Dereköy'ün çığlığı: Balıma, kirazıma, zeytinime dokunma, RES'ini de al git!

İzmir'in en batısındaki Karaburun'dan sonra şimdi de en doğusundaki Kemalpaşa ilçesi RES tehdidi altında. Kemalpaşa'nın çam balıyla ünlü Dereköy mahallesinde yaşayanlar, şimdiden bin ağacın kesildiği yörelerinde rüzgar elektrik santrali kurulmasını istemiyor. Hukuki mücadele başlatan Dereköy ve komşu mahalleler, yaşam va tarım alanlarını savunmakta kararlılar.

Ahmet Çınar

İzmir'in Kemalpaşa İlçesi'ne bağlı Dereköy Mahallesi, çam balıyla ünlü, doğal güzelliklerini korumasıyla tanınan tipik bir Ege yerleşimi. Dereköy ve komşu mahalleleri Gökyaka, Cumalı, Vişneli ve Yeşilköy son haftalarda bir hareketlilik yaşıyor. Bir süre önce başlayan bir mücadelenin ete kemiğe bürünmeye, olgunlaşmaya başladığı yörede yaşayanlar, bölgede kurulacak olan rüzgar elektrik santrallerine karşı hukuki bir mücadeleyi büyütüyorlar. Yaşam ve tarım alanlarını korumak adına sürdürdükleri bu mücadelede önemli bir eşiğe gelen yöre halkı, geçtiğimiz hafta sonu bir basın açıklaması yaparak mücadelelerini kamuoyuna duyurmaya çalıştılar.

"YAŞAM VE TARIM ALANLARIMIZ YOK OLMASIN"

Kemalpaşa'ya yaklaşık 10 kilometre mesafede bulunan 160 haneli, 600 nüfuslu Dereköy'de halkın geçim kaynağı arıcılık, kirazcılık ve zeytincilik. Kuşaktan kuşağa aktarılan bu yaşam ve tarım geleneği, son zamanlarda tehdit altında. Halkın kısaca "RES" dediği rüzgar elektrik santrali projeleri, yöre halkının uykularını kaçırıyor. Çünkü bölgenin hem ekolojik dengesini, hem sosyokültürel ve sosyoekonomik yapısını tehdit eden RES projeleri, usul usul yol alıyor. 

Dereköy ve komşu köylerde yaşayanlar seslerini duyurmaya çalışıyor

BÖLGEYİ ETKİLEYECEK ÜÇ RES PROJESİ

Dereköy, Gökyaka, Cumalı, Vişneli ve Yeşilköy'ü etkileyecek olan üç RES projesi var. Fuatres RES projesini Borusan enBW şirketi, Karabel RES projesini Egener elektrik şirketi, Mersinli RES projesini ise Yander elektrik şirketi yapacak.

EPDK'nin tescillediği RES alanı

"KİRAZIMA DOKUNMA"

Geçtiğimiz hafta sonu sokağa çıkan yöre halkı, yaşam ve tarım alanlarını saran RES'lere karşı hukuksal mücadelelerini gazetecilerle ve kamuoyuyla paylaştılar. Hazırladıkları "Doğanın yeşili? Doların yeşili?", "Ormanlarımıza dokunma", "Geleceğimi elimden alma", "Dereköy bizimdir, bizim kalacak", "Kirazıma dokunma", "İnandık, kazanacağız" yazılı dövizleri taşıyan köylü kadınlar, gençler, çocuklar, mücadelelerinde ne denli kararlı olduklarını da ilan etmiş oldular. 

RES kurulacak alanda yol açmak için kesilen ağaçların uydudan görünüşü

"KÂR VE RANT UĞRUNA PEŞKEŞ ÇEKİLMESİN" 

Ankara'daki katliamda yaşamını yitiren yurttaşlar için de saygı duruşunda bulunan köylüler İstiklal Marşı'nı da okudular. Daha sonra yöre halkı adına söz alan Ramazan Keklik, hazırladıkları basın açıklamasını okudu. 

Yörelerinde RES istemediklerini vurgulayan Keklik, şunları kaydetti: 

"Ege Bölgesi'nin en zengin tabiat varlıklarına, asırlık meşe ve çam ağaçlarına, zeytin- kiraz bahçelerine sahip ve bölgenin ana geçim kaynağı arıcılık olan, dağından bal, ovasından yağ akan, İzmir’in akciğeri olan bu bölgeye, yaşam alanlarımızı, doğamızı ve geçim kaynaklarımızı hiçe sayarak RES yapılmak istenmektedir.

Örneğin Dereköyümüz heyelan bölgesi olmasına rağmen, heyelan bölgesinden ormanlarımız yok edilerek devasa yollar açılmaktadır. İlk şiddetli yağmurda köyümüze bir felaket gelmesinden endişe duymaktayız. Ayrıca açılan yolların çıkardığı toz ile arıcılık, tarım ve insan sağlığı ciddi anlamda zarar görmektedir.

RES’lerin yenilenebilir enerji olması nedeniyle avantajları olduğu gibi, birçok dezavantaj ve zararları da vardır.

Evlerimizin duvarları çatladı, ağaçlarımız gözlerimizin önünde ezilip geçildi, kirazlarımız tozla kaplandı, her gün evlerimizin önünden 15dakikada 8 iş makinesi geçer oldu, korkudan çocuklarımızı sokağa çıkaramaz olduk. Arılarımız daha şimdiden bal yapmaz oldu. Bizler RES’lerin, yaşam ve tarım alanlarından uzakta kurulmasını istemekteyiz.

Yarından itibaren yukarıda saydığım 5 köy halkı ile beraber mücadelemizi hukuki alanda devam ettireceğiz. Atalarımızdan kalan bu ormanlarımız en değerli miraslarımızdır. Ve bizler asla bu mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Ormanlarımızın, tarım alanlarımızın ve yaşam alanlarımızın, kâr ve rant uğruna birilerine peşkeş çekilmesini, yok edilmesini istemiyoruz ve bu hukuki mücadelemizde halkımızdan desteklerini bekliyoruz."

Arıcılığın yok olacağından endişe eden köylüler, RES kuracak firmanın Karabel Mevkisi’nde şu ana kadar binin üzerinde genç çam ağacını kestiğine dikkati çekip, bu sayısının daha da artabileceğini ileri sürdü.

İMZA KAMPANYASI BAŞLADI

Dereköy ve yöre halkı, ayrıca internetteki change.org'tan bir imza kampanyası başlattı. "Dereköy RES'leri durdurulsun, binlerce ağaç ve doğa katliamı son bulsun" başlığı altındaki imza kampanyasına tüm duyarlı yurttaşların desteğini beklediklerini açıkladılar.