Devlet Bahçeli'den AKP'ye Cerablus desteği

MHP Genel merkezinde gündeme dair açıklamalarda bulunan Devlet Bahçeli "PYD'yi temizleyerek söküp atmak Türkiye'nin haysiyet meselesi olmalıdır" ifadesini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye operasyonuna ilişkin olarak, "Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde terörle mücadele edilmelidir, vakit terörü bitirme vaktidir. Biz sonuna kadar yanınızdayız, sonuna kadar arkanızdayız" dedi. 

"Bu güne kadar PYD'yi en fazla şımartan ABD'dir. ABD Dışişleri Bakanı PYD'nin Fırat'ın doğusuna çekilmeye başladığını söylemiştir" diyen Bahçeli "Doğuya geçse ne olacaktır, batıda kalsa ne olacaktır. PYD'yi temizleyerek söküp atmak Türkiye'nin haysiyet meselesi olmalıdır" ifadesini kullandı.. 

MHP Genel Merkezi'nde basın açıklaması yapan Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:

Şayet bir millet, karşısına çıkan bu gam ve bunalımlar sonucunda yüz yıllar boyu biriktirdiği hakları kaldırıp bir kenara atsaydı dünyada tarih diye bir şey olmazdı. Türk milleti zorluklara direne direne gürbüzleşmiş, insanlığın rotasını değiştirmiştir. Üstünlüğün maddi ve manevi kuvvetlerin ilişkisi olduğunu dikkate alırsak bunu en çok hak eden büyük Türk milleti olmuştur. Haysiyetli ve şerefli yaşamayı tercih etmiştir. İstiklalinden yoksun bir milletin insanlık aleminde uşaklıktan başka bir seçeneği olmayacağında kutlu ceddimiz saat gibi işleyen hafızasında tutmuştur. 

Bu meşale sönmedikçe Türk milleti her zaman iddiasını sürdürecek, zulmetin çıban başları hiçbir zaman nefes alamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti bu meşalenin direnciyle önünü aydınlatmaktadır. Milli devletimiz ömrü tamamlanmış, yedi düvelin paylaşım masasından kurtulmuş, belini doğrultmuştur.  93 yıllık cumhuriyetimiz "Ya istiklal ya ölüm" ilkesinden yola çıkarak, alınan sonuçları özümsemiş muhteşem bir eserdir. Türkiyemiz Çanakkale Savaşı'nda "Size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum" diyen manevi çöküntüyü yenmiş bir kahramanlığın mahsulüdür. Milli birlik ve katlanılan fedakarlıkla yola çıkmış bir çınardır. Bu çınarı kurutmak, bu çınarı kesmek hiçbir haine dün olduğu gibi bugün de nasip olmayacaktır.

Asırlardır üzerimize oyun oynanmaktadır. Mirasımızı çekemeyenler, leş avcısı akbabalar gibi etrafımızda dönmektedir. "Bunlar ne koparsak kar" anlayışı içindedir. Türklüğün namus bellediği topraklardan çıkartma ve bölme planları güncellene güncellene bu günlere ulaşmaktadır. Baş eğip diz çökenler vazgeçmemişler. Terörizmin tüm silahlarını devreye sokarak sonuç alma peşine düşmüştür. Cinayet nöbetinde birbiriyle yaşayan terör örgütleri, aslında zalimlerin ürettiği nefreti taşımak için rekabet halindedir. 20 Temmuz 2015'ten bu yana kanımız dökülmektedir. Önü arkası çalışılmış, sonuçları hesaplanmış küresel saldırganların acımasız bir komplosudur. Çevremizde dolaşanlar kurnaz, sinsi ve ahlaksızdır. Türkiye bir risk ve tehdit dalgasıyla pençeleşmektedir. Suriye'deki vahşi boğuşma Türkiye'ye yansımakta, kopma noktasına kadar gelinmiş 
6-7-8 Ekim olaylarıyla başlayan, Suruç ve Gaziantep'e uzanan şiddet yelpazesi, isyan hazırlıklarının dışa vurumudur. ABD destekli PYD'nin Suriye Demokratik Güçleri kılıfıyla Suriye'ye girmesi, Cerablus operasyonu, Türkiye'nin Rusya ve İran ile yakınlaşması bölgesel hatlarını ateşlemiştir.

