Erdoğan: Biz kendimiz rahat yaşayacağız diye insanların alın terini sömüremeyiz

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Biz kendimiz rahat yaşayacağız diye insanların alın terini sömüremeyiz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Gelişen Sekiz Ülke (D-8) toplantısında yaptığı konuşmada çevreye kirleten, "kazanç uğruna savaşı meşru gören bir kalkınma modeli benimsenmeyeceğini" öne sürerek, "Biz kendimiz rahat yaşayacağız diye insanların alın terini sömüremeyiz" dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"D-8'i genişletmekten de korkmayalım diyoruz. Görüştüğüm arkadaşlara bu teklifi de yaptım. Nitekim Dışişleri Bakanlarımız kendi aralarında görüştüler. Bu sayıyı D-8'i, D-20'ye kadar çıkarabiliriz. Böyle bir adım atmamızın çok çok faydalı olacağını ve bu konuda da birebir yaptığım görüşmelerde arkadaşlarımız 'Biz bu düşüncenize olumlu bakıyoruz.' dediler. Bunun takibini, detaylarını Dışişleri Bakanlarımız aralarında görüşecekler."

'EYLEM PLANI ÜZERİNDE MUTABIK KALDIK'

"Üç kıtada temsil edilen D-8 teşkilatının yedi saygın üyesini, kıtaları birleştiren yedi tepeli İstanbul'da misafir ettik. Zirve sırasında D-8 ülkelerinden gelen dostlarımızla birlikte geçtiğimiz aslında 20 yılın muhasebesini yaptık. Teşkilatın kendini yenileyip geliştirmesi, geleceğe çok daha güçlü şekilde hazırlanması için hangi adımları atmamız gerektiğini istişare ettik. Üye ülkelerin müşterek duruşunu ortaya koyan İstanbul bildirisi de yine zirve kapsamında kabul edildi. Ayrıca kısa ve orta vadede gerçekleştireceğimiz hedefleri konu alan bir eylem planı üzerinde de mutabık kaldık."

'GELECEĞİMİZİ BİRKAÇ AKTÖRÜN İNSAFINA BIRAKAMAYIZ'

"20 yılı geride bırakan ve olgunluk çağına doğru yelken açan D-8'in günümüz dünyasında artık daha fazla görünürlük kazanması gerekiyor. Zirve oturumunda da belirttiğim üzere D-8 üyesi ülkeler olarak geleceğimizi birkaç uluslararası kuruluşun ve aktörün insafına bırakamayız."

'HANGİ ADALET ANLAYIŞI İLE SÖYLEYECEĞİZ?'

"Biz çevreyi kirleten, doğal kaynakları düşüncesizce tüketen, kazanç uğruna savaşı, çatışmayı, katliamları meşru gören bir kalkınma modelini asla benimseyemeyiz. Biz kendimiz rahat yaşayacağız diye milyarlarca insanın emeğini, alın terini sömüremeyiz. Kendilerinde on binlerce nükleer başlık olan ülkeler, binlerce nükleer başlık olan ülkeler başkaları yaparken 'Hayır yapamazsınız' deme hakkını acaba kendilerinde nereden buluyorlar? Bunu hangi adalet anlayışıyla açıklayacağız. 'Ben güçlüyüm, öyleyse ben ne dersem olur' mantığıyla mı yapacağız. İnsanı merkeze almadan, insana hak ettiği değeri vermeden hiçbir sorunun üstesinden gelemeyiz."

 'D-8 ÜLKELERİNDE KARARLILIK VAR'

"D-8 ülkelerinin tamamında bir kararlılık var. Özellikle PKK olsun, FETÖ olsun bu konularda, buradaki ülkeler ellerinden gelen bütün gayreti göstereceklerini, bizden bazı bilgileri alma, —istihbaratı konuşuyorum- istihbarat noktasında her türlü dayanışmanın içinde olma kararlılığı var."

'ABD BUNU NASIL İZAH EDECEK?

"Rakka'da terörist başının posterini orada bir yere asmışlar. Şimdi bunu Amerika nasıl izah edecek? Hadi buyurun. Lafa geldiği zaman 'PKK terör örgütüdür' diyorsun. Avrupa Birliği üyesi ülkeler 'terör örgütüdür' diyor. Peki Fransa kendi devlet televizyonunda binaya aynı şekilde terörist başının posterini astılar, polis de oradan seyrediyor. Bunu neyle izah edecekler? Terörle mücadelede dayanışma bu mu? Ama biz ikili görüşmeyi yaptığımız zaman diyorlar ki 'Biz terörle mücadelede yanınızdayız'. İnanmıyoruz, yanımızda değilsiniz, yanımızda olsanız polisinizle bunları korumazsınız. Almanya'da yürüyüş yapıyorlar, yürüyüş yaparken polis nezaretinde, güvenlik altında her türlü bağırma, çağırma, o posterlerle birlikte yürüyüş var. Dürüst değiller. Ben kendilerini önce dürüst olmaya davet ediyorum. Ondan sonra da kalkıp da bizden zaman zaman talepte bulunmasınlar. Bilsinler ki her şeyin bir karşılığı vardır."

'BANGLADEŞ BİZE 3 BİN DÖNÜM ARAZİ VERİRSE…'

"Öncelikli olarak Bangladeş ilk etapta bir 3 bin dönüm kadar yer eğer bize verebilirse arazi üzerinde biz bir çalışma yapalım istiyoruz. 3 bin kişiyi iskan edebilir. Oradakiler şu anda çok felaket. Sahra hastanesi kuralım. Eğitim çadırlarımızı kuralım. Bangladeş'ten de bütün ihtiyaçları karşılayalım.  "