Diyanet yine fetva verdi: Nişanlılar baş başa kalmasın!

Diyanet yine nişanlıları uyardı... "Vatandaşları bilgilendirme" adı altında fetva vermeyi ve özel hayata müdahalelerde bulunmayı sürdüren Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu, nişanlıların dedikoduya mahal verecek şekilde baş başa kalmamalarını istedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, nişanlıların mahremiyet ölçülerini gözetmek kaydıyla birbirlerini daha yakından tanımak amacıyla görüşüp konuşmalarında bir sakınca olmadığını belirtirken, “Fakat nişanlıların flört etmeleri, dost hayatı yaşamaları, dedikoduya mahal verecek şekilde baş başa kalmaları, el ele tutuşmaları ve benzeri İslam’ın onaylamadığı davranışlardan uzak durmaları gerekir” açıklaması yaptı. 

Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu, vatandaşları bilgilendirme adı altında "fetva" vermeyi sürdürüyor. 

Platform, son olarak “Nişanlıların rahat görüşebilmek için nikah kıymaları uygun mudur?” sorusunu yanıtladı. Cevap metninde, evlenmeyi diğer akitlerden ayıran özelliklerden birinin bu akitten önce genellikle bir nişanlanma döneminin geçirilmesi olduğu belirtilirken, tarafların bu süreç içinde birbirlerini daha iyi tanıdığına, karşılıklı hediyelerin alınıp verildiğine dikkat çekildi.

“FLÖRT, DOST HAYATI, BAŞ BAŞA KALMA, EL ELE TUTUŞMA…”

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın cevabında, bu dönemde nişanlıların mahremiyet ölçülerini gözetmek kaydıyla birbirlerini daha yakından tanımak amacıyla görüşüp konuşmalarında bir sakınca olmadığının altı çizilirken, şunlar kaydedildi:

“Fakat nişanlıların flört etmeleri, dost hayatı yaşamaları, dedikoduya mahal verecek şekilde baş başa kalmaları, el ele tutuşmaları ve benzeri İslam’ın onaylamadığı davranışlardan uzak durmaları gerekir. Günümüzde gençler, gerek velilerinden izinsiz olarak gerekse velilerin bilgisi dahilinde nişanlılık döneminde güya dini hassasiyetleri gözetmek amacıyla ‘dini nikah’ yapmakta ve sonuçta hiç de arzu edilmeyen üzücü hadiseler meydana gelmektedir. Bu tür olayların yaşanmaması için yapılan nikah akitlerin mutlaka kayıt altına alınıp hukuki güvenceye kavuşturulması gerekir. Çünkü dindar olduğunu söyleyen gençler veya aileleri, resmi tescilin olmadığı durumlarda çok kere, aralarında akdedildiği ifade edilen akitlerin gereğini yerine getirmemekte, taraflardan biri ve genellikle kız tarafı mağdur duruma düşmektedir. Böylece, dinimizin nikahtan gözettiği ulvi gaye gerçekleşmek şöyle dursun, insanlar din adına birbirlerine zulmeder hale gelmektedirler.”