Cerablus'taki IŞİD unsurlarını temizlemek amacıyla askeri operasyon başlatmıştır. ÖSO aktif olarak yer almıştır. Bordo bereliler ve tanklar sınırın öbür yanına geçmiştir. Aynı zamanda Türk savaş uçakları havadan operasyona katılmıştır. Askeri müdahale yerindedir ancak Cerablus'u IŞİD'den arındırırken boşalan alanlara PYD'nin yerleşmesine kesinlikle, hiçbir şart altında müsade edilmemelidir. PYD/YPG Fırat'ın batısına uzun süre önce geçmiştir. Teröristler hareket halindedir. Sözde terör kantonları arasında bağlantı kurulmasına izin verilmemelidir.
Bu güne kadar PYD'yi en fazla şımartan ABD'dir. ABD Dışişleri Bakanı PYD'nin Fırat'ın doğusuna çekilmeye başladığını söylemiştir. Doğuya geçse ne olacaktır, batıda kalsa ne olacaktır. PYD'yi temizleyerek söküp atmak Türkiye'nin haysiyet meselesi olmalıdır. ABD, PYD'yi çok açık şekilde arkalamakta, kullanmaktadır. ABD, bir parça bal sürüp, ortadoğunun haritasını tekrar çizmeyi arzulamaktadır. FETÖ konusunda hala delil isteyen, darbe girişimi konusunda ikircikli bir tavır takınan ABD'nin YPG/PYD'ye bakışı da hastalıklıdır, çürüktür. Biden'ın hem malına hem mıhına vurur nitelikteki açıklamaları bu görüşümüzü desteklemektedir. ABD'nin amacı kirli bir koridor açmaktır.

Türkiye çok zor bir dönemde sınır ötesi operasyon yapmaktadır. Riskli olmakla birlikte kaçınılmazdır. PYD terör örgütü TSK'ya ait iki tanka roketle saldırmıştır. Cerablus IŞİD'den temizlenirken PYD kademeye girmiştir. PYD/PKK terör örgütü IŞİD gibi çılgına dönmüş, Türkiye'ye namlu döndürmüştür. Türk devleti sınırlarını emniyete almak, milli çıkarlarını sonuna kadar korumakla mükelleftir. Bu durum tartışmasız hukuki ve meşrudur. ABD'nin bilmesi, Barzani'nin anlaması gerekmektedir. ABD'nin IŞİD'i gösterip PYD'yi perdelemesi sorumsuzluk, hukuksuzluk, utanmazlıktır. 

Cerablus'a askeri harekât sürüyorken PKK'nın ana muhalefet partisinin bulunduğu konvoya saldırması müşterek terörist faaliyetlerin sonucudur. Tüm terör örgütü Türkiye'ye saldırmaktadır, korkarım ki bu kanlı süreç genişleyerek devam edecektir. MHP, TSK'nın başarılı olması, Türkiye'nin terörle savaşından alnının akıyla çıkması hususunda elinden geleni yapacak, hükümetin arkasında sağlam şekilde duracaktır. IŞİD, PKK, PYD'yi yok etmek için Türk milleti ayaktadır. Türkiye'ye meydan okuyan alçakları bataklığa gömmek artık namus borcudur. Terör örgütleri tamamen tasfiye edilmelidir. Vakit terörü bitirme vaktidir. Kahramanlarımıza diyorum ki "Ne kadar terörist varsa gidin vurun, biz arkanızdayız, biz yanınızdayız.

Suriye'in kuzeyinde bir terör koridoru açılması an meselesidir, önemli bir bölümünün alt yapı inşaatı tamamlanmıştır. Türkiye, bu batıl oyunu gerekirse kanıyla, gerekirse canıyla bozacaktır. PKK/PYD/YPG kendisine vaat edilen toprakları almak için gereken adımları atmakta, devletleşme adımları atmaktadır. Sınır ötesine geçmemizin sonuçları temennim odur ki iyi hesaplanmış olmalıdır. İŞİD'in miadı dolmaya başlamıştır, eninde sonunda Rakka'dan çıkarılacaktır. Devlet ve millet bekası yıkılmadan Kürdistan'ın kurulma şansı sıfır seviyesindedir. 

15 Temmuz saldırısını kollektif terör eylemi olarak görmek abartı sayılmamalıdır. FETO'nun PKK ile iş birliği, IŞİD ile akrabalığı, asker kılığındaki hainlerin teröristleri görmezden gelmesi ihaneti nasıl derinde tutulduğunu göstermektedir. Terör örgütleri, küresel ve bölgesel vahşet politikalarını hayata geçirmenin, Türkiye'ye zaafa düşürmek isteyenlerin kirli maşalarıdır.

Türkiye'nin iç savaş şartlarına dönerek Fetret devrine girmesi dayatılmaktadır. 15 Temmuz'da milli birlik ve beraberlik içinde olan Türk milleti, fitne ve fesatlıkla karşı karşıyadır. Düşmanla boğuşa boğuşa kazandığımız haklarımız, terör örgütünün ağzında çiğnenmiş olacaktır.

Üst akla milli akılla cevap vermenin zamanı da çoktan gelmiştir. Tehditlere milli ve kardeşlikle cevap veremezsek Türkiye bataklığa saplanacaktır.
Değerli basın mensupları,
20 Ağustos Cumartesi akşamı Gaziantep'te yaşanan vahşetin dumanı hala tütmektedir. 2 yıl önce polis merkezi önünde gelen saldırıda 10 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 60 vatandaşımız yaralanmıştır.