Almanya seçimleri bir derstir. Artık insanlar her şeyi çok açık net görüyor. Gerçek ortaya çıktı. Bizim demokrasi ile halklarla, haklarla ilgili standartlar konusunda hiçbir sıkıntımız yok. Biz bu reformları kendimiz için hayata geçirmek için kararlıydık. Birileri istedi diye yapmadık. Milletimiz layık olduğu için yaptık. Maç oynanırken kuralların değiştirilmiş olmasınadır itirazımız. İki ülkede liderler değişiyor diyorlar ki, liderler zirvesini kaldıralım, fasılları da 35'e çıkaralım. Buna itirazının olmayacak da neye olacak. Aç kapa yapılıyor, fasıllar için, "yok" dediler, olmaz; "Sadece fasıl açılır ama kapanmaz". Diğer aday ülkeler söz konusu olduğunda gündeme getirilmeyen kuralların konu Türkiye olduğunda icat edilmesini kabul etmedik, etmeyeceğiz. Türkiye, AB üyeliği takvimini harfiyen yerine getirmiştir. 

İngiltere, Brexit yaptı oylamayı ayrıldı. Bunun gerisi gelecek. AB ile Türkiye arasında artık tiyatroya dönen mücadelede havlu atan taraf biz olmayacağız. Onlar kararı versin, biz bu kararı duyana kadar sabırla bekleyeceğiz. Terörle, uyuşturucuyla, tacirlerine yönelik, ekonomik vurgunculardan, kuralsız dövüşen kişi ve kurumlara karşı birlikte mücadele etmemiz gerekirken bizi yalnız bırakan bir dünya var. Dünyanın şu anki düzeni sürdürülebilir değildir. Bunları BM Genel Kurulu'nda da ifade ettim. 

BUDİST TERÖRÜ

Rohingya Müslümanları ile ilgili talebimiz kabul edildi, bir oturumu BM'de gerçekleştirdik. Önemli olan, o oturuma 1 Cumhurbaşkanı geldi, İran. Başbakan olarak Pakistan ve Bangladeş Başbakanları geldi. Bir de Endonezya'nın başkan yardımcısı geldi. Şu Arakan'a böyle mi sahip çıkılır. 10 binlerce insan ölüyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Sadece kınamamızı yaptık.

Peki başka ne yaptık? Yaptırım yok mu? Bunları ortaya çok farklı bir şekilde koymak lazım. Burada çok açık bir şekilde soykırım var. rahatsız olabilirler. Dünyaya İslami terör diye konuşanlar Hristiyan budist terörü diyorlar mı? Budistleri hep iyi niyet elçisi gibi gösterirler ama bakın şuan Müslüman katliamı yapıyorlar. Şu anda Erdoğan'a yüklenecekler, varsın yüklensinler. Öyle yogayla mogayla bu işi geçiştiremezsiniz, burada bir vaka var.

IKBY REFERANDUMU 

Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimin referandum kararı ülkenin içinden geçtiği durum göz önüne alındığında buram buram fırsatçılık kokan bir girişimdir. Ayrılık yönünde adımlar atılması asla kabul edilemez. Daima Kuzey Irak yönetiminin yanında olduk. En sıkıntılı dönemlerinde, kimse onların yanında olmadığında gerekli desteği vererek onları ayakta tuttuk. Ama bizim aynı zamanda Irak’ta Arap, Türkmen kardeşlerimiz de var. K. Irak tüm bu halkların hayat alanı. Sadece bir şahsın ya da aşiretinin hayat alanı değildir, bunun böyle bilinmesi lazım. Kimse bizden sınırlarımızın hemen ötesinde yeni bir kriz alanı oluşmasına izin vermemizi bekleyemez. Bunu yok hükmünde kabul ediyoruz, gayri meşrudur diyoruz.