Eğitimciler kölelikle karşı karşıya

Açığa alınan, görevden alınan öğretmenlerin yerine güvencesi olmayan sözleşmeli öğretmenler geliyor. Darbe girişimi öncesi de kamu çalışanlarının haklarını törpüleyen birçok düzenlemeye imza atan AKP hükümeti, darbe girişimi sonrası bu uygulamalara hız kazandırmış durumda. Artık eğitimciler ya işsiz kalacak ya da kölelik koşullarına razı olacak.

Haber Merkezi

Eğitimciler kazanılmış haklarını teker teker kaybetmeye devam ediyor. Görevden alınan, açığa alınan eğitimcilerin yeri sözleşmeli öğretmenlere bırakılıyor. Üniversitelerde ise 50/d uygulanıyor. Yani, bütün eğitimcilerin taşeron olduğu koşullar kapıda.

AKP’nin yıllardır uygulamaya soktuğu sözleşmeli öğretmenlik, kadrolu atama bekleyen öğretmenlerin önüne konulan güvencesizliğin adı. Kadrolu atama sayılarını asgari tutup sözleşmeli koşullara mecbur bırakan AKP hükümeti, OHAL’den istifade ederek eğitimcilerin haklarını tamamen ortadan kaldırmaya çalışıyor.

Şöyle ki, Milli Eğitim Bakanlığı, henüz “terör örgütü ve uzantılarına destek verici nitelikte faaliyetlerde” bulundukları iddiasıyla 11 bin 285 öğretmenin açığa alındığını duyurdu. Bakanlık, açığa alınan öğretmenlerin yargı süreci sona erene kadar maaşlarının üçte ikisini alacağını da söyledi.

Bakanlık, bu açıklamasının yanı sıra görevden alınan öğretmenlerin yerine sözleşmeli öğretmenlerin alınacağını da duyurusuna ekledi. Hatta yeni eğitim-öğretim döneminde kadro tahsis edilmeyeceğini, Şubat ayında kadrolu atamaların yapılabileceğini belirtti.

SÖZLEŞMELİ-KÖLELİK

Peki, sözleşmeli öğretmenler hangi koşullara tabi durumda? Birincisi, her yıl sözleşmenin yenilenmeme tehlikesiyle karşı karşıyalar bu nedenle güvencesiz koşullarda öğretmenlik yapmak zorundalar. Örneğin, kadrolu öğretmenlerde kıdem ve kademe ilerleme hakkı bulunurken, sözleşmelilerde göreve yeni başlayanla 20 yıllık bir sözleşmeli öğretmen aynı maaşı alıyor.

Kadrolu öğretmenlere tanınan birçok haktan yoksun çalıştırılan sözleşmeli öğretmenlerden ayrı bir de saat başına ücretli çalıştırılan öğretmenler var. AKP için kamu çalışanlarını güvencesizleştirme söz konusu olduğunda birçok alternatif ürettiği ortada.

BİR DE ‘SÖZLÜ’ ATAMA

Öyle ki, darbe girişiminden günler önce "Kalkınmada öncelikli illere sözlü sınavla sözleşmeli öğretmen atanmasına" ilişkin düzenleme geçirildi gece yarısı Meclis’ten. Gerekçesi "Doğu ve Güneydoğu'ya öğretmen atamak" olarak sunulan düzenlemede Amasya, Zonguldak, Bartın, Karabük, Rize, Trabzon, Ordu, Artvin, Samsun gibi illere de “sözlü sınavla” öğretmen atanacağı ortaya çıktı.

Yani, mülakatla seçilecek istenilen öğretmen istenilen okula yerleştirilmiş olacak. Bu düzenlemeyle ilgili Eğitim-İş İstanbul 1 No.lu Şube yöneticisi Maksut Balmuk, “İl müdürü, şube müdürü, okul müdürü yetmedi, şimdi de istedikleri öğretmeni atayacaklar” tepkisi verdi.

AKADEMİSYENLER DE AYNI

Öğretmenlere güvencesizlik, işsizlik dayatılırken akademisyenler ne durumda? Pek de farklı değil. Bilindiği üzere, geçtiğimiz günlerde çıkarılan KHK’yla binlerce akademisyen görevden alındı. Bu görevden alınanlar arasında 151 Eğitim-Sen üyesi olduğu biliniyor. Binlerce ÖYP’li ise güvencesiz ve yine sözleşmeli istihdam olan 50/d kadrosuna geçirildi.

Öğretmenler arasında görevden alınan Eğitim-Sen üyeleri ise, Mersin Tarsus’ta Eğitim-Sen üyesi 9 öğretmen, Eğitim-Sen Çanakkale Şube Hukuk Sekreteri Barış Demir, İzmir’de Eğitim-Sen üyesi Şeyda Kara bunlardan sadece birkaçı.

EĞİTİM-SEN TEPKİLİ

Peki, üyeleri güvencesizliğe terk edilen Eğitim Sen bu konuda ne diyor? Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, “Hükümetin OHAL arkasına sığınarak, yıllarca eğitim emekçilerinin örgütlü mücadelesi karşısında yapamadıklarını, darbe fırsatçılığıyla yapıyor” yorumunda bulundu.

Sendikal eylem ve etkinliklerin anayasa ve uluslararası sözleşmelerle tanınmış haklar olduğunu, bunların açığa alma gerekçesi olamayacağını belirten Karaca, söz konusu eğitimcilerle ilgili haklarında daha önce açılmış hiçbir soruşturma olmadığını da hatırlattı